Gönderi

195 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Dünyanın en güzel çiçekleri
Nihayet Bizim Köy'e kavuştum. Okumak için bundan daha güzel bir zaman olamazdı. Neden mi? Merak edenler buyursun... Bazı kitap dostlarım bilir. Mesleğimin 28. yılında yeniden köy öğretmeni oldum. 20 yıl sonra tekrar köyde olmak ilk başlarda bana zor gelse de zamanla alıştım. Köy öğretmeni olmak bence muhteşem bir şey. İstediğin an doğada ders yapabiliyorsun. Tavuk gıdaklıyor, inek bağırıyor, eşek anırıyor! Tam bir senfoni. Çocuklar eve giderken gözün arkada kalmıyor. Kavga etseler de, uyum içindeler. Çünkü hepsi akraba. Köyde en çok hoşuma giden şeylerden biri de, çocukların birbirine olan hitap şekli. "Gülüm!" Ne güzel bir kelime değil mi? "Öyle değil gulüm, böyle olacaadı." (Bu kelime bazıları tarafından 'GULÜM' diye evrilmiş.) Her ne kadar köyde olmak güzel olsa da zorlukları da yok değil. Asıl zorluk okulda teknolojinin olmaması. Teknolojiden de vazgeçtim, telefon çekse razıyım. İstediğin an veliye ulaşamıyorsun. Neyseki evler yakın da, bu sorunu çözebiliyorum. "Huu, komşu! Okula hele bir geliver!" :D Böylece işler kısa zamanda halloluyor :) Hani sayın büyüklerimiz diyor ya, "Biz teknolojide çığır açtık." "İnternetsiz okul kalmayacak." "Fatih projesiyle her okula akıllı tahta ulaştırdık." Hepsi palavra. (Bu arada beynimde Ajda Pekkan'ın "Palavra" şarkısı çalıyor.) Neyse efendim, gelelim ilk zamanlar yaşadıklarıma. Baktım, internet yok. Bari bir akıllı tahtamız olsa da, şöyle bir ders kitaplarını yansıtsam, bütün öğrenciler görse. Arada da patlamış mısır eşliğinde sinema günü yaparız dedim ve soluğu İlçe Milli Eğitim'de aldım. Derdimi anlatınca, sayın şube müdürü, "İlçede bile yok, köye nereden bulalım." dedi. Bunun üzerine ben de "Adam haklı! İlçede olmayan teknoloji köyde nasıl olsun?" dedim ve bağrıma taş basıp, eski usül eğitim - öğretime başladım. Anlayacağınız, sınıfta bir ben, bir de yazı tahtam var. Tıpkı ilk göreve başladığım günlerdeki gibi! Aradaki tek fark, tahtanın rengi. Bizim kara tahta, zaman içinde beyazlamış, tebeşir de tarihe karışmış. (Teknolojide çığır açtık diyen sayın büyüklerimizin bu konuda hakkını yemeyelim. Köydeki okulları bile beyaz tahtaya kavuşturmuşlar.) Ama ben yine de her şeye rağmen çok şanslıyım. Çünkü ben bir köy öğretmeniyim. Ama gel gör ki,
Bizim Köy
Bizim Köy
'ün öğretmeni benim kadar şanslı değilmiş. Üstü açık bir okulda eğitim yapmaya çalışmış. Baharda yağan yağmur yüzünden okulun duvarı çökmüş. Tesellisi de, Nasrettin Hoca misali... "Ya duvar göçerken biz altında olsaydık? Ucuz kurtulduğumuza şükredelim." (s. 123) Benim derdim akıllı tahtayken, o bir saat bile aldıramamış. Çünkü köylü için önemli olan namaz kılma vakitleri. O da zaten imam tarafından hallediliyor. "Saat da ne olacakmış!... Bu köy, Nuh Ne bi'den beri, Allah'ın bozulmaz saati ile geçinmiş de, bu gâvur okumasının ağzına eğri mi geliyor?" (s. 79) Benim derdim eski sıralarken, o üzerinde ders yaptıracak bir sıra bile bulamamış. "İki ay camide ders yaptıktan sonra, okulun örtülmüş bir yerine geçtik. Bari ders araçları tamam mı diyeceksiniz. Ne gezer. Pösteki üstünde bağdaş kurup oturuyoruz." (s. 107) Gelelim,
Bizim Köy
Bizim Köy
'ün nasıl ortaya çıktığına. Efendim, Bizim Köy'ün çaylak öğretmeni, İlk göreve başladığı yıllardaki gözlemlerini yazıp dergilere gönderir. Daha sonra da kitap haline getirir. Tahmin ettiğiniz gibi, yayınlandığı zaman büyük yankı uyandırır. Bunun üzerine, devlet tarafından kendisine teşekkür plaketi verilir (!!!) Ee, ne de olsa köy gerçeklerini gözler önüne sermiş! Sayın büyüklerimiz her dönem, gerçeklerin ortaya çıkmasından çok, üstünün örtülmesini yeğ tutarlar. Köylerin geri kalmışlığını ortaya çıkarıp, hele bir de kitap haline getirmişsen vay haline! Teşekkürle kalmayıp, üstüne bir de tatile gönderirler (!!!) Tahmin ettiğiniz gibi bir müddet cezaevinde zorunlu dinlenmeye alınır. Yazarımız
Mahmut Makal
Mahmut Makal
, TOPLUMCU GERÇEKÇİ akımın öncülerindendir. Kendisi 1930 yılında Aksaray'ın Demirci Kasabası'nda doğmuş. Daha sonra İvriz Köy Enstütüsü'ne giderek öğretmen olmuş. Gittiği köylerdeki gözlemlerini yazarak kitap haline getirmiş. Böylece yazarlık kariyeri başlamış. Tabii bu arada dediğim gibi, başına gelmeyen de kalmamış. Ama o, kitaplar yazmaya devam etmiş. Bu arada müfettiş olmuş. Yazdığı kitaplar yüzünden müfettişliği elinden alınmış.
