Gönderi

314 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
16 günde okudu
. . . DENEMELER, Montaigne . . .
İNSAN OLMANIN DERDİNDE BİR MÜNZEVî:
Montaigne
Montaigne
Montaigne’in ölümünden bu yana 400 yıl geçmesine rağmen tüm çağların insanlarına ışık tutabilmiş olması ne ile açıklanabilir? Hatta
Stefan Zweig
Stefan Zweig
ı dünyaya
Montaigne
Montaigne
ile veda etmeye götüren şey, aslında Montaigne’in değeri nedir sorusunun da bir nevi yanıtı oluyor. Her ne kadar Montaigne’in biricik hedefi; ‘’Kendini Yazmak’’ olsa da büyük ideali insanlığın kaostan çıkış yolunu da deşifre etmiştir. Kendi benliği yani, ‘’İç Kalesi’’ni fethetmiştir. Kaleyi içerden fetheden adamdır. Daha da ötesi, kendini içerden fethederek tüm insanlığın kalesini de fethetme gayesindedir.
Montaigne
Montaigne
, yalnız
Denemeler
Denemeler
’ini yazmak için yaşamış gibidir. Bundan başka kitabı olmadığı gibi hayatının bu kitaptan başka bir serüveni de yoktur. O, kendini yazarken ‘’İnsanı’’ yazmıştır. ‘’Bir zamanlar böyle bir insanın yaşamış olması, bugün şu yeryüzünde yaşamanın hazzını gerçekten arttırıyor.’’ Burada bir dikkat ünlemi koymak gerek (!) ... Bunu söyleyen kişi, ‘’Asi Bir Filozof’’ olan
Friedrich Nietzsche
Friedrich Nietzsche
dir.
Montaigne
Montaigne
‘in insanı anlama yolunda inziva ve ızdırapları vardır; O, imkân sahibi, aileden gelen zengin bir asilzade olsa da mütevazı bir edayla kendini halkının ve insanlığın hizmetine adamıştır. Zenginliğin, bolluğun, asilzade hayatının nimetlerinden faydalanıp gününü gün edeceğine O, devasa şatosundaki kulesine tek başına çekilmiş, her türlü özgürlüğünü ve konforunu ertelemiş, kendini insanı bulmak amacıyla derin bir inzivaya çekilmiştir. Montaigne, 10 yıl boyunca şatosundaki kulesinde geçirir. 10 yıllık inziva sonunda kontağı kapatacağına ruhunu yenilemiş, canlanmış olarak çıkacaktır. Önce kendine, sonra halkına en sonrasında da dünya insanlığına hizmete kendini adamıştır. Aslında O, bir hizmet adamıdır da denilebilir. Ayrıca
Montaigne
Montaigne
‘nin inzivaları, sadece şato içinde sınırlı da değildir. Gün gelir pılını pırtını toplar ve 17 ay 8 günlük uzun bir seyahate çıkar. Hem şatosunda hem de dışarda kendini arama derdindedir. Bu seyahat sonunda bir sürpriz onu bekler. Seyahatinden geri çağrılmıştır. Önce şatosunda karşılanır ve Bordeaux Büyükşehir Belediye Başkanı olarak omuzlara alınır. O, artık Bordeaux Belediye Başkanıdır. BABADAN KALAN BÜYÜK MİRAS: Bir Gönül Mimarı: Michel De Montaigne… Ona babadan kalan en büyük miras, yetiştirilme tarzıdır. Şimdiki ebevenylerin büyük oranda beceremediği şeyi, yüzyıllar önce Montaigne’nin babası Pierre Eyquem becermiştir; Çocuk, daha beşikteyken ve ana sütünden kesilmezden önce, başka aristokrat evlerinde olduğu gibi şatoya bir sütanne getirtilecek yerde,
Montaigne
Montaigne
Şatosu’ndan uzaklaştırılır ve en alt kesimden insanların, Montaigne’lerin derebeylik sınırları içerisinde kalan ufacık bir köyde yaşayan yoksul bir oduncu ailesinin yanına verilir. Büyük paralar öder, Alman bilgin eve getirilir. Latince dersleri verdirilir. Annesi, babası ya da uşaklar çocuğa bir şey söylemek istediklerinde, önce öğretmenlerden söylemek istediklerinin Latincesini öğrenmek zorundadırlar. Aksi takdirde konuşturulmazlar.
