Gönderi

184 syf.
·
Not rated
·
Liked
Bizim gibi Basit bir insanın kulluk yolculuğu... Mendel Singer, bir Yahudi Hoca... Karısı Debora ile 50 li yaşlarda. 4 çocukları var, Kendi din ve kültürlerini kaybetmemeye çalışan fakir bir aile. Fakat bu farklı kalma baskısını yırtan hayatın gösterişine zevkine kapılan evlatlar, daha konforlu bir hayat için şikayet eden bir eş ki onu bundan alıkoyacak bir evladı Menuhim'in doğuştan hasta olmasıyken Amerika yolculuğu ile ondan ayrılması içindeki boşluğu tekrar lüks ve keyfle doldurma çabasına yöneltse de nafiledir. Diğer yandan bir oğulları Rus Ordusunda sanki kendi ailesine cephe açmış gibi özünden bağımsız bir askerdir. Diğeri ise Amerikaya kaçmış orada yaşam kurunca Mendel ailesini de yanına almıştır. Ancak korunmak için gittikleri bu ülkenin değişimin göbeği olduğunu tecrübeyle öğrenmek zorunda kalmıştır Yahudi Hoca Mendel. Kendisinin ve ailesinin dinini ve kimliğini korumaya çalıştıkça çaresiz değişime hatta manevi değişimle kaybın ardından bir de çıkan savaş sonucu maddi olarak oğullarını kaybetmiş hayatının değişimine maruz kalmıştır. Bir oğlunu düşman ülkede asker olarak Diğer oğlunu da sonradan vatan edindikleri -iç felaketini getiren- bir ülkede savaşarak kaybetmiştir. Zaten memlekette kalan hasta oğlunun hasretiyle son noktaya gelen karısı Debora, oğullarının acısıyla ölür, kızı Miryam ise zevkleri keyfleri bozan ölümlerle aklını yitirir. Zaman zaman hayatının değişim noktalarında kendini, hatalarını, kulluğunu sürekli sorgulayan Mendel, şimdi dünyası tepesine yıkılmış, enkazın altında yine "ben ne yaptım, neden buradayım" soruları etrafında Tanrı sorgulamalarına ve isyana sürüklenir. İşte böyle kimsesizken, dipteyken ayakta kalmanın kendi olmanın mücadelesini vermeye çalışır. ~ Artık tek amacı memleketinde ölmektir. ~ Bu sıkıntılar içinde teselli veren arkadasları ona Hz. EYUB misalini verir, bu yaşadıklarının bir amacı olduğunu, ümidini korumasını söylerler. Kitab adını buradan alır. Sabırla hayata mücadeleye devam eder, saygınlığını bile yitirir, kendini oldukça değersiz hisseder, ~bunu kabulle yaşar.~ acılara bağışıklık kazanmışcasına umursamaz, basit keyif ve telâşlarla, yaşamayı bırakarak yaşamaya çalışır. Sonunda Hz. EYUB misali, o ümit birgün belirir. Heyecanlı bir sahne yaşanır. Yaratıcıyla bağı yeniden kurulur. O'nun büyüklüğüyle kulluğunun ne kadar küçüklüğünü idrak eder. Farklı bir yer, insan, olay ile ilginç bir şekilde seneler sonrasına bugünün insanına da dokunan bir kitap... Bizim gibi basit bir çok insan yüzyıllardır bu dünya hanesinden aynı yollardan geçip gitmekte... ~Bizler basit birer insanız fakat mükemmelleri Yaratanın önem verdiği, kendimize özgü imtihanlara tabi tuttuğu, artan iyiliğimiz olgunluğumuz neticesinde sıkıntımızın büyüdüğü önemli kullarız... :) ~ her basit insan içinde bir kulluk tohumunu taşır.~ (mükemmellik basitliğin içindedir.) hem basit günlük düşünce ve izlenimleriyle hem de kulluk hayat kişilik sorgulamalarıyla kitap insana "yalnız değilmişim" dedirtmekte... hem de yüzyıllardır... bir çok kültürden bir çok insan gibi... yalnız değiliz...
Eyub
EyubJoseph Roth · Can Yayınları · 2019161 okunma
·
172 views
özünü bulan okurunun profil resmi
Bitirdiğim gün yazsaydım iyi olurdu. O zamanki hissiyat şaşkınlık düşünceler... o günden bugüne geçen bir haftada hızlıca kitaptan alacağımı almış, kanıksamışım unutmuşum gibi... Hala içimde söyleyemediğim şeyler var gibi... 🤔
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.