Yalçın Tosun okumak, sıra dışı konuları ustaca kurgular eşliğinde dilin tadına vararak bir okuma deneyimi sunuyor. Onu okurken "Edebiyat gerçekten daha gerçektir," sözünün anlamını kavrıyor insan. Herkesle konuşamadığımız, içimizde biriktirdiğimiz, anlışılmamaktan korktuğumuz konular, toplumca genel kabul görmeyen ama dillendirilmemesi yaşanmadığı, hissedilmediği anlamına gelmeyen, yok saymakla yok olmayan insanlık durumları öykülerin genel dokusunu oluşturuyor. Bu dokuya usta bir dil işçiliği de eklenince keyifli öyküler çıkıyor ortaya. Çoğu öykü, yan yana ilerleyen, anlatıcıları farklı iki hikayeden oluşuyor ve öykünün bir yerlerinde çakışıyor iki hikaye. Kısa kısa : Cinsel yönelimli farklı olan oğula babanın uyguladığı dolaylı, mesafeli şiddet (Mesafenin Şiddeti), kendilerini mutsuz eden, neşelerini gölgeleyen olay ve gelişmelere izin vermek istemeyen yalnız insanların, ilişkilerini gizli tutma çabaları (Çok Mutsuz Ama Çok Neşeliydik), bodruma kapatılarak ışıksız, sessiz, sözsüz bırakılan kadının lunaparka gitme düşü (Lunapark), bir insanın, bedensel istekleri ile ona biçilen toplumsal cinsiyet rolleri arasında sıkışması (Piç), öfkeli ortamlarda büyümek zorunda kalan çocukların ruhsal ve bedensel yaralanmaları, mutsuzluk; sessiz evler, sesini yutan, birbiriyle gözleriyle konuşan annelerle kızlar(Bu Işık Hiç Sönmeyecek), mutsuzluk müzesi gibi evler (Biraz Rakı Biraz Votka), bedenen bulunduğu yerde ruhen olamayanlar, herkese selam ederek ailenin hayatından çıkıp gidenler (Kamış, Su ve Bazı Bilinmezler), umutla bağlanılan kişilerden gelen ihanetler (Bütün Hikâyeler Kırık), rüya ve gerçeğin birbirine karıştığı, rüyaların üstün geldiği zamanlar (Beden), çocuklarına zaman ayırmayan babalar, evi terk eden anneler, büyükannelerle büyümek zorunda kalan çocukların yaşadığı zorluklar (Süpürge Satıcısı), birbirlerine sıkı sıkı sarılsalar da rahat bırakılmayan, ilişkileri kanla, acıyla parçalananlar (Gün Işırken İkisi), babasından nefret etmekten nefret eden çocuklar, evlilikte iletişimsizlik ve hoyratlıklığın iki insanın arasında okyanuslarca boşluklar yaratması, geriye dönüp kendini, hatalarını sorgulamanın boşunalığı (Çok Üşüyen Kadınlar) ve daha fazlası Mesafenin Şiddeti 'nde. Dilin tadını ala ala okumak için geç kalmayın, derim.

Mesafenin ŞiddetiYalçın Tosun · Yapı Kredi Yayınları · 2020365 okunma

·

309 görüntüleme

Arzu Polatkan

@Arzupo ·

1yıl

Nasıl güzel yorumlamışsınız canım hocam👏Yalçın Tosun harika bir öykücü, her kitabı ayrı güzel, sadece işlediği konuları duymak istemeyeceğimiz, iç acıtıcı türden ama gerçek👏

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Münire Çalışkan Tuğ