Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Şiddet ve LGBTİ
ŞİDDET NEDİR ? Şiddet kavramı negatif bir kavramdır. ( şiddeti engelemek için şiddet kullanılması negatif olmaya bilir.) Dünya sağlık örgütünde “fiziksel güç veya iktidarın kasıtlı bir tehdit veya gerçeklik biçiminde bir başkasına uygulanması sonucunda ma- ruz kalan kişide yaralanma, ölüm ve psikolojik zarara yol açması ya da açma olasılığı bulunması” olarak tanımlar ve nitelendirir. Şiddet kavramını biraz daha irdelersek Temel olarak, şiddetin baskı uygulamak veya bir şeyi dikte edebilmek adına birinin güç kullanarak bedensel, psikolojik veya manevi boyutlarda insana zarar vermesine neden olan davranış ve tutumların hepsini kaplayan bir yaklaşım biçimidir. Bu noktada, şiddetin yalnızca fiziksel bir davranış olduğunu söylemek, şiddet eyleminin tehlikelerini göz ardı etmek olacaktır. Hatta öyle ki, şiddeti yok sayarak, zarar ve hasarlarını küçümsemeye ve devam etmesine olanak sağlamış olacaktır. Bu şekilde devam eden şiddet ise zaman içinde yalnızca bireye zarar vermekle kalmayıp aynı zamanda topluma da zarar verecek bir hal almaktadır. Şiddet toplumların bir gerçeği olduğunu biliyoruz ve birçok farklı birey, kesim ve sınıflarda şiddet yüksek düzeyde seyrediyor, şiddeti bitirmek mümkünmü yada minumuma indirgemek için bunu araştıran bilim insanları ve sosyologlar eğitimin şiddetin azalmasında büyük bir olumlu fark yaratığını araştırmalar sonuçunda ortaya çıkarmıştır. Eğitim şiddeti engellemek veya minuma indirmek için önemli bir araçtır bunun yanı sıra aile ortamı, akran ortamı, bulunduğu sosyal yapı gibi birçok kavram da şiddeti tetikleyen veya şiddeti azaltan durumlardır. Şiddet kavramı alt başlıklar diyebileceğimiz daha mikro ölçekli olan belirli alanlarla ilgili şiddet türleri bunlar fiziksel şiddet, cinsel şiddet, duygusal şiddet, manevi şiddet, yapısal şiddet, ekonomik şiddet, kültürel şiddet, çevrimiçi – online şiddet, ihmalkar muameleye ve mahrum etmeye bağlı şiddet, diye yazabiliriz. Şiddet türlerini örneklersek Online şiddet: twitterdan bir kulanıcı hakkında küfürlü ve rencide edecek twet atmak. Ekonomik şiddet: çalışan eşin çalışmayan eşine karşı maddi olarak tahhakum, istediği olmazsa sana bunu almayacağım veya sana para yok gibi örnekleyebiliriz. Fiziksel Şiddet örneklersek: akranına sözünü dinlemediği için tokat atması. LGBTİ Bireylerin Karşılaştıkları Ekonomik ve Kültürel Şiddetler LGBTİ’ nin açlımı lezbiyen,gay,biseksüel,trans ve interseks dir türk toplumun’da “eşcinsel” olarak daha yaygın bir kavram olarak bilmektedir. Ekonomik Şiddet, ekonomik bağımsızlığı olmayan kişilerin üstüne uygulanan, baskı altına almak yada istediği yaptırmak için kullanılan bir şiddet türüdür bu şiddet türünü en sık aile ortamında görülmektedir. Kültürel Şiddet,toplumsal kimliklerin üstünden bireylere yapılan baskıdır. Semboller, inanışlar gibi kavramlar üzerinden söylemler üretip karşı tarafa yüklenmektir. LGBTİ bireyler dünya ve türkiyede farklı şiddet türlerine sık sık maruz kalıyorlar ülkelerin büyük bir kısmı yapılan araştırmalarda eşcinsel dostu olmadığı görülüyor ne yazıkki Türkiye Cumhuriyetide buna dahil. 