Gönderi

116 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
15 saatte okudu
Dul
"Canım Fournier!" diye diye okudum bu kitabını da. Bu eser ondan okuduğum üçüncü kitaptı. Hiç okumayanlar için diyeyim bu eser ve diğer kitapları ne öykü, ne roman, yaşadıklarını, hissettiklerini bir iç döküş gibi ortaya samimi bir şekilde ortaya koyduğu bir anlatıdır. Bu adamın yaşarken hayatında başına gelen en güzel şey karısı Slyvie'dir. "Onunla tanıştığım için çok şanslıyım. Daima güler yüzüyle yanımda olmuştu. Bir porselen gibi nazik ve dayanıklıydı. Cesaretliydi. Bana, kimsenin beğenmediği bana kırk yıl dayandı. S. 10" Fournier, 40 yıl başını aynı yastığa koyduğu karısı Slyvie'nin kendisinden önce ölmesi üzerine, ona olan hislerini, onsuz geride kalmanın zorluğunu, her defasında ona ait eşyaları gördükçe hissettiklerini gah mektup gibi, gah günlük gibi bir iç döküş şeklinde kaleme alır. "Artık her sabah yalnız uyanıyorum. Uyanır uyanmaz aklıma gelmiyor öldüğün, sanki her sabah tekrar ölüyorsun. S. 52" Bu tip vurucu o kadar cümle var ki, yazara hayran kalmamak imkansız. Eserde karısının kol çantasını evin girişinden kaldıramaması, taksiye para vermek için onun cüzdanından bozukluk alırken ona ait son paranın da bitmesi, telefon numarasını rehberinden silmek zorunda kalması gibi detaylar yazarın hissettiği acıyı okura daha da sarsıcı biçimde hissettirir. "Sevdiğimiz insanlar bütün eşyaları ile birlikte ölmeli. S. 62" Kitapta "Her geçen gün, her bakımdan daha iyiyim, çok daha iyi olacağım." tekrarı yapılsa da anlatıcımız hiç iyi olmaz. Sürekli bit pazarından beraber aldıkları yemek takımlarını, emek verdiği bahçesini, gördükçe, adına gelen dergileri teslim aldıkça, çıkarmak istediği kitabının bitmiş halini göremeden gittiği için sürekli neden erken bırakıp gittiğini sorgular. O yarım kalmışlık hissi kitap boyunca devam eder. " Seni benim vücudumdan kesip aldılar. Beni uyuşturmadan yarımı benden aldılar,en güzel yarımı. S. 33" *Gözlüğünü aldım ve taktım,ne gördüğünü anlamak istedim. Ve dünyaya senin açından baktım. S. 24 *Asla yaşanmayacaksın. Asla o çok korktuğun alzhemiere, yakalanmayacaksın, en güzel halinle kıvrılarak düşen bir yaprak gibi gittin. S. 27 *Bir yandan da bütün bunlardan kurulduğuna seviniyorum. Sen en azından hiçbir zaman dul kalmayacaksın. S. 37
Dul
DulJean-Louis Fournier · Yapı Kredi Yayınları · 20134,102 okunma
·
944 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.