Gönderi

288 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 8 days
“Bütün hayatım boyunca yalan söyledim. Kaçmak için yalan söyledim, sevmek için yalan söyledim, mevki ve güç için yalan söyledim; yalan söylemek için yalan söyledim. Bu bir yaşam tarzıydı: Yalan ve yaşam, neredeyse birbirinin anagramı. Ve işte bu becerideki ilk uygulamam, çıraklık sahketârlığım beni mahvetmek için geri gelmişti.” Yakın zamanda dul kalmış olan yaşlı akademisyen Axel Vander -tabii gerçek ismi buysa, tüm geçmişini bildiğini iddia eden genç bir kadından mektup alır. Yıllarca herkesten gizlediği geçmişinin ortaya çıkmasından endişe eden Vander bu gizemli kadın Cass Cleave ile buluşmak için Torino’ya uçar. “Hangi akla kanıp Torino’ya geldiğimi buruk bir şekilde kendime bir kez daha sordum, burada yüzleşme, açığa çıkma ve küçük düşmeden başka ne olabilirdi ki?” Uzun boylu genç kadın ve yanında aksayarak bir ayağını sürüyen yaşlı adam arasındaki ilişki daha en başından tedirgin edici, puslu ve tuhaftır. Okur olarak Cass Cleave’e ne kadar güvenebiliriz ki, zira aşağıya yazacağım cümleler anlatıcının beyanıdır. “Zihninin tamir edilemeyecek kadar bozuk olduğunu ilk kez anladığında altı ya da yedi yaşındaydı.” Banville okuru bu sevimsiz anti kahramanın zihninin muğlaklığında dolaştırırken, ara ara nöbet geçiren, gerçeklik duygusunu yitiren bir kadının kılavuzluğunu uygun görür. Ara ara Axel’in birinci şahıs anlatımından Cass Cleaver’in üçüncü tekil şahıs anlatımını da ekler ki müthiş bir yazar olduğunu hepimiz görebilelim. “Denedim, onu tanımaya çalıştım. Onu apaçık görmeye çalıştım. Kendimi onun iç dünyasına götürmeye çalıştım, ama içinde hapsolup kaldığı hayal ve sanrılarım gür yapraklarını kesip kendime yol açarak ulaşmayı başardığım bu çok ender anlarda bile yalnızca çok eski, çocukluktan kalma bir yere, yalnızca üçüncü tekil kişinin bulunduğu aksansız ve vurgusuz bi düzyazıya vardım.” İrlandalı yazarın kalemi ile mutlaka tanışmalısınız.
Sır
SırJohn Banville · Sia · 036 okunma
·
305 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.