Mahmut Makal
Mahmut Makal
, 1967'de Unesco tarafından dünya gençliğine örnek insan olarak seçilmiş. Şu işe bakın ki, bizim ülkemizde mimli bir yazar. Boşuna dememişler, meyve veren ağaç taşlanır diye.
Bizim Köy
Bizim Köy
, yalın bir dille anlatılmış. Okuyanı sıkmayan, aksine keyif veren kısa başlıklar halinde yazılmış. Okurken ağlanacak halimize güleriz misali, bol bol güldüm. Tabii cık, cık da yapmadım değil!
Bizim Köy
Bizim Köy
'ü görmek isteyen dostlar, okuyun! Okuyun ki, bazı köylerimizin hala 76 öncesinde kaldığını görün de şaşmayın!!! Yazımın uzun olduğunun farkındayım ama çok sevdiğim bir şiiri eklemeden bitirmek istemiyorum. "Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum Bütün çiçekleri getirin buraya, Öğrencilerimi getirin, getirin buraya, Kaya diplerinde açmış çiğdemlere benzer Bütün köy çocuklarını getirin buraya, Son bir ders vereceğim onlara, Son şarkımı söyleyeceğim, Getirin getirin...ve sonra öleceğim."
Ceyhun Atuf Kansu
Ceyhun Atuf Kansu
Bizim Köy
Bizim KöyMahmut Makal · Literatür Yayıncılık Dağıtım · 20181,222 okunma
··
14,9bin görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Bu yorum görüntülenemiyor
Pluviofil okurunun profil resmi
İncelemenizi okuyunca bizim köydeki okul geldi aklıma. Bahçesinde elma, erik ağaçları olan, ağaçlardan okulun görünmediği sıcacık bir yapıydı. Öğrenci kalmayınca boş bırakıldı sonra köy derneğine tahsis edildi. Ben içeriye girdiğimde talan edilmişti herşey. Kitaplar yerlere saçılmıştı. Oradan bir kitap aldım, Canım Atam'ın Nutuk'u. Üstünde ayak izleriyle bir kitabın en düşebileceği en vahim duruma düşmüştü. Köy derneği herşeyi yaktı, yıktı, ağaçları kesti. Sözde çevre düzeni adı altında katledildi okul. Geriye birtek bende bulunan kitap kaldı. Size son sayfasını atayım. Bir köy öğretmeninin kaleminden minik bir yazı var. Kaleminize sağlık hocam ne kadar şanslı öğrencileriniz var. hizliresim.com/mob9mxk
Sultannn okurunun profil resmi
1953 yılında yazılmış. Ne değerli bir sayfa. Taşımalı sistem adı altında köy okullarını kapattılar. Kapanan okullar, köy halkı tarafından talan edildi. Köyde, mezarı olan tek aydını öldürdüler. Köyleri hocalara bıraktılar. Kısacası eğitimi talan ettiler. Eğitim yoksa, bir ülke de bitmiş demektir. Yavaş yavaş öldürüyorlar bizi. Yorumunda değerli olan tek şey, senin Nutuk'u almış olman ve öğretmenin değerli notu. Köy okulunu yağmalamaları ise tam bir içler acısı. Çok üzücü.
