Gönderi

688 syf.
·
Puan vermedi
Sanatın Öyküsü
Sanatın öyküsü, okuduğum pek çok sanat kitabı içerisinden belki de en hızlı ve keyifli şekilde okuduğum kitap oldu. Sanat, şüphesiz ki insanlığa dair daha bir çok şey gibi tarihten ayrı düşünülemiyor; yani "sanat tarihi" okumaya başlamak için tarih kısmına az buçuk hakim olmak gerekiyor. Sanatın Öyküsü kitabı bu yolculuğa başlamak için bir okuyabileceğiniz ilk kitap olmak istemiş ön sözünde belirttiği üzere. Sizden herhangi bir bilgi birikimine sahip olmanızı, kitaplığınızda sanat tarihi adına yüklü bir bölümünüzün olmasını beklemiyor; aksine sadece merakınız olması yeterli. Ki kitap kronolojik sıralamayı dahi öyle bir yapmış ve sanatı ilineksel olarak öyle bir işlemiş ki; sanatın insana, insanın da tarih gibi bir çok başka konu başlığına bağlı olduğunu anlıyor ve sanatı oluşturan tüm etmenleri "insanlık" üzerinde birleştirerek size neyin nasıl ve nereden geldiğini anlatıyor. Kafanızda sürece dair hiçbir soru işareti kalmadan bitiriyorsunuz kitabı. Ki günümüz sanatına yaklaşıldıkça; "aa, fovizm ne kadar keyifli duruyor, buna dair başka kaynaklar da mı okusam?" gibi düşünceleriniz oluyor ve sizi farklı kaynaklara da bakmaya itiyor. Ki zaten kitabın sonunda sanat tarihini anlamak adına okuyabileceğiniz psikoloji, felsefe vb. dallardan kitap önerileri konulmuş. Kısacası "sanat tarihi bilmek istiyorum ama nereden başlayacağıma emin değilim" düşüncesinin ve bu düşüncenin getirdiği daha pek çok sorunun tüm bilgilerini sizler için tek kitapta topluyor Sanatın Öyküsü. Benim çok hoşuma giden bir diğer özelliği ise, önsözünde de belirtildiği üzere kitapta görseli konulmayan hiçbir esere yer verilmemiş olması. Bu hem kitap hazırlanırken eserler arasında sıkı bir eleme yapılmasını sağlamış hem de bir bir cümleyi bitirdiğinizde, bilmediğiniz bir eserle karşılaşmanız durumunda kitabı elinizden bırakıp eseri araştırma telaşına girmenizi engelliyor. Yani sadece kitabı elinize alıyorsunuz, arkanıza yaslanıyorsunuz ve geri kalan her şeyi yazara bırakıyorsunuz. Ben kitabın üzerine hem tarihe, hem de sanata dair notlar alarak okumamı gerçekleştirdim sonra daha rahat hatırlayabilmek için; zira yine önsözde belirtildiği üzere kitapta "bilim dilinin birini etkilemek için değil, bir bilgiyi karşı tarafa en iyi şekilde aktarmak için kullanılması gerektiği" ilkesi benimsenmiş. Ki günümüz sanat yapıtlarında, eserlerin altmetinlerinde bile sırf daha burjuvazi bir görünüm oluşması için anlaşılması zor ve belki de gereksiz kelimeler kullanıldığını göz önünde bulundurursak gerçekten insan tebrik etmek istiyor yazarı, ve tabii çevirmeni de öyle. Kitabın yanına bir sözlük alıp okumuyorsunuz, eserlere bakmak için her an interneti yanınızda bulundurmaya çalışmıyorsunuz, bir şeyi geliştirmekten ziyade bir şeylere başlamak için elinizde tuttuğunuzun farkındasınız ve kullandığı sade cümleler sayesinde yazara güveniniz tam. Sadece kuru bilgiler vermektense bazı noktalarda müthiş verimli bakış açıları da sunuyor üstelik. Ben sanat tarihine adım atmak isteyen herkesin başucu kitabı yapması gerektiğini ve bahsedilen kadar iyi bir yapıt olduğunu onaylıyorum. Günümüzde kalınlığı ve kağıdı sebebiyle biraz pahalı olsa da değiyor sahiden. Maliyetinden kısmak istiyorsanız da bir kaç sahaf dolaşıp kitabı getirtmelerini isteyebilirsiniz, çok daha hesaplı olacaktır :)
Sanatın Öyküsü
Sanatın ÖyküsüE. H. Gombrich · Remzi Kitabevi · 2017912 okunma
·
251 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.