Gönderi

576 syf.
·
Not rated
·
Liked
·
Read in 84 days
Offffff ne kitaptı ama... Bu senenin başında sosyal medyada bir yarışma ilanı gördüm. Kitapla tanışma hikayem böyle başladı. Bu senenin konusu tarih olduğu için bahane olsun deyip kitapları edindim. Ama ne tuhaf bu her listenin ilk onuna giren (öyle yazıyor kitabın arkasında) bu kitabı ben nedense hiç görmemiştim. Tarihle ilgili kitapları okumak için özel çaba sarfeden biri olarak tuhaf bir karşılaşma oldu. Ne yazık ki kitabın kalınlığı , ismine hiç aşina olmayışım kitaba başlamamı geciktirdi. Okuma sürem bekleyişimin aksine dört günümü aldı. Korktuğum gibi değilmiş. Gelelim kitaba... Kitap isminde geçtiği gibi İstanbul'un üç zamanını anlatıyor. Abdülhamit dönemi, Meşrutiyet dönemi ve Milli Mücadele. Kitapla ilgili incelemelere baktığımda kitabı fazla ahlaksız bulanlar vardı. Şahsen yorumları haksız buldum. Kitap anlattığı zaman dilimini yansıtıyor ki bu dönemi anlatan tüm kitaplarda aynı şeylere rastlayabilirsiniz. Kemal Tahir ,Yakup Kadri gibi yazarlarımızın kitaplarında da bu ahlaki çöküntü betimlemeleri çokça mevcut. Bu çözülme dönemin en belirgin tablosu zaten. Bütün kurumları çökmüş , Batı denilen medeniyet canavarının oyuncağı olmuş bir Osmanlı'da haysiyetsizliğin çeşitli hallerine şahitlik ediyoruz. 1. Dünya Savaşı ile Cumhuriyet arası dönemdeki zaman diliminde, düşman kadar korkunç bir şekilde karşımıza çıkan bu ahlaki çözülme Milli Mücadele'yi anlatan birçok romanında ana meselelerinden biridir.... Kitap çok kalın gözükse de aslında akıcı bir dili var. İçeride bir çok karakter var ve romanın icinde bir çok defa hortlayıp karşınıza çıkıyorlar. Yazar hiç bir kahramanını unutmanıza izin vermiyor. Olay örgüsü çok iyi. Okurken ( çok geniş bir aralığa yaymazsanız) daha sonraki bölümde yaşanacakları merak ediyorsunuz. Kitabın baş kahramanı Adnan Bey'in fikir adamlığından para adamlığına geçişini izlerken Osmanlı'nın son zamanları ile ilgili derin ahlar çekebilirsiniz... Kitabın içinde hem müthiş bir Abdülhamit eleştirisi , hem acımasız bir Meşrutiyet alayı var. Okurken vay be dedim. İyi hala basıyorlar bu kitabı . Mustafa Kemal'in gölgesini hissettiğinizde artık iyi şeyler olacak deyip biraz rahatlıyorsunuz. Okurken bı yerlerde Adnan Bey'in bir iç hesaplaşma bir uyanış yaşamasını bekledim fakat yazarımız kahramanımıza bu sonu çok görmüş. Gerçek de budur sanırım insan için. O uyanışlar herkese nasip olmaz... Kitapta iki hastalıklı aşka rastlıyoruz. Bu iki aşkta da derin anlamların saklı olduğu hissettim. Adnan'ın Belkıs'a aşkı ulaşılamayan , hep bir eksik kalan batılı olma arzumuzu; Süheyla'nın Adnan aşkı ölüden medet uman Osmanlıyı tekrar diriltme sevdamızı anımsattı. İkisi de felaketle sonuçlandı. Mutlaka okunması , okurken çokça düşünülmesi gereken bir eserdi.
Üç İstanbul
Üç İstanbulMithat Cemal Kuntay · Oğlak Yayıncılık · 20202,458 okunma
·
381 views
İsmail BALIKÇI okurunun profil resmi
O kadar yorum arasında karşılaştığım en iyi birkaç yorumdan biri . Kitabı hakkıyla okumayanların yaptığı onca yorumdan sonra çok iyi geldi
Ömür Hanım okurunun profil resmi
Teşekkür ederim. İyi okumalar 🍀
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.