Gönderi

İşe alınmada Roark gibi olun. :)
Cameron birden sustu, çizimleri kenara itti, yumruğunu onların üstüne dayadı ve sordu: "Mimar olmaya ne zaman karar verdin?" "On yaşımdayken." "İnsanlar hayatta ne yapmak istediğini o yaştayken bilmez. Bazısı hiçbir zaman bilmez. Yalan söylüyorsun." "Öyle mi?" "Bakma bana öyle! Başka bir tarafa baksan olmaz mı? Neden karar verdin mimar olmaya?" "O sıra nedenini bilmiyordum. Ama aslında. Tanrıya hiçbir zaman inanmadığım için." "Saçmalama. Akla uygun bir şey söyle." "Çünkü bu dünyayı seviyorum. Tek sevdiğim o. Üstüne konulmuş olan şekilleri sevmiyorum. Onları değiştirmek istiyorum." "Kimin için?" "Kendim için." "Kaç yaşındasın?" "Yirmi iki." "Nereden duydun bütün bunları?" "Duymadım." "İnsan yirmi iki yaşındayken böyle konuşmaz. Anormalsin sen." "Herhalde." "Ben bunu iltifat diye söylemedim." "Ben de." "Ailen var mı?" "Yok." "Çalışarak mı okudun?" "Evet." "Hangi işte?" "İnşaatlarda." "Kaç paran kaldı?" "On yedi dolar otuz sent." "New York'a ne zaman geldin?" "Dün?” Cameron yumruğunun altındaki beyaz desteye baktı. Yumuşak sesle, "Allah belanı versin!" dedi. Sonra birdenbire öne eğilerek, "Allah belanı versin!" diye kükredi. "Seni buraya ben çağırmadım! Benim çizim elemanına ihtiyacım yok! Çizilecek bir şey yok! Kendimi ve adamlarımı misyonerlerin sadakasına muhtaç etmeyecek parayı çıkaracak kadar bile işim yok! Birtakım budala hayalperestlerin buralarda açlıktan gebermesini istemiyorum! Bu sorumluluğu istemiyorum. Hiçbir zaman istemedim, tekrar karşıma çıkacağını da sanmıyordum. Bitti bunlar benim için. Yıllar önce bitmişti. Şu gördüğün salyası akan ahmaklarla çok mutluyum ben. Hiçbir zaman bir şeyleri olmamış, olacağı da yok, onlara ne olacağı da hiç fark etmez. Benim istediğim o kadar. Ne diye kalkıp geldin buraya? Kendini mahvedecek bir yol seçiyorsun, bunun farkındasın, değil mi? Ben de sana bunu yapman için yardım edeceğim. Seni görmek istemiyorum. Senden hoşlanmıyorum. Yüzünden hoşlanmıyorum. Dayanılmaz derecede bencil birine benziyorsun. Küstahsın. Kendinden çok fazla eminsin. Yirmi yıl önce olsa, suratına seve seve bir yumruk patlatırdım. Yarın tam dokuzda gelip işe başlıyorsun." "Peki, "diyerek ayağa kalktı Roark. "Haftada on beş dolar. Verebileceğim ancak bu kadar." "Peki." "Ahmağın birisin. Başka birine gitmeliydin. Öldürürüm seni başkasına gidersen. Adın ne?" "Howard Roark." "Geç kalırsan kovarım seni." "Peki." Roark çizimlerini almak üzere elini uzattı. "Onları burada bırak." diye haykırdı Cameron. "Şimdi defol!"
·
179 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.