~~~İçimden her zerrem Hayır! diye haykırmasına rağmen, gerçek benliği Evet diyordu~~~ James Baldwin cinsellik ve kimlik sorunu gibi konuları işleyen romanları, insan haklarını savunan ve ırkçılığa karşı yazılarıyla tanınır. 1924'te Harlem'de (New York, ABD) doğdu. Temizlikçi 1annenin oğluydu. Babasını hiç tanımadı. Üç yaşındayken annesinin evlendigi fabrika işçisinin soyadını aldı. Liseden mezun olduktan sonra ufak işlerde çalışırken 1taraftan da yazmaya başladı.. The New Leader, The Nation, Commentary ve Partisan Review gibi dergilerde kitap tanıtım yazıları ve denemeleri yayımlandı. İlk romanı Git Onu Dağda Anlat (henüz çevrilmedi, 1001kitap) 1953'te çıktı. Baldwin, Harlem'de genç 1vaiz olarak yaşadıklarını yansıtan bu kitapla hemen elde ettiği başarıyı, eşcinsel aşkı ele aldığı roman, Giovanni'nin Odası ile pekiştirdi. Oyun ve çocuk kitapları da yazan Baldwin, Rosenwald, Guggenheim, Partisan Review ve Ford Vakfı gibi 1çok edebiyat ödülü kazandı. 1960-1984 arasında 1çok kez Türkiye'ye gelen Baldwin, Ne Zaman Gitti Tren romanını İstanbul'da yazdı. 1987'de Fransa'da mide kanserinden öldü... Baldwin'in tartışmalı romanı "Giovanni'nin Odası", onun cinselliğe olan yaklaşımı ve 1eşcinsel edebiyatı klasiği olarak geçer. 1950'lerde gurbetçilerle dolup taşan ve tehlikeli ilişkiler ve gizli şiddet ile karakterize edilen Paris'te, 1Amerikalı, kendisi için öngördüğü geleneksel hayatı yaşama kararlılığına rağmen, dürtülerini bastıramaz halde bulur. Genç 1kadınla tanışıp ona evlenme teklif ettikten sonra, İtalyan 1barmenle uzun süreli 1ilişkiye girer ve ikisi arasında gidip gelirken cinsel kimliği tarafından arada kalır ve işkence çeker. Aşkın ve tutkunun gizemini yoğun 1şekilde hayal edilmiş 1anlatıda inceleyen Baldwin, içgörüsüyle aydınlatıcı olan, hareketli ve karmaşık ölüm ve arzu hikayesi yaratır hikâyesinde, içindeki psikolojik tespitler çok güzeldi oyüzden... Orta sınıf mensubu anlatıcı David, yerleşik düzen kurması için babasının yaptığı baskıdan uzakta, Paris'te amaçsızca yaşamak üzere evden sessizce kaçar. Bununla birlikte, maddi açıdan sorunlar yaşarken, 1başka gezgin olan Hella'ya evlenme teklifinde bulunur. Hella bu teklifi düşünmek üzere Paris'ten ayrılır. Onun yoklugunda David 1arkadaşına gay barında eşlik eder; orada esrarengiz ltalyan barmen Giovanni'yle geçici, baş döndürücü 1ilişki kurar. Hemen gidip Giovanni'nin ufak odasına yerleşir ama Giovanni'ye karşı umutsuz aşkı ve onu kurtaracagını düşündügü Hella'nın dönüşünü gizlice hasretle bekler. David heteroseksüel ilişkisine devam etmek üzere odayı terk edince, kaçamak aşk üçgeninin üç noktası için de sonuçlar trajik olur. Amerikalı gurbetçilerin ilişkileri ve şiddetin içindeki genç 1adam, kendisini arzu ve geleneksel ahlak kuralları arasında sıkışmış bulan James Baldwin'in dönem itibariyle cesaret isteyen konusuyla "Giovanni'nin Odası" ölmeden önce okunması gereken 1001kitap arasındadır, sevmenin gizemini araştıran ve insan kalbinin dile getirilmeyen karmaşıklıklarını ortaya çıkaran epeyce hareketli de olan kitap, ölüm ve tutku hikayesiyle, eşcinsellik konusu üzerindeki tezimi ispatlar niteliktedir yazarın hayatı ve yazdıklarıyla epeyce düşünerek okudum, kendi adıma etkileyici 1kitaptı. Herkese sağlıklı mutlu huzurlu keyifli okumalar dilerim... ~~~İnsan aşağılamak istedi mi o kadar çok şey bulunur ki saymakla bitmez. Ancak asıl aşağılanması gereken, asıl adilik başkalarının ıstırabını küçümsemektir~~~

Giovanni'nin OdasıJames Baldwin · Yapı Kredi Yayınları · 2020601 okunma

·

1.969 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

AYŞE...