Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

109 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 saatte okudu
İsmet Özel daha evvel de okuduğum, birkaç yıldır okuma fırsatı bulamadığım, sonunda başlayabildiğim ve okuma listemde de epeyce yer edinen bir yazarımız. İsmet Özel okumadan önce bu 77 yıllık koca çınarın ne tür yazdığını bilmemiz gerekiyor. Yazı hayatına İslami Düşünce üzerine devam eden birisi olduğunu belirterek başlamamız gerekiyor. Komünist, Marksist ve Müslüman bir çizgide ilerlediğini görüyoruz. Aklıma Necip Fazıl’ın da iki dönemi olduğu hadisesi geliyor böyle olunca. Son çizgisi Müslümanlık üzerine yazıları da önemli aslında. Çünkü burada onun yazılarında dikkat edeceğimiz husus, yazdığı yazıların Siyasal İslam mı olduğu yoksa yalnızca İslami bir biçimde kaleme mi aldığı yönünde olacaktır. Bazı paragraflar diğer incelemelerle benzerlik gösterebilir. Kitabın ismiyle başlamak istiyorum. Bakanlar ve Görenler. Yani biraz kendimizi övmek gibi olacak ama biz okuyanlar her zaman okumayanlara oranla daha fazla görür, anlar, hisseder ve yaşarız. Fazlaca okumak bize böyle düşündürüyor. Bunun amacı da hava atmak, caka satmak değil aslen. Yalnızca zaman harcadığımız bir iş için, zaman harcamayanlardan daha iyi olduğumuza kendimizi inandırmak isteriz. Not: Bütün kitap okuyanlar zengin olmazlar lakin zenginlerin tamamına yakını kitap okuyanların arasından çıkmıştır. Denemeler ve verdiği mesajlar önemli. Özellikle Batı eleştirisi ve ‘kültür’ zannederek görülen her şeyin alınması. Birtakım aksaklıklar, yanlışlar ve çağdaşlık zannedilen saçmalıklar da kitabın ana kısmını oluşturuyor. Tabi benim yazara -anladığım kadarıyla- karşı çıkacağım kısımlar da var. Mesela Batı’nın her türlü teknolojik imkana rağmen iç sıkıntıları olduğunu söylemesi. Bu kabul, sorunsuz hiçbir yer yok. İnsanlar yıllanmış mesai arkadaşlarıyla bile kavga içindeyken koca koca ülkelerin sorunsuz sıkıntısız olacağına inanamayız zaten. Diğer yandan Müslümanların ise teknolojik olumsuzluklar başta olmak üzere pek çok şeye rağmen iyiyi ve güzelliği görmesi gerektiğinden bahsetmiş. Burada biraz takılıyorum şimdi. Madem biz Rabbimize inanıyor, onun sonsuz nimetlerine güveniyoruz. Sonuçta Hûd Suresi altıncı ayette mealen (yanlışım varsa düzeltin lütfen) Allah’ın rızık vermediği bir canlı yoktur, deniliyor. O halde bizler Hak Din üzerindeysek ve çalışıp istiyorsak, daha iyisini yapmalıyız. Başkaları yapabiliyorsa biz Müslümanlar daha iyisini yapmalıyız. Bu tamamen ‘Saçma ve Yanlış’ olan sabır gibi kelimelerle tolere edilen durumların evvelinde dünyaya Matematiği veren de, fiziği, kimyayı kısaca bilimi; yahu uçmayı bile öğreten bir Hezarfen’imiz varken günümüzde şöyle bir durumda böyle yorumlar açıkçası midemi bulandırıyor. Tabi bu tevekkül olayını bu kuşağın yaşına veriyorum ben. Sessiz Kuşak (1925-1945) denilen kuşakta dünyaya gelenlerde var bu durum. X kuşağında bile var. Evet efendim, devam edeceğiz. Şimdi bu yazdığımda ne yazarı kötülemek var ne yazdıklarını. Yalnızca onun da biraz daha geniş bir görüş alanına ihtiyacı olduğunu düşünüyorum bu konularda. En iyisi için, en iyi şartlar ve en iyi hayat için üzerimize düşeni yapmalıyız derim ben. Bunda da haksız sayılmam sanırım? Yalnız bu örneğe takılı kalmayacağız çünkü iyi bir Müslüman nasıl olmalı, bir Müslüman nasıl yaşamalı ve örnek bir birey olmalı... Bu konularda çok güzel yorumlar olduğu için okumak daha da güzelleşiyor. Temelinde ‘Ahlak’ olan hiçbir şeyden kötü bahsedemeyiz. Hepimize iyi ve faydalı okumalar dilerim..
Bakanlar ve Görenler
Bakanlar ve Görenlerİsmet Özel · Çıdam Yayınları · 1991632 okunma
·
310 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.