Gönderi

Aida Operası (Büyüleyici Bir Baş Yapıt)
Başrahip Ramfis genç subay Radames’e Tanrıça İsis’in kendisini Habeşlerle yapılacak savaşta başkomutan seçtiğini haberler. Ramades, Habeş Kralının sarayında tutsak olarak bulunan kızı Aida’yı sevmekte, Firavunun kızı Amneris ise genç subayla evlenmeyi aklına koymuş bulunmaktadır. Ancak, Radames ve Aida’nın bakışmalarından kuşkulanmakta, iki genç arasındaki sevgiyi sezer gibi olmaktadır. Radames sefere çıktıktan bir süre sonra Aida’ya komutanın öldüğünü bildirir, haberin kız üzerindeki tepkisinden gerçeği anlar. Habeş ordusu yenilgiye uğramış, kralları Amanasro da içlerinde olmak üzere tümü tutsak alınmıştır. R adames başarısının karşılığı tutsakların bağışlanmasını ister. Firavun bu isteği kabul eder ve kızı Amneris ile evleneceğini de ekler. Radames asıl sevdiği Aida ile Nil kıyısında buluşacaktır. Amonasro kızının gizli aşkını öğrenmiştir, kendi yararına kullanmak niyetindedir. Aida Radames’e kaçmayı önerir, hangi yoldan gidebileceklerini sorar, komutan askeri bir sır olan geçidin adını söyler. Amonasro kendisi için gerekli olan bu adı duymuş, fakat tapınaktan dönen Amneris ve başrahip de olayı görmüşlerdir. Ramades kılıcını başrahibe teslim eder. Mahkeme komutanı vatana ihanetle suçlamaktadır. Amneris sevdiği adamı kurtarmak için evlenme şartını tekrarlar, Radames kabul etmez, diri diri gömülmeye mahkum olur. Genç komutan yeraltındaki mezarında sevdiğini düşünürken onu birden karşısında görür. Aida kaçmamış, onunla ölmek istemiştir. Verdi’nin «büyük opera» türünde en güzel verimleri arasında kabul edilen «Aida», Mariette Bey adlı bir «ejiptolojist»in eski Mısır’a ait belgelerde rastladığı gerçek bir olaya dayanır Mısır Hidivi İsmail Paşa ünlü besteciye Süveyş Kanalının açılış töreni için bir opera sipariş etmiş, Verdi önce kabul etmemiş, ancak olaya uygun bir konu bulunca isteği yerine getirmiştir. Verdi bu kendisini yenileyici yapıtta geniş esin gücüyle bir daha seçkinleşmiş, «Aida» oynandığı ilk günün başarı ve heyecanını sürdürmüştür. youtube.com/watch?v=TJ7FMlz... (1869 yılında Süveyş kanalının açılma töreni için Hidiv İsmail Paşa Kahire'de bir opera binası yaptırarak açılışının da yeni bir eserle olmasını istemişti. Bu eserin Giuseppe Verdi tarafından yazılması ve bestelenmesi kararlaştırılmış, sanatçıya bu işin karşılığı olarak dört bin altın teklif edilmişti. Besteci meşguldü, bu teklifi kabul etmeye de niyeti yoktu. Opera aynı yıl başka bir eserle kapılarını açtı. Aradan zaman geçmiş, Giuseppe Verdi Paris'e yaptığı bir gezide Camille Du Locle adlı Fransız yazarıyla tanışmıştı. Du Locle besteciye, yakın arkadaşı arkeolog ve Mısırbilimci (Egyptologist) François Auguste Ferdinand Mariette' in Mısır'daki kazılarda bulduğu bazı tabletlerde yazılı bir aşk faciasından bahsederek bunun opera için mükemmel bir konu olabileceğini söylemişti. Mariette'in bulduğu konu Giuseppe Verdi'nin pek hoşuna gitmiş, Du Locle'dan bunu bir opera metni haline getirmesini rica etmişti. Du Locle'un yazdığı metin daha sonra Ghislanzoni tarafından İtalyanca'ya çevrilmiş ve yeniden düzenlenmiştir. Bütün bu olayları yakından izleyen Kahire Operası direktörü Draneth Bey besteciye tekrar bir mektup yazarak bu yeni eserin ilk defa Kahire'de temsil edilip edilemeyeceğini sorar, Giuseppe Verdi'nin uygun bir cevap vermesi üzerine hazırlıklara başlanılır. Aida ilk defa Kahire'de oynanmıştır. Eser gerek burada, gerekse Milano'daki temsilinde sanat tarihinde pek az görülen bir başarı elde eder.)
·
1.059 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.