Unutulmuş Kitaplar Mezarlığı serisinin 3.kitabı Cennet Mahkumu; hikayeyi yaşatan büyülü anlatımı, ilk iki kitapla kurduğu şaşırtıcı bağlantıları, güç arayışında olan insanların acımasızlığına, savaşların yıkıcılığına vurguları ve kitapların dünyasını merkeze alan kurgusu ile çok beğendiğim bir kitap oldu. İkinci kitap Meleğin Oyunu'na dair gizemlerin aydınlatılması,etkileyici bağlantıların açığa çıkması ve sırlarla dolu geçmiş yaşantıların gündeme gelmesi dikkatimi çeken özellikleri. Önsözde; serinin kitaplarının bağımsız ve istenilen sıra ile okunabileceği ifadesi yer alıyor Ancak kurgusal derinliğin anlaşılması ve ilgisiz gibi görünen olayların arasında kurulan sürpriz bağlantıları sebebiyle sıra ile okunması gerektiği düşüncesindeyim.
Serinin ilk kitabı Rüzgarın Gölgesi 1945 ile 1956 yılları arasında Sempere ve Oğulları Kitapçısını babası ile birlikte işleten Daniel Sempere ve arkadaşı Fermin Romero de Torres'i merkezine alan olayları işlerken, üçüncü kitap Cennet Mahkumu 1957 senesinden devam ediyor.
1957 senesinin Noel zamanında gizemli bir ziyaretçi; Sempere ve Oğulları Kitapevi'ne gelir.Daniel Sempere, ürkütücü bir görünüme sahip olan bu yabancının Fermin'le gizli bir bağlantısı olduğunu öğrenir. Evlenme arifesinde olan Fermin'in bir süredir devam eden sıkıntılı ruh hali Daniel ve babasını kaygılandırmaktadır. Bu durumun açıklığa kavuşması amacı ile harekete geçen Daniel'ı; 1939 senesine, savaşın yıkıntılarında bir Barcelona'ya, iktidarın masum insanları hapsettiği Montjuic Kalesi'ne doğru acılarla ile yoğrulmuş bir yolculuk beklemektedir.
Kitapların büyüleyici dünyasının,adaletsizliğin, mücadelenin, intikamın ve aynı zamanda eşsiz bir dostluğun hikayesi olan bu seriyi 
fazi ile birlikte okuduk. Önerimdir.
·
821 views
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.