944 syf.
10/10 puan verdi
sarayıma bir tuğla daha...
Öyle dolu dolu bir kitaptı ki, söze nereden başlayacağımı bilemiyorum. Uzak bir zamanı işaret etse de içimizde hala değişmeyen ortak kavramlara vurgu yapıyor. Bu tip romanları okurken öğrenecek çok şey olduğunu fark ediyorum. Ve en çok öne çıkan düşünce doğduğumuz yerden biz sorumlu olamayabiliriz ama nasıl bir insan olabileceğimizi belirleyen kesinlikle bizim tercihlerimiz ve hayat çizgimizdir.
Hz. Muhammed'den kalma bir kılıç, Barnabas İncili... 3 kadın.. Ve birçok tarihi şeyle birlikte kurgusu harikaydı. Kesinlikle Falcones tarihi romanlar için muhteşem....
Hernando Ruiz.. Kitabın baş karakteri. 16. Yüzyılın ikinci yarısından itibaren İspanya'da yaşayan bir morisko kendisi. Morisko o dönemlerden hemen önce müslümanlardan alınan İspanya'da kalan Müslümanlara verilen ad. Müslüman artığı, müslümanın geride bıraktığı anlamına geliyor. Yani İspanya'da bu şartlarda azınlık olarak yaşayan bir topluluğun parçası Hernando. Bir rahip 14 yaşındaki Aişe'ye tecavüz eder ve bu şekilde yasak meyve dünyaya gelir Hernando.
Gizlice ibadetlerine devam ederler moriskolar. Herkesin iki ismi vardır. Kendi aralarında kaldıklarında müslüman isimlerini kullanırlar. Hernando'nun müslüman ismi İbni Hamid'dir. Aslında konu biraz karıştı. Aişe hamile olarak babası tarafından İbrahim adında bir katırcıya satılır. İbrahim'in Aişe'yi hamile haliyle alması için Ayşe'nin babası bir katır verir ve böylece evlenirler. Ayşe'nin İbrahim'den de çocukları olur. Ama Hernando her fırsatta İbrahim'den dayak yer, dışlanır. Hernando'nun müslüman adı İbn-i Hamid demiştim. Bu ismi Hamid isimli manevi babası olan birinden alır. Gerçekten de akil bir insan olan Hamid, Hernando'yu sever, ona her konuda yardım eder, eskikliğini hissettiği babalık hissini verir.
Dönem ispanyasında müslümanlar organize olur ve bir süre sonra büyük isyanlar ortaya çıkarırlar. Ama Henando'nun gözünden baktığımızda yapılan kıyımları, işkenceleri, intikamları görüyoruz. Bu bölümler hayli sağlam mide istiyor. Yazarın tasvirleri ile bu işkenceleri apaçık hissediyorsunuz. Ama sular durulunca Hristiyanlar organize olarak tekrar üstünlüğü tekrar ele geçirirler. Bu çok acı verici olur çünkü moriskolar eskisinden daha zor şartlarda yaşamaya devam etmek zorundadırlar artık... Daha fazla eziyet, daha zor yaşam şartları. Hristiyan engizisyon mahkemelerinin ağır denetimleri...
Hernando esir alınan kadın ve çocukların arasından annesini ve üvey kız kardeşine benzeterek Fatıma'yı kaçırır. Ama bu yanlışlık yüreğine aşkı öğretir Hernando'nun... Öyle ki bu aşk için öyle çetin çileler çekecektir ki...
Ve son eklemek istediğim de hayatı boyunca islamı yüceltmeye ve hristiyanlarla ortak değerlerimiz olduğunu ispatlamak için çabalayan Hernando... İnsanlar onu ihanetle suçlarlar...
Velhasıl 944 sayfa nasıl anlatılabilir ki... Fazlasıyla acıya ortak olacaksınız. Halk kütüphanesinden aldığım bu tuğla boyutundaki kitabın içinde benden önce okuyan kişilerden notlar buldum.. Onlar benden daha yürekliymiş ağlamışlar.. Ben sadece iç çektim Hernando'ya... Özellikle Fatıma karakterinin yaşadıkları.... Moriskoların osmanlıdan, araplardan beklediği gelemeyen yardımlar...
okuduğum ikinci 
Ildefonso Falcones romanıydı. okumanızı tavsiye ederim. kesinlikle sıkıcı değil. ayrıca bu kitabı kol kası yapmak için de kullanabilirsiniz :D ya da yastık niyetine :D)))
herkese iyi okumalar
·
159 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.