Bir gün sınavına yetişmek için aceleyle okulun merdivenlerini çıkan Barış, kendisini sonsuzluğa uzanan bir merdivenin ortasında bulur. Burada günlerini geçirir, rüyada mı illüzyon mu bilemez. Kurtulduğunda ise bu kez kendisini Türk mitolojisinde geçen tanrıların çocuklarının eğitim gördüğü Küçük Asar'da bulur. Barış, Savaş Tanrısı Kızagan Han'ın oğlu, tam olarak 17 yaşında bir genç ve bunu hemen hemen her sayfada hissedebiliyorsunuz. Yani merakı, hata yapmaya hazır duruşu, iç sesi her şeyiyle bunu yansıtıyor. Ve elbette Savaş Tanrısı'nın yaşayan tek oğlu olması da ona apayrı özellikler getiriyor. Eğitim görmeye başlamasıyla birlikte ortama alışmaya başlıyor. Biraz gizemli biri olduğu için tabii eğitimin seviyesi de çok üst düzey oluyor, özellikle çabalamasa da beklentileri varlığıyla bile yükseltiyor. Küçük Asar'da yarı tanrı olan bu insanlar arasında hiyerarşik bir sistem var. Doğal olarak bütün ilgiyi üzerine çeken ama henüz öğreneceği çok şey olan Barış, yapmaması gereken bir şeyle başına bela alıyor. Ancak tek sıkıntı bu değil. Kitabın içinde Umay Ana'nın evlatlarından biri olan Asena'nın da dediği gibi Barış tam bir kapalı kutu ve çoğu zaman ne yapacağı kestirilemiyor. Bu da okur olarak bizim sayfaları merakla çevirmemize neden oluyor. Çok sürpriz bozan detay vermek istemedim, kitabı gerçekten beğendim ilk kez böyle Türk mitolojisi ile harmanlanmış bir gençlik kurgusu okudum, okurken googleda mitte geçen isimlere de bakıyordum. Ama görsel çalışma çok az çıkıyor. Sonda asıl olaylar şimdi başlıyor der gibiydi. İlk kitap bize nedenleri verdi, temponun hiç düşmediği olayların akışında karakterlere alıştırdı. Yazarın ellerine sağlık, devamını sabırsızlıkla bekliyorum ️ #alıntı "Savaş Tanrısı'nın oğlu Barış," diye mırıldandı. "İsminin ne kadar ironik olduğunun farkında mısın?" .asar'ın evlatları. .onur çalcalı.

Asar'ın EvlatlarıOnur Çalcalı · Luna Yayınları · 031 okunma

··

208 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.