Gönderi

268 syf.
7/10 puan verdi
·
5 günde okudu
#charlesbukowski asıl adı Heinrich Karl #Bukowski olan Amerikalı yazar ve şair. #Kirligerçekçilik ya da #yeraltıedebiyatı denilen akıma uygun türde eserler kaleme almış. Monoton işlerde çalışmak yerine, bile isteye parasız kalmayı tercih eden, birçok kez tutuklanan, şiddete meyilli, alkolik, iki kez evlenen, evlilik dışı bir kız çocuğu babası olan; kısacası serseri yaşam tarzını benimseyen bir yazar. Kalemiyle ilk defa tanışmış olduğum, otobiyografik izler taşıyan bu kült romanında kendisinden Henry Chinaski ismi ile bahsetmiş. #ekmekarası yazarın çocukluk ve ergenlik yıllarının -ergenlik sivilcelerinden cinsellik merakına kadar olan erkekler dünyasına ait sarsıcı ayrıntılarla birlikte- argo sözcükler eşliğinde, ironik ve akıcı bir üslupla anlatıldığı bir eser: ”Annemin bir deliği, babamın ise sıvı püskürten bir kamışı vardı. Nasıl oluyor da böyle şeylere sahip olup her şey normalmiş gibi davranabiliyorlardı, havadan sudan konuşurken arada bu işi yapıp kimseye anlatmıyorlardı. Babamın sıvısından olduğumu düşündükçe kusacak gibi oluyordum.” ”Aynı bok çukurunun içindeydik hepimiz. Kaçış yoktu... Zamanı geldiğinde sifonumuz çekilecekti.” Genellikle işsiz ve parasız olan acımasız bir babanın şiddeti ve aşağılamaları ile büyüyen bir çocuğun depresif penceresinden bakıyoruz hayata: “Güneşin bile babama ait olduğunu, onun evinin üstüne parladığı için benim güneşe hakkım olmadığını hissediyordum. Güllerinden farksızdım, ona ait olan bir şeydim.” Yazdığı hikayelerini okuyan babası tarafından evden kovulan bütün yazıları ve daktilosu dışarı atılan bir gencin alkol ve kavga ile geçen günlerinde, kalacak yeri ve parayı zor bulan serseri günlerine şahit oluyoruz: ”Sarhoş olmayı hep sevmeye karar verdim. Sıradanlığı alıp götürüyordu, sıradanlıktan yeterince sık uzaklaşabilirsen sıradan olmazdın belki.” ”İnsanın kendini sonsuza dek sersem ve yararsız hissetmesini engelleyen tek şeydi içki.” ”Kötüysen kötü rolü yapman gerekmez, kötüsündür. Kötü biri olmak hoşuma gidiyordu. İyi olmaya çalışmak hasta ediyordu beni.” Özellikle çıban benzeri ergenlik sivilceleri yüzünden dış görünümü ile ilgili özgüven eksikliği yaşayan bir delikanlının üzüntüsüne ortak oluyoruz defalarca: ”Kelebeklerin ve arıların arzuladığı bir çiçek olmak varken, sinekleri cezbeden bir bok parçasıydım. Yalnız yaşamak istiyordum, yalnız olunca daha iyi hissediyordum kendimi, daha temiz, ama onlardan kurtulacak kadar zeki değildim.” ”İlgi duymuyordum. hiçbir şeye ilgi duymuyordum. Nasıl kaçabileceğime dair hiçbir fikrim yoktu. Diğerleri yaşamdan tat alıyorlardı hiç olmazsa. Benim anlamadığım bir şeyi anlamışlardı sanki. Bende bir eksiklik vardı belki de. Mümkündü. Sık sık aşağılık duygusuna kapılırdım. Onlardan uzak olmak istiyordum. gidecek yerim yoktu ama. İntihar? Tanrım, çaba gerektiriyordu. Beş yıl uyumak istiyordum ama izin vermezlerdi.”
Ekmek Arası
Ekmek ArasıCharles Bukowski · Metis Yayınları · 20126,8bin okunma
·
196 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.