71 ülkede hala eşcinsel ilişki yasaklı olarak raporlanmış iran, suudi arabistan ve afganistanda ölüm cezasıyla karşılaşılabiliniyor özellikle ortadoğu ve asya bölgesinde homofobinin yüksek olduğunu görmekteyiz ama Avrupa ve ABD baktığımızda ise LGBTİ bireylerin durumu bu bölgelerde daha olumlu AB’de ve ABD’de eşcinsel evlillik yasal ve homofobik söylemler veya eylemlerin mahkemelerce yargılanabilir bölgelerdir, Türkiyede ise çok geçmişe gitmeden bundan 10 yıl önce şuandaki hükümettin resmen LGBTİ açılımı yapmış Onur yürüşüne izin vermiş, destekleyici açıklamalarda bulunmuş ve geçtiğimiz zamanda ülkenin gündeminde çıkılanan İstanbul Sözleşmesinde eşcinsellerin ayrımcalığa uğramaması için sözleşmede yer verilmişdi oysaki şuan tam tersi Türkiye hükümeti homofobik söylemlerde bulunuyor önemli kurumlarıda homofobik söylemlerden geri durmuyor. Toplumda da geçmişten gelen bir homofobi söz konusu eskiye nazeren olumlu yönde ilerleme olsada LGBTİ bireyler açısından ama yeterli değil hala sık sık farklı şiddet türlerini Türkiye toplumunda en çok yaşıyan gruplardan biri diyebiliriz. Özellikle ekonomik şiddeti fazlasıyla görüyorlar maskulen eşcinsel değilirse bunu maskulen eşcinselere nazeran daha çok şiddet görülüyor örneğin Trans kadınlara devlet bünyesinde iş verilmiyor yasaklı tabiri caizse fişleniyor, özel sektöre baktığımızda da pek farklı değil büyük ölçekte “ bu dönmedir, sapıktır” deyip iş verenler yargılayıp buna iş vermem diyor Trans kadınları toplum kısacası ekonomik ve yapısal şiddete maruz bırakıp zorla tek bir yöne itiyor oda seks işciliği Trans kadınların büyük çoğunluğu seks işciliği yaparak hayatını daime ediyor, seks işciliği yapmak istemeyen büyük bir Trans kadın kısmı var ama başka iş kolunda imkan sunulmuyor bile bile ekonomik şiddete maruz bırakılıyor bunlar biride istanbulda yaşıyan açık bir eşcinsel arkadaşım oda ekonomik şiddete maruz kalmış hem ailesi eşcinsel olduğunu öğrendiğinde tüm maddi olanakları kesip babası “ düzelirsen erkek olursan” para göndereceğim sana demiş. Bir diğer taraftan açık bir eşcinsel olduğu belli olan arkadaşım iş başvurusunda bulunuyor farklı birkaç yere ama olumlu dönüş alamıyor hiçbirinden, iş kollarında yeterliliği olmasına rağmen. LGBTİ bireylerin bir diğer şiddet türü olan kültürel şiddete de maruz kalması ele alacağız, Eşcinsel bireylerine karşı olan ve belirli argümanı olan homofobik kesimlerin en çok kullandığı argümanlardan biride “kültürümüzde böyle bir şey yok” veya “ dinizimde yasaklı ve haram” söylemlerde bulunulur bu çerçevede argümanlar üretilir ülkemizde. Geçmişten günümüze ulaşan toplumsal değerlerin doğruluğunu, günümüze uygunluğunu ve mantık çercevesinden bir süzgeçten geçirmemiz gerektiğini düşünüyorum çünkü çok ilker ve insanlık suçu olan toplumsal değerler adı altında hala yaşatılmak isteniliyor örneğin reşit olmayan bir çocuğun evlendirilmesi buna kültürümüz böyle atalarımda bu yaşlarda evlendi gibi söylemlerle destek çıkılması.. yada kadın kısmı evinde oturur çocuğa bakar gibi birçok örnek mevcut bunun gibi söylemlerde bulunan kesim eşcinsel karşıtlığıda yapıyor toplumsal değerler adı altında kamuoyu oluşturup propaganda yapıyorlar ve buda ülkemizde fazlasıyla sahipleniliyor. Kültürel şiddeti engelemek için toplumsal değerleri bir daha gözden geçirmemiz çağdan fikirlere sahip olup, bilimsel ve eğitime dayalı bir toplum inşa etmeliyiz. Kısaca toparlayacak olursam LGBTİ bireyler türkiyede hertürlü şiddet türüne maruz kalıyor bunun temel nedenleri toplumsal yapı, eril bir toplum ve cinsel devrimini gerçekleştirememiş bir toplum var. Bunu ancak doğru eğitim modeliyle tabiri caizse” ilmek ilmek dokuyarak” yapabiliriz. Son satırlarımı Atatürkün şu sözleriyle noktalıyorum. hayatta en hakiki mürşit ilimdir. Milli eğitimde süratle yüksek bir seviyeye çıkacak olan bir milletin, hayat mücadelesinde maddi ve manevi bütün kudretlerinin artacağı muhakkaktır. Eğitimdir ki, bir milleti ya özgür, bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk halinde yaşatır ya da esaret ve sefalete terk eder.
·
674 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.