Gönderi

122 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 3 days
Distopik Öykülerin İçinden
Melisa Parlak
Melisa Parlak
öykülerimizle birlikte yer aldığım
Tepetaklak Öyküler
Tepetaklak Öyküler
zamanından itibaren kalemini bildiğim bir yazar arkadaşım. Öncelikle onun yazarlığındaki gelişimi görmek beni çok sevindiriyor. Kitap daha ilk öyküden farklılığını belli ediyor. Beni özellikle Youtube kanalımdan takip edenler ya da öykülerimi okuyan arkadaşlar iyi bilirler ki "farklı" kavramını hakikaten hakkını veren eserler için kullanırım. "Erkek Reyonu" adlı distopik metinin daha ilk sayfasında şu şekilde ifadeler var: "Erkeksiz olmaz kızım. Her eve bir tane lazım. Bir tane beğenelim alıp çıkalım. Ne kendini ne de beni yorma daha fazla." s. 5 "Annesi, şişme bebeklere benzeyen sönük demoların dokusuna yakından bakarken, Nefes dikkatini mağazanın diğer tarafındaki kadın reyonuna çevirmişti." s. 5 Alıntılardan da görülebileceği üzere cinsiyet kavramı üzerinden bir distopik öyküyle karşılaştığımızı görebiliyoruz. Cinsiyet sorunları kitap genelinde de devam ediyor. Farklılığı yaratansa yazarın başarılı distopya kurguları oluşturabilmesinde yatıyor ki bunu yapabilmek hiç de kolay değil. Yani aslında gayet bildiğimiz ve hep birlikte toplumsal olarak yaşadığımız problemler hayalin uçsuz bucaksız evreninde gelişip kurmacanın kendi gerçekliğinde metne dökülüyor. Kitapta ağırlıklı olarak cinsiyet sorunlarıyla ilişkili distopik diyebileceğim öyküler olsa da salt bundan da ibaret değil. Özellikle kitaba adını veren ve sonda bulunan "Avunma Mekanizması" adlı öyküde de çocuklarla suçluluk duygusu üzerinden muazzam bir anlatımla karşılaşıyoruz. Kısacası yazarın kıvrak bir zekası var ve kitap boyunca da soyadı gibi parlak kalemini fazlasıyla gördüm. İşin güçlü içerik kısmını atladığımızda dil açısından da yazar gayet başarılı. Dildeki akışkanlık bozulmuyor, anlatım gayet pürüzsüz bir şekilde ilerliyor. Bütün bu olumlu özelliklerin yanında biçim olarak arayışı da görebiliyoruz metinlerde. Örneğin "Döngü" ve "Tekinsiz Bir Bilincin Mağaralı Vagonu" adlı öykülerde metin içi başlıklarla bir anlatım söz konusu. "Tekinsiz Bir Bilincin Mağaralı Vagonu" öyküsü isminden de anlaşılabileceği üzere biçimsel hareketin yoğun olduğu, anlatımın kitaptaki diğer metinlerden daha da farklı olduğu bir metin. Yazar sadece bunla da kalmıyor. Birbirlerini tamamlayan öyküler de mevcut ki bu öyküde nadiren kullanılan bir anlatım tarzıdır. "Manzara" öyküsündeki karakterin hikayesi, "Yazar Fabrika" öyküsündeki kadın karakterle bütünleşiyor. Bunların dışında pek çok metnin müzikle göstergeler arası ilişkide olması ve yine çoğunda italik yazıya başvurulması da metinlere ayrıca hareket katan kullanımlar. Kitapta yer alan öykülerin hemen hepsinden zevk aldım ama benim için en özel öykü "Özel Ev: Pap Hara's" oldu. Bu metin hem yaratılan distopik dünya hem de anlatımıyla çok başarılıydı. Keza kitabın sonunda bulunan ve adını veren "Avunma Mekanizması" da en iyilerden biriydi. Gelelim bunca övdükten sonra kitaptaki -bence- eksiklikleri ve neden kitaba 8 puan verdiğimi söylemeye. Diyalog yazmak kurmaca eser oluştururken en zor uygulamadır. Geçmişin yazarları bunu çok rahat yaparken hatta sırf diyaloglardan öykü oluştururken bugünün yazarları için yapması çok daha zor. Malum iletişimin gün geçtikte azaldığı bir zamandayız. Gerçeğe uygun diyaloglar yaratmak oldukça zor. Keza basit zannedilse de iç ses yazmak da hiç kolay değildir. Çünkü kurguladığınız sizin dışınızda bambaşka bir kurmaca kişinin iç sesidir. Kitapta geçen bence zayıf bir örneği: "Ne kadar da karanlık gözler. Şimdiye kadar bakışıyla korkutan yegane müşteri. Ne oldu? Gülümsedi. İnanılmaz. Şaşırdım. Gülümsemesi samimi..." s. 99 Yukarıda da görülebileceği üzere iç ses yazımında ve kitaptaki çeşitli öykülerde yer alan karşılıklı diyaloglarda gerçek sese uymayan örnekler söz konusu. Bir başka problem de kimi zaman yazarın sesinin anlatıcının sesine karışıp fikirlerinin metinlerde söyleme dönüşmesi. Zaten içeriği gayet kuvvetli metinler, bir de üzerine söylem eklenince kurmacanın ikliminden çıkıyorsunuz. Çünkü işlenen konular aslında toplumumuz açısından gayet bildiğimiz, ne yazık ki yaşanılan sorunlar. Öykülerde kurmacanın içinde bunlar gayet güçlü bir şekilde verilmişken bir de yazar tarafından altlarının söylemle çizilmesi hem bir yazar hem de bir okur olarak benim açımdan sorunlu. Şöyle bir örnek verebilirim: "Kadınsan söylediğin, sokağa çıkma saatin, doğurduğun ya da doğurmadığın, kısacası seni ilgilendirebilecek olan her şey başkalarının ağzındadır. Neler, neler... Derler de derler. Demek yetmez. Her eylemi etmeyi bir tek kendilerine hak görürler." s. 66 Yukarıdaki alıntıyı uzun bir italik bölümden aldım. Yazarın haklı bir söylemi olmasına rağmen böyle bir anlatımın kurmacanın ritmini bozduğuna, okura hayal kurdurtmak yerine söylemle aktarımın yapıldığına inanıyorum. Bütün bu negatif eleştirilerimin ilerleyen eserlerinde çok daha iyi bir noktaya evrilip düzeleceğine inanıyorum. Çünkü yazarın kalemi bizlere bunu vaat ediyor. Farklı öyküleri, kıvrak zekası, iyi işlenmiş meseleleri ve gayet başarılı anlatım diliyle Melisa Parlak'ın bu kitabını öyküseverlere tavsiye ediyorum.
Avunma Mekanizması
Avunma MekanizmasıMelisa Parlak · Plüton Yayınları · 202213 okunma
··1 quotes·
2,445 views
Melisa Parlak okurunun profil resmi
Okurken mest oldum 🙏🏻 bu besleyici inceleme ve eleştirileriniz için çok teşekkür ederim ✨ yazdıklarıma objektif bir bakış sundu 😇paylaşımlarınız daim olsun 👏
Avunma Mekanizması
Avunma Mekanizması
Turhan Yıldırım okurunun profil resmi
Kaleminiz yazdırttı. Kaleminize, zihninize sağlık.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.