Hiç kimseyi senin kadar sevmeyeceğim
Evet bana kazandırdığın tek şey buydu.
Yalnız kalacağım
Sonsuza kadar yalnız kalacağım.
Kimseler kapımı çalmayacak
Yürüdüğüm yollarda çiçekler açmayacak
Kadınlarca derya yüzmeyeceğim
Orada öylece duran, nefes alan ve dünyada yer kaplayan bir obje olacağım.
Bana verilen yaşamı senin için inkar etmiş olacağım
Ve bu gerçek yüzüme, var oluşun kadar anlamsız gelecek.
İğrenç bir yaşamın kucakladığı soğuk kollarda öleceğim
İnsanlara ihtiyaç duymaktan vazgeçtim
Tamda istediğin gibi oldu her şey
Hayatı öğrendim
Bir gün bana üzülmeyeceksin ve özlemeyeceksin demiştin.
Haklı çıktın
Ama sözlerinde bir eksik varmış
Ben yaşadığımı artık hissedemiyorum
Sözlerin bana çarpmadan geçiyor içimden
Hiçbir dokunuşun sıcaklık hissettirmiyor artık
Yokluğunu doldurmak için yerimden bile kıpırdamıyorum
Devayı Tanrıdan bile istemedim
O da aynı sana benzerdi içimde
Ağzımdan eksik olmaz, yanımdaysa hiç olmazdı
Kanayan yerlerimi saracak bant kalmadı artık
Yavaşça dökülüyorum yere şifa niyetine
Kirli yeryüzünün ve alçak insanların ayağının altına doğru
Sanat toplum için değildi bende
Sanat senin içindi.
Şimdi ne bir şiir yazabiliyorum
Ne de ellerim kalem tutuyor.
Öylesine boş
Öylesine dehlizlerdeyim.
Yaşamım senin üzerine bir yorgandı
Sende kış vakti yanıyorum bunaldım diyen oldun
Bir meşale alda gel şimdi hüzün koyuma
Ordan da akar sular, kanımdan
Öylesine derin, öylesine sesli
İçimde kazdığın kuyu şimdi kıymettar oldu
Bir tutam altın atıp ne diledin sahi.
Gül yüzün güneşe bağlı kalmasın ki
Yağmasın içime kor alevler
Sebebi yokken biçilen bir son 'ken bize
Nasıl rahat olabiliyorsun, ihanetin kadar.
@nietzschefelsefesi