Gönderi

16 Nisan 1970 Kardeşim Tahsin Sokaktaki tesadüften sonra nihayet yazmak fırsatım yakaladım. Bu mektubu ve dergileri Çengelköy adresine göndereceğim. Ankara'yı tanımıyor ve cennet-mekân Aksak Timur hazretleri bu şehri haritadan silmediği için esef ediyorum. Sen hem Çengelköy'ünde hem de Çankaya'da oturuyorsun. Dil-Güneş teorisine göre bu ikisi birdir. Zaten büyük mutasavvıf üstatlarımız her şeyin bir olduğunu ispat edeli asırlar geçtiği için bize fazla söylemek düşmez. Seni gördüğüme çok memnun oldum. Zannederim bu memnuniyet de bir hodbinlikten yani geçmiş zamanın cidden bahtiyar günlerini hatırlamaktan doğuyor. O günlerin kadrini şimdi idrak edebiliyoruz. Hele böyle ma’şeri sukut ve rezalet zamanlarında. Ben altı buçuk yıldan beri aylık “ÖTÜKEN” dergisini çıkarıyorum. Bir müddettir derginin numaralarım her yılbaşında yenilemeye, fakat iç kapakta da devamlı numarayı göstermeye başladık. Bunda sayılamayacak kadar çok millî menfaatler varmış. Kapakta 2 veya 3 numarasını gören kişi, evvelki bir veya iki sayıyı da alıp koleksiyonu tamamlarım diye düşünür, fakat kapakta 46 veya 71 görürse koleksiyonu tamamlamak imkânını kayıp ettiğinden hiç almazmış. Yahu şu beni beşer denen yaratık da ama komiksel şey değil mi? Aylık bile olsa, bir dergi çıkarmak zor iş. Bu sebeple bunun zahmetini dört kişi paylaştık. Dergi İstanbul'da çıkıyor ama Ankara'da basılıyor ve tevziatının kısmı küllisi diğer üç kişi tarafından yapılıyor. Para işlerini de onlar idare ediyor. *** Şimdiye kadar 72 sayı çıkan “ÖTÜKEN”in elde mevcut beş sayısını gönderiyorum. İlk önce Aralık 1969 tarihli 12'nci sayıyı oku. O sayı hemen tamamen benim Münih seyahatnâmeme hasredilmiştir . Sana veryansın ettiğim yazı odur. Gayet uzun olduğu için bir iki saatini alacak ama değer. Ondan sonra da canın isterse diğer sayılardaki yazılarımı okursun. Mart 1970 tarihli 3. sayıdaki yazım da seni ilgilendirecektir. Bu yazıda yobazlığın yeni marifetlerini göreceksin. Yıllardır görüşmeye görüşmeye beni epeyi unutmuş olduğunu "Evli misin? çocukların var mı?” Suallerinden anladım. İlk zevcemden ayrıldıktan sonra ikinci bir izdivaç yapmıştım. Hatta Lâleli'deki bu evimize bir gün sen de diğer arkadaşlarla birlikte gelmiştin. İki oğlum var: Büyüğü Yağmur 30 yaşında, Ankara'da yedek subaylığını yapıyor. Bonn'daki Siyasal Bilgiler Fakültesi'nden mezun. Küçük oğlum Buğra 24 yaşında, Münih'te Türkoloji okuyor. Oranın Türkolojisi bizim tarih şubemizin karşılığı. Annesi de Münih'te Şarkiyat Fakültesi'nin Türkçe okutmanı. 27 Mayıs devrimi aile ocağımızı dağıttı. Uzun hikâyedir ve ayrı bir rezalettir. Şimdi ben tek başıma yaşıyor, bilmediğim ev işlerini yapıyor, bir yandan da eski ihtiyat mücibince dünyayı idare ve ıslah etmeye uğraşıyorum. Yalnızlık falan filân hep dert ama yine de memleket kaygısı başka dert oluyor. Bir anayasa yapıp memleketin anasını bellediler. Her şey anayasaya aykırı. Bir de öyle bir demokrasi var ki, Kürtlerin istiklâl hevesleri insan hakkı sayılıyor onların karşısına çıkmak milleti bölmek oluyor. Ben milleti bölmek istediğim için 15 aya mahkûm edildim. Bakalım Yargıtay ne diyecek? Sen neler yapıyorsun? Parti hayatı dışında ilimsel, bilimsel çalışmaların var mı? Ben güya akademik sahaya girecektim. İnsanların fenalığı yüzünden hiçbir şey olamayarak, hiçbir yere tutunamayarak 66 yaşına geldim. Çünkü: İnsan yine düşkün, yine hayvanda tefevvuk İrfan ve faziletle vekar olmadı gitti... O terkibibent de güzeldir ha, bir neşrolunsa yer yerinden oynar. Bu memlekette bir gün, belki yakında yer yerinden oynayacak ama bakalım ne şekilde oynayacak. Bu oyun kanlı olursa İspanya iç savaşını geçen bir dehşette olur. Kansız olursa Türkiye hangi istikamete girer, belli değil . Talât Aydemir muvaffak olsaydı vatanı kurtarıyorum diye farkına varmadan komünizmi ilân edecek, solak müşavirlerinin telkini ve tesiriyle “Herkes oturduğu evin sahibidir.” diye ilk beyannamesini neşredecekti. Bu seferki ihtilalin başına da o kafa ve o kıratta birisi gelirse "Var kıyas et gayri sen derya-yı rahmet nittüğün” Bu kadar yüksek fikir, bu kadar strateji ve felsefe yeter. Sonra gözlerin kamaşacak. Selâm ve sağlık dileklerimi gönderir, gözlerinden öperim kardeşim Tahsin. Atsız
·
170 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.