Gönderi

232 syf.
·
Not rated
Kendimizle yaşıyor ama kimi tanıyoruz? Kendimizi ararken neler öğreniyoruz neler...Ah, şu kendimiz. Ruhum ve bedenim arasındaki arafta verilen bilgiler, gerçekler ve çıkarımlarım. Varlığımızla ilgili öğrendiğiniz ilk şey insan olduğumuzdur. Çocuklukla başlayan kanılarımızda canlı bir bedene istediğimizi yapılabilecek somutlarla yaşabileceğimizdir. Mesela bir damdan atlamak bedenin kaldırabileceği bir şey değildir, bu bedenin hayati sınırlar dahilini aşar. Peki ya, sınırsızlık? Ruh sonsuz ve sınırsızdır. Belli bir zamanda bedenin eşliği aklın hükmü ile yapılan şeylerin vaadi sonsuzluktaki ruhadır. Büyüdükçe ölümlü olduğumuz gerçeği çalar kapımızı. İdarakimiz bir gün toprak olacak bir bedende ruh taşıdığımızı kavramaya başlar. İşte burada ruhun gizemini merak etmeye koyuluruz. Psikologlar, rehberlikler, kişisel gelişim alanları hep bu alana odaklıdır. Düşünce ve duygunun ruhumuza verdiği güce. Beden ruhun yansımasıdır. Ruh somuttan etkilendiğinin sekiz katı kadar duygu ve düşünceden beslenir. Peki nedir ruh? Bilim insalarınca kabul edilen ağırlığı 21 gramdır. Ölüm anında hepimizin 21 gram kaybettiğini söylenir. İşte spiritüel yasalar da bize ruhun yani düşüncenin vereceği duygunun yaşamak dediğimiz rüya alemindeki gücü olarak kabul edilir. Bu yüzden koşulsuz sevgi, koşulsuz kabul gibi olguları hayatımıza katmamızı olumlama yapmamızı ve çok istediğiniz şeylere odaklanmamızı tavsiye edilir. Hayatımızdan olumsuzlukları çıkarmamızın yararlarını evrenin buna hizmet ederek başlayacağı söylenir. Günlük hayatımızdaki birçok olaya değinilir kitapta ve tanıdık gelir her şey. Okuyucu sıkılmaz belli yerlerde yardımda alır. Sade ve anlaşılırdır ama yeterli değildir. Çünkü insan sadece kendisiyle muhatap değildir. Çevrenin insana verdiği hayat sınavlarının gerçekliği olumlamalarla geçilebilecek değildir. Sabır ve şükür diyoruz biz buna ve bunu nerede kullanacağımızı bile bilmiyor, es geçiyoruz çoğu zaman. Yazar insanlarla ilişkimizde göz önünde bulundurmamız gerekenler için şöyle der: “Size kötülük yapan kişinin acı çeken bir insan olduğunu fark edin. Mutlu insanlar kötü şeyler yapmazlar.” Tamam bunu düşünelim ama bu yeterli mi? Bir psikoloğun sözüyle cevap vermek gerekirse yazara, Doğan Cüceloğlu der ki: “Sen hüzünlüsün diye dünya durup sana yol vermeyecek.” Kişiler yaşadıklarını bilebilir, sürekli empati kurarak yaşamamız bizlerin sınırlarını zorlar; kilo gramlarca ağırlıktaki bedenimizi de 21 gramlık ruhumuzu da yorar. Sürekli empati kişinin kendi kul hakkına da zarar verir. Dikkat edin çok neşeli insanların gülüşü güzeldir ama dinlerseniz ağır roman etkisi yaratır. Zaten dinlerseniz herkesin bir hikayesi vardır. Yani olumlu görünmesi vitrinliktir. Sizi inandırır, ortamda kendi de inanır ama gerçekte... Dua ile gelen tevekkül, şükür ve sabır üçgeni şifasını bir yana bırakıp spiritüel düşüncelerin renkli cümlelere hayatın kime ne getirdiğine bakmadan hep Polyana olmak insanı yaşamak yükünden kurtarmaz. Hayata sınav olarak bakıp ahiret hayatına azık toplamak ve bir defa ölmek beni daha çok rahatlatıyor. Spiritüelizmin dayandığı reankarnasyon inancı insanı farklı tecrübeler umudu ile korkunç şeylere, intihara sürükleyebilir. Bu inancın yaygın olduğu ve buna bağlı intiharlarların yaşandığı ülkelerde vardır. “Yeniden Doğuş” diye var ettikleri umuda, bile isteye sonunu hazırlamak korkunç bir şey. Reankarnasyon ruhun olgunlaşmasını dönüşüme bağlar. Hayatta alınması gereken derslerin alınmadan sürekli tekrar edileceğinden söz eder. "Spiritüel yasalar üzerinde uzmanlaşıncaya dek dünyaya geri dönmeyi sürdürürsünüz. Bu durumda insan şunu sorgulatır: Kaç hayat yaşarız ve ölürüz? 21 grama kaç yaşam sığar? Biz hayatımızı çocukluk, gençlik ve yaşlılık olarak bedensel bir değişimle tanımlarken, bedeni ayakta tutan güç 21 gramlık varlıktan kaç yaşam geçer? 21 gram, 5 madeni paranın ağırlığı. 1 kuşun ağırlığı. Bir çikolata parçasının... Bir de astral seyahat var. Ruhun deneyim kazanmak için bedeni terk edip dönmesi. Rüyalar ve bilinç altının kontrol gücü diye geçer. Bunun için Leonardo Dicaprio’nun İnception (Başlangıç) filmi görsellik ve kurgusuyla oldukça etkileyici bir anlatıma sahiptir. Bunun gibi düşünceleri akademik yeterlilikle ciddi bir şekilde yanıtlamaz yazar. Daha çok yazarın tanık olduğu olaylar, yaşadıkları ve arkadaşlarının başına gelenlerle düşünce gücüne bakış açısına dikkat çekerek anlatımlar yapar. Sonlara doğru sürekli düşünce ve olumlama, farkındalık dediği için tekrara da düşer. Farklı düşünceler için ve spiritüel düşünceleri merak edenler için okunabilir bir kitap. Ama daha fazlası değil. Kitaptaki yasalar: Yaşamın Temel Yasaları 1 Yukarıda Nasılsa, Aşağıda da Öyledir 2 İçeride Nasılsa, Dışarıda da Öyledir 3 İstek Yasası 4 Çekim Yasası s Direnç Yasası 6 Yansıma Yasası 7 Yansıtma Yasası 8 BağlılıkYasası Yaratılışın Yasaları 9 Dikkat Yasası 10 Akış Yasası 11 BereketYasası 12 Netlik Yasası 13 Niyet Yasası 14 RefahYasası 15 Tezahür Yasası 16 Başarı Yasası Yüksek Farkındalığın Yasaları 17 Denge ve Kutupluluk Yasası 18 Karma Yasası 19 Reenkarnasyon Yasası Keyifli okumalar!
Spiritüel Yasalar
Spiritüel YasalarDiana Cooper · Maya Kitap · 2017970 okunma
·
610 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.