Kitapta birbirinden farklı gibi görünse de birbirine çok benzeyen iki karakter anlatılıyor. Biri Tamer biri Kerem. Tamer rönesans dönemi hayranı bir ressam. Kerem ise sofu bir doktor. Kendinden bıkmış, hiçbir şeye yetemediğini düşünen Tamer'in aldığı "cami boyama" teklifi ile hikayeleri başlıyor. Kitap olmazsa olmaz bir kitap değil. Ancak karakterlerin iç çatışmaları ve bulundukları durum içindeki psikoloji güzel anlatılmış. Kitabın sevmediğim yanıysa daha iyi olabileceği hissi... Özellikle son kısımda oldu bittiye getirilmiş gibi bir hava sezdim. Normalde muğlak sonla biten kitapları sevmeme rağmen bu son, kitapta eğreti durmuş. Onun dışında pekala okunabilir, hoş bir kitaptı.
"Oysa düşkünlüğün haberleri her zaman eğlencelidir. Hele de düşmemişseniz."