Mitolojik zamanlardan geliyorum
İlkel kabilelerden,
Ruhların dansa düştüğü nehirlerden
Çamurlardan, sümer tabletlerinden,
Yıkık kentlerden...
Kaybettiğim her yüreği toprağa veriyorum
Zamana gömüyorum acılarımı.
Yeni felsefeler yaratıyorum,
Yeni uygarlıklar..
Paramparça yüzlerimi topluyorum
Kilden hamurlarla, acizliğimi güzelleştirirken..
Acısına mumlar yakıyorum yüreğimin, adlar veriyorum.
Gülün adı diyorum, gülün adı
Gözlerin oluyor, dilimlere ayırıyor her yanımı…
Ayrılan parçalarıma etnik diller, yeni yerler, yeni adımlar
Sayılar öğretiyorum
Evler kurduruyorum
Korkular sıralıyorum.
Yeni savaşlar açıyorum
Ödülü toprak ve dünya olmayan..
Elimden düşen saatler icat ediyorum
Ölmeyen askerler, harabelerimden
Düşlerimi parçalayan sevişler..
Sevgini geçmişimle üryan edip
Gelecek yüzyıllardaki, postmodern mitlerimle giydiriyorum.
Seni ve her çağda takılı kalan beni
Kibrit tozlarımda,
Sarımtırak alevlerle yakıyorum.
Tüm zamanlardaki beden giysilerimi
Ölesiye kutsarken, arınıp özgürleşiyorum.