Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

342 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Tom Clancy'ye ilham veren roman!!!
Milliyet Yayınları tarafından 1983 yılında (elimdeki örnekte tarih yoktu, buradan aldım!) yayınlanan ve dilimize Yakut Güneri tarafından kazandırılan 342 sayfalık kitabın senaryosu, Soğuk Savaş’ın son dönemi olarak kabul edilen 1980’lerde geçiyor. 1980’lerin başında, S.S.C.B.’nin gücü özellikle her açıdan (stratejik, ekonomik, politik ve ideolojik) büyük bir hata olan Afganistan işgali nedeniyle daha da büyük bir hızla yıpranmaya başlamıştı. Yüzyıllardan beridir Ruslar için bir çıbanbaşı olan Orta Asya’daki Türk Cumhuriyetleri’nde huzursuzluklar bu bağlamda daha da artmaya başlamıştı. İşte kitabın Rus kahramanı GRU (askeri istihbarat) görevlisi Binbaşı Nikolay Andreyev, bu nedenle, Tacikistan başkenti Duşanbe’de KGB ile ortaklaşa bir operasyonda görev yapmaktadır. İşler bekledikleri gibi gitmez ve başarısızlıkla sonuçlanır. Kitabın temel çıkış noktalarından birisi de, KGB ve GRU arasındaki bitmeyen çekişmeye dayanır. Sadece askeri istihbarattan sorumlu olan GRU 1930’ların başından itibaren önce Stalin’in paranoyası nedeniyle (1941 Wehrmacht saldırısı öncesinde gerçekleşen “Kızılordu temizliği” sonrasında da savaş nedeniyle) KGB’yi neredeyse etkisiz hale getirmişti. Ancak, savaş sonrasında, 1948 yılından itibaren Stalin KGB’ye giderek artan ölçüde yetkiler vermeye başlamış ve onun ölümünden sonra da Kruşçef ile birlikte bu sefer GRU arka planda kalmıştı. Ancak, Brejnev’in son dönemlerinde ve Andropov yönetimine GRU tekrardan güç kazanmıştı. Bu iki istihbarat teşkilatının birbiri ile mücadelesi kitabın senaryosu bakımından önemli olduğu için burada ayrıntılı olarak vurguladım. Ayrıca, küresel mücadeleyi kaybettiklerini yavaş yavaş anlayan Rus yönetimi kendi içinde bir Dünya savaşı başlatarak yeniden öne geçmeyi düşünenler ve barış yoluyla yeni bir yönetim biçimi seçmek isteyenler arasında bölünmüştü. Bu esnada, Dünya’nın öbür ucunda, ABD’de romanın diğer kahramanları olan eski CİA ajanı David Thorne ve eski sevgilisi bilim kadını Joscelyn Petrie birbirlerinden habersiz gelişmekte olan olaylar zincirinin içine çekilirler. Joscelyn, CIA için hazırlanan RUBİKON takma adlı bir yazılım programında çalışmaktadır. Programın görevi, kendisine yüklenen Dünya’daki sosyal, ekonomik, politik ve askeri gelişmelerle ilgili bilgileri değerlendirerek tehlikeli olabilecek olası senaryoları hazırlamak ve bunların gelişimini öngörmektedir. Kendisinden saklanan bir senaryoyu merakına yenilip araştırmak isterken yakalanır ve bir casusluk faaliyetinde yer almaya zorlanır. Bir senaryoya göre SSCB başına Boyarkin yani KGB başkanı geçerse dünya çapında bir nükleer savaş çıkma ihtimali çok yüksektir. Tam da bu senaryoya uygun olaylar gelişmeye başlar. Merkezinde Pakistan, Libya ve Suriye vardır. İsrail’in can düşmanları olan iki ülke Pakistan’dan nükleer silah almak için bir yol ararlarken, SSCB başkanının aniden ölümü ile iktidarı eline geçiren militarist başkanın yardımı ile bu hayallerini gerçekleştirirler. Suriye elinde geçen nükleer silahlar sayesinde İsrail’in bu üstünlüğünü kaybettiğini düşünerek Golan Tepelerini geri almak üzere saldırır. Bunun gerçekleşmesi üzerine tüm bu saldırgan politikaların bir 3. Dünya Savaşı’na yol açabileceğinde korkan KGB Başkanı ile Savunma bakanı bir plan yaparak ABD ile ortak bir operasyon sayesinde yeni başkanı devirmek isterler. Ama bu arada Golan tepelerinde bir hata sonucunda olsa da nükleer başlık kullanılır. Suriye’deki Rus birliklerinin sayısı giderek artmaktadır. İşler iyice karışır. Bu karşı darbe girişimi başarılı olmazsa bütün dünya savaşa girecektir… Senaryosu sağlam, tercümesi akıcı, basımı neredeyse hatasız, aradan geçen bunca seneye rağmen bence hâlâ güncel, soluksuz okunan bu romanı sahaflarda çok uygun fiyatlardan okunur kondisyonda rahatlıkla bulabilirsiniz. Not: Tom Clancy’nin "Sum of All Fears" başlıklı kitabınınbu eserden ilham aldığını bile iddia edebiliriz. (“Tüm Korkuların Toplamı” diye çevirebileceğimiz o kitabın filmi 2002 yılında “En Büyük Korku” başlığıyla ülkemizde de gösterilmişti. )
Rubikon Bir
Rubikon BirDennis Jones · Milliyet Yayınları · 19834 okunma
·
227 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.