Gönderi
BU KİTAP BİR HARİKAAAA
Bu kitap iki cümleyle anlatılacak olsaydı bu muhakkak "SAFKAN ve ÇIKAR " olurdu. Tüm insanlık aynı etten kemikten müteşekkilken söz gelimi neden farklı ırklar diye bir ayrıma gidip bazı ırklar kendilerini diğer ırklardan üstün görür? Buna akıl sır erdiremediğim gibi gündelik hayattaki zalimlikleri görüp buna ihtimal veriyorum. Hâlbuki ta Adem ile havva anamiza gittiğimizde hepimiz tek bir ırka tek bir ana babaya bağlanmaz mıyız? Şimdi gelelim asıl meseleye yani kitabın genel bir analizine.
Yazarın Stalinin yaptıklarını nasıl eleştirdiğine, nasıl prostesto ettiğine şahit oluyoruz." Birçok diktatör başta kendisine hedef belirlediğini yerine getirmemiş, kendi çıkarları uğruna yasaları değiştirmiştir. Bu tür hadiselere açık bir gönderme var. Zamanla menfaatin tüm bütüncül duyguların önüne geçtiğini de görmekteyiz.
"İNSAN DA HAYVAN DA MENFAATİ KADAR VARDIR VE MENFAATİ DEVAM ETTİĞİ SURECE ÇEVRESİNDEKİLERE İYİ NİYETLE YAKLAŞIR." Bunu durmadan çalışan Boxer'in( at) çalışamaz duruma geldiğinde kasaba götürülmesinden açıkça anlayabiliriz.
Yine hayvanlarında tıpkı insanlar gibi "şiddet ve kaba kuvvetle" yüreklere korku saldıklarını görmekteyiz. Zamanla eleştirdikleri insanlara benzemeleri, şunu açıkça gösterir "HER ŞEY MENFAAT ÖLÇÜSÜNDE VAR OLUR YA DA YOK."
İnsan aklıyla akılsızlara yani doğaya ve hayvanlara hükmederek onlara zarar verirken yine aynı akılla ve bilinçle bir başka akıllıya zarar verir.
Buradan anlaşılıyor ki " İnsan insanın en büyük zararıdır." Ne vakit para ve güç birinde olmaya görsün o vakit başlar hemen alt safhasındakini yani güç ve paradan yoksun olanı ezmeye. Burada da hayvanların güçlüsü zamanla güçsüzü ezmeye başlıyor. Kendisini daha üstün yaşam şartlarına sahip olması gerektiği düşünen domuzlar diğer hayvanlara kaba kuvvetle liderlik taslıyor. Hatta yeri geliyor lider belledikleri Napolyon adındaki domuzun her halükarda haklı olduğunu savunacak zayıflar çıkacak. Sırf öyle inandırdığı ve okumaktan yani bilmekten yoksun olduğu için.
Bazen düşünüyorum da gerçekten böyle olmak zorunda mı yani dünya kötülük olmadan dönemez miydi?
Sahi dönemez mi ?
" KEŞKE DÖNSEYDİ"
Biliyorum hiçbir keşkenin dilimde acı bir tat birakmasindan başka bir etkisi yok. Ne keşkeler barındırır mezarlar. Gidip dinlesek öyle keşkeler yükselir ki toprağın iki kat altından yürek dayanmaz. İşte hala bunu bile bile zulmediyoruz. Ne için, kim için?
Savaş her zaman geriye harabeler, yüreği yaralılar bıraktı. Burada da bunu açık olarak görmekteyiz.
Yukarıda da belirttiğim gibi bu kitap da tam da Safkan ve çıkarcı diktatörlere değiniyor aslında. Nazizim dönemindeki Stalin'in safkan Alman' ı yaşatıp yahudiyi ve diğerlerini yok etme projesine karşı sert bir eleştiri hatta prostestodur. Ve yazar bunu Aklıyla güçlü olan insanın akılsızlığıyla zayıf olan hayvana üstünlük kurmaya çalışması üzerinden bize yer yer gizli yer yer açık mesajlar halinde veriyor. Güçlü olan güçsüzü her daim ezme ve kendini yuceltmenin pesindedir.
İşin içine çıkar ilişkisi girince kendi koydukları yasaları bireyselleştirip çineyebildiklerini ve bunu sadece çıkarları için yaptıklarını açık açık görmekteyiz. Aslında ister hayvanlar arasında ister insanoğlu arasında olsun çıkar ilişkisinin bütünlük ilişkisinden çok daha önde olduğunu, zamanla domuzların da nasıl başa kakıp diğer hayvanlara hukmedebilmek için kaba kuvvet kullandıklarını yazar satır satır işlemiştir.
"DOMUZ" larin özellikle önder olarak kendilerini ön plana çıkarıp daha sonra da zalim insanlara dönüşmeleri aynı zamanda zalim ve çıkarcı insanların da domuzlara benzemesi bence tesadüf değildir. Yani yazar bile bile bu hayvanı seçmiştir. Çünkü domuz dinimizde haramken başka dinlerde - hristiyanlık gibi- çok ön plandadır. Yazar burada her iki din taraftarlarına da ciddi bir mesaj vermiş olabilir. Hatta merak edip "GEORGE ORWEL"in dinini araştırdım. Kendisini ateist olarak tanımlamasına rağmen İngiltere kilisesinde yoğun olarak faaliyette bulunması da ilginç geldi.
.
Daha neler denmez ki bu kitap üzerine ama sözü daha fazla uzatmadan burada kesiyorum. Son zamanlarda okuduğum en güzel ve akıcı kitaplardan biri oldu.
·
309 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.