Montaigne
Montaigne
, Latince’yi en arı ve en yetkin düzeyde konuşmayı öğrenir. Eskilerin deyimiyle daha çok küçük yaşlarda koluna altın bilezik takmıştır. Antik dünya dili olan Latince, Montaigne için o kadar anadili yerine geçer ki, daha sonra hayatı boyunca Latince kitapları, kendi anadilinde yazılmış kitaplardan daha severek okur. Küçük yaşlarda edindiği bu kadar artı değer, onun gelecekteki en büyük yatırımı olacaktır; O, büyüdüğünde
William Shakespeare
William Shakespeare
‘in hocası olacak hatta krallara danışmanlık yapacaktır. O, bir dönem okula da gider. Ancak dayak korkusuyla katı kurallarla ezberletilerek verilen bir öğretim yerine gelişimini kendi iç eğilimleri doğrultusunda gerçekleştirmelidir. Okulda verilen eğitimin bir katkısı yoktur. Bu gerçeği, çok erkenden farkeder. Atalarının para ve kazanç tutkusu, babası Pierre Eyquem’de yükselme tutkusuna dönüşmüştür. Bu nedenle büyük bir kitaplığın temellerini attığı gibi, bilginleri, hümanistleri ve profesörleri evine davet eder; büyük servetinin ve geniş arazilerinin yönetimini ihmal etmeksizin, bir zamanlar savaşta krala nasıl hizmet ettiyse, barış zamanı da vatanına hizmet etmeyi soyluluğundan kaynaklanan bir görev sayar. Bu itibar, babasından oğlu Montaigne’ye miras olarak kalacaktır. “Vatanına hizmet etme soyluluğu” bir devlet adamı için ne güzel bir bilinç seviyesi ve babadan oğula kalan ne güzel bir miras.. . Devam edelim . . . DEVLET ADAMLIĞI VE BELEDİYE BAŞKANLIĞI SÜRECİ: Périgueux Mahkemesi’nde danışmanlık, Milletvekili danışmanlığı, belediye başkanlığı ve milletvekilliği gibi çeşitli devlet kademelerinde üst düzey görevler aldı.
Montaigne
Montaigne
, o kadar naif içten ve yardımsever bir mizaçtadır ki, sanki kentte ondan daha iyiliksever ve daha sevilen bir insan yok gibidir. Gönülleri fethetmiştir. Büyük bir hümanist olan
Montaigne
Montaigne
, insanların kalbine dokunmayı bilir. Ona olan bu büyük sevgi, Onu Bordeaux Belediye Başkanlığına kadar taşımıştır. Ancak biraz talihsizdir biraz da kusurlu...Avrupa’da ‘’Veba Salgın’’ı baş göstermiştir. Sadece Belediye Başkanı olduğu Bordeaux kentinde altı aydan az bir süre içerisinde on yedi bin kişi ölür; bu, kent nüfusunun yarısıdır. O yıl Bordeaux’da patlak veren veba karşısında
Montaigne
Montaigne
panik halinde kaçar ve hemşerilerini kendi kaderlerine terk eder. Benmerkezci doğası gereği Montaigne, sağlığı hep en önemli şey saymıştır. Montaigne hassas, yumuşak, naif karakterinin yanında biraz fazla ‘’Benmerkezci’’ dir. Avrupa’da o dönemde patlak veren Veba Salgını şirazesini şaşırtmıştır. Lakin şaşılmayacak gibi de değildir, Avrupa’da durum kabaca şöyledir; ‘’… topluluk biri parmağının ucunun ağrıdığından yakınsa, hemen başka yere gitme gereği duyuluyordu. Çıkılan tüyler ürpertici bir yolculuktan, yolda ekilmemiş tarlalar, terk edilmiş köylerle, hastaların gömülmeden bırakılmış cesetleriyle karşılaşır.’’ Belediye Başkanı olarak halkının yanında koltuğunda olması gerekirken O, herşeyi bırakır, kaçar. Terk-i diyâr eder. Bu zamansız hareketi o zamana kadar kazandığı tüm halk desteğini kaybetmesine sebep olur. Bu hareketiyle itibar kaybı yaşasa da devlet adamlığında sergilediği dürüstlük takdire şayandır; lakin Platon’un dünyanın en güç şeyi diye nitelendirmiş olduğu, devlet hizmetinden elini kirletmeden ayrılmayı başardığı bilinmektedir. BÜYÜK İNSANLARIN/ YAZARLARIN HAYATINDA KÜTÜPHANENİN/KİTAPLARIN ROLÜ VE YAZMA EYLEMİNİN KATKISI: Birçok incelememde aynı noktaya değinmiş olsam da bu sonuç, hep aynı yere varır; Aileden şanslı/varlıklı
Montaigne
Montaigne
’in devasa kütüphanesinden tutun da imkânsızlıklar içinde debelenen gariban denizci çocuk
Jack London
Jack London
ın Oakland Kütüphanesine sığınması, hayata tutunmak için kitaplara dört elle sarılarak kendini adam etmesi gibi…İmkânlar, şartlar, ortamlar, zamanlar farklı olsa da kitap, herkes için – Varsıl için de yoksul için de - dönüştürücü bir güç.
Montaigne
Montaigne
’nin kitaplığındaki hepsi birbirinden değerli eserlerin sayısının bini aştığı söylenir – bu, o zaman için çok büyük bir sayıydı. Ama Montaigne’in en önemsediği asıl eylem, yazmaktı. Çünkü yazmak, onun için okuduklarından kendisine geçenleri, okuduklarından yola çıkarak ürettiği kendi düşüncelerini sınamakla eşanlamlıdır. FİNAL: Ben incelememde
Denemeler
Denemeler
adlı eseri anlatmadım.
Montaigne
Montaigne
’i anlattım. Çünkü,
Denemeler
Denemeler
demek, insanı bulma yolunda kendini yazan
Montaigne
Montaigne
‘nin bizzat kendisini bulmak demektir.
1000Kitap
1000Kitap
’ta çok sayıda öğretmen/eğitimci üye var. Erken yaşlarda
Montaigne
Montaigne
Jack London
Jack London
gibi yazarlarla tanıştırılan ve yazarların ne demek istediklerini tam olarak idrak ettikten sonra kendini hayata hazırlayan güçlü bir birey olarak yetiştirebilen çocuğun ileride öğretmenlerini samimi bir minnet duygusu ile anacağına eminim. ‘’Ben kitabımı yaptığım kadar da kitabım beni yaptı.’’
Montaigne
Montaigne
Nokta (.) NOT: Ben okumadan önce
Stefan Zweig
Stefan Zweig
‘ın
Montaigne
Montaigne
biyografisini okumuş ve öyle başlamıştım. Eğer okuyacağım bir yazarın
Stefan Zweig
Stefan Zweig
tarafından yazılmış bir biyografisi varsa önce onu okurum ondan sonra başlarım. Her zaman dediğim gibi;
Stefan Zweig
Stefan Zweig
biyografide zirvedir.
Stefan Zweig
Stefan Zweig
ın yazmış olduğu biyografik türdeki
Montaigne
Montaigne
adlı eserine ait incelememe buradan ulaşabilirsiniz: #169731385
Denemeler
Denemeler
Montaigne
Montaigne
Denemeler
DenemelerMontaigne · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202055,2bin okunma
··
731 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.