Merhaba edebiyat yolcuları! Fark ettim ki nicedir kitap yorumu yazmamışım. Ha bire okumuşum, puanlamışım; ara sıra yarım bırakmışım ama hiç yorum yazmamışım. Handiyse iki ay olmuş.vBiraz da yazayım dedim, oturdum masanın başına, dedim ki "Vira bismillah!" Son dönemde yeni kalemler okumaya gayret ediyorum. Tabii yeni kalemler okumak her zaman için biraz risk taşır. Bir yazarı okumaya doğru kitapla başlamazsanız o yazarı okumaya kolay kolay devam edemezsiniz. Nedim Gürsel, yeni okuduğum bir kalem. Elbette yazarı tanıyordum, biliyordum ancak tanıyıp bilmekle yazarın eserini okumak aynı şey değil. Bu nedenle birkaç ay önce aldığım "Boğazkesen" romanını "okunmayı bekleyenler rafı"ndan kurtarmaya karar verip okudum. "Boğazkesen" tarihi bir roman özelliğinde ancak iç içe geçen iki romandan oluşuyor. Postmodernizmin gölgesiyle tarihin gölgesi birbirinin üstüne düşüyor. İki ayrı romandan kastım şudur: Anlatıcımız 80 Darbesi zamanında yaşayan bir yazar. İstanbul'un fethini anlatan bir roman yazmaya karar veriyor. Anlayacağınız 15. yüzyılla 20. yüzyıl iç içe veriliyor. Kurgu içinde kurgu var. Matruşka gibi... Bu da romana devinim kazandırmış. Tarihi noktalara değinirken -İstanbul'un fethiyle ve Fatih ile alakalı- anlatıcı yazara katılmadığım bazı noktalar var ama yazar da yazılanlardan bazılarının gerçeklik değil kurgu olduğunu sezdiriyor bize. (Postmodernizmin ayak sesi bu durum.) Cümle yapıları, dilin kullanımı ve kurgu romanı güzelleştirmiş. Hele ki tarih konularına meraklıysanız -uzak tarih veya yakın tarih fark etmez- kitabı kısa sürede ve beğenerek okuyacaksınızdır. Nedim Gürsel'in bu romanını okuduysanız siz de yorumlarınızı yazarsanız sevinirim. Okumadıysanız, Nedim Gürsel'i hiç okumadıysanız bu romanı okumanızı öneririm, okuduktan sonra da yorumlarınızı yazarsanız ne güzel olur! Yaşasın yaşayan edebiyat!

Boğazkesen: Fatih'in RomanıNedim Gürsel · Doğan Kitap · 2007228 okunma

·

193 views

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Faruk