1 sonraki yanıtı göster
Gamze Ö. okurunun profil resmi
Bir inceleme ancak bu kadar anlamlı olabilirdi.. Bence de sizin açınızdan en uygun zamanda okumuşsunuz kitabı. Hem kendi tecrübeleriniz hem de kitapta anlatılanlar bir araya getirilince harika olmuş. Emeğinize sağlık, yolunuz açık olsun.. Çiçeklerinizle size sağlıklı, mutlu, huzurlu, öğrenme aşkı ile dolu bir yaşam diliyorum.
Sultannn okurunun profil resmi
Bu güzel dilekler için çok teşekkür ederim.
Gül Güzeli okurunun profil resmi
Incelemeyi yeni okuma fırsatım oldu. Çok beğendim. Hem samimi duygularınız hem hissettirdikleriniz çok güzeldi. Ben de kendi köyümden yeni döndüm öğretmenim. 10 gün kaldık çocuklarımla. Ilk gün ne yapacaklarını şaşırdılar köyde, sonra bağ bahçe, börtü böcek, kedi, köpek, civcivle oynadılar. Özde kurbağa ve yosunla oynadılar, pınarda çimdiler, inek güttüler vs. Akşam karanlıkta yıldızlara baktılar, yürüyüş yaptılar. Burada ellerinden telefon bırakmayan çocuklar orada ellerine telefon bile almadılar. Ruhumuz dinlendi. Yazınızı okuyunca içimi mutluluk kapladı. Köy ve köy gerçekleri, köyde yaşamanın zorluğu ve huzuru... Hele zorluklardan çok mutluluğunuzu, eğlencenizi, huzurunuzu paylaşmanız çok hoştu. Çocuklar ve köy halkı çok şanslı, bulunduğu yeri güzelleştiren bir öğretmenleri var. Bu arada ilk fırsatta kitabı edinip okuyacağım. Elinize, emeğinize sağlık...
Sultannn okurunun profil resmi
Bu güzel ve samimi yorum için çok teşekkür ederim. Köyde hayat hem güzel, hem zor. Ama her şeye rağmen huzur verici. İstanbul'daki kuzenlerim yanıma geldiğinde, onları köyüme götürdüm. Bayıldılar. Ne kadar şanslı olduğumu söyleyip durdular.
Demet okurunun profil resmi
💘😋! Bu kadar
Sultannn okurunun profil resmi
❤️
Şevkets okurunun profil resmi
Zaten okuma listemde olan bu kitaba, yüksek dozda motivasyon eklendi sayenizde Sultan hocam 🙂 Kaleminize sağlık. Bu kez hem kısa hem vurucu olmuş 😁 Ben de el vuruyorum bu incelemeye 👏👏👏
Sultannn okurunun profil resmi
Güldürdünüz beni Şevket Hocam :) Kısa olmuş derken, ironi yapmıyorsunuz değil mi?
Şevkets okurunun profil resmi
Yok valla ironi değildi Sultan hocam :) sırf incelemeyi okumak için zaman ayarladım kendime :)
Sultannn okurunun profil resmi
O zaman fazla zamanınızı almamıştır. Desenize sizi hayal kırıklığına uğrattım :D Şaka bir yana beğenmenize sevindim. Uzun olunca bildiğiniz gibi pek okunmuyor. Kitabı fazla bekletmeyin. Kendinizden çok şey bulacaksınız. Şimdiden keyifli okumalar :)
Şevkets okurunun profil resmi
:) Tekrardan Çok teşekkürler incelemeniz için
Sultannn okurunun profil resmi
Yorumlarınız için ben teşekkür ederim.
ZİLAN okurunun profil resmi
Merak ettiğim bir konu vardi baş kahramanın yapamadığı ama sizin yapabileceğiniz bir şey var mı ve tam tersi onun yaptığı sizin yapamiyacaginiz bir şey var mı
Sultannn okurunun profil resmi
Baş kahramanın ve benim yaşadığım zaman çok farklı. Eminim ki, onun elinde de, benim elimde olan imkanlar olsa mutlaka yapardı. Bu yıl, sınıfımda eksik olan sıraları gidip bir okuldan aldım ve arabaya yükleyip köye götürdüm. Sınıfım, birleştirilmiş sınıf ve kalabalık olduğu için, tek tahta yeterli gelmedi. Ben de ne yapıp edip ikinci bir tahta sınıfa getirmeyi başardım. Sınıfımda şimdi iki tahta var. Birini birinci sınıflar için, diğerini de ikinci sınıflar için kullanıyorum. Böylece iki sınıfla da rahatça ders işleyebiliyorum. Bu gibi şeyler yaptım. Ama dediğim gibi, kahramanımızın elinde hiçbir imkan yoktu. Benimse var.
21 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.