Gönderi

328 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
KÜÇÜK KADINLAR || YORUM
Puan: 5/5️ Okuyucusuna en nahif duyguları yaşatıp içini ısıtacak kitaplardan birisi şüphesiz Küçük Kadınlar’dır. Okurken o yumuşak duyguları ve hassasiyeti öyle derinden hissediyorsunuz ki kitabı sevmemek işten bile değil. Hatta biraz daha ileri gidip kitabın müptelası olacağınızı söyleyebilirim. Neyse, sözü fazla uzatmadan asıl konuya geçelim. Kitabımız Amerika’da yaşayan yoksul ama sıcacık bir aile konutunda geçiyor. Tam anlamıyla yuva diyebileceğimiz bu evin sakinleri öylesine hayat dolu ve enerjileri yüksek ki okuduğunuz yerde sizin de içinizden bir şeyler yapmak geliyor, bu tatlı hayat telaşına ortak olmak istiyorsunuz. Yuvanın sakinleri olan March ailesinin hikayesi Noel öncesi hazırlıklarıyla başlamakta. Bu yıl babalarının savaşta olmasından ötürü daha yalnız olmaları ve güçlü olmaları gerekse de bizim küçük kadınlarımızdan birkaçı bu durumdan pek hoşnut değil. Noel heyecanını biraz sonraya saklayı hediye alamayacaklarından üzüntü duymalarını ve biraz da fakir olmaktan yakındıklarını görüyoruz ilk sayfalarda. Devamında ise bu ruh halinden sıyrılıp oldukça neşeli ve heyecanlı bir ruh haline büründüklerini de söylemeliyim elbette. Bir dakika, karakterleri tanımadık henüz, o halde karakterlerimize de bir göz atalım. March ailesinin en büyük kızı olan Margaret yani namı diğer Meg; hanım hanımcık, romantik bir kız. En büyük hayali ise zengin olmak, yoksulluğun onlara çok çile çektirdiğini düşünüyor ve zengin olduklarında daha mutlu olacaklarına inanıyor. Meg’i okumak aslında birçok açıdan faydalıydı, hem öğretici yanı yüksek hem de küçük anne rolünü benimseyerek abla rolünü çok güzel idare ettirmesi takdire şayandı. Meg’in bir küçüğü olan Josephine yani Jo ise tam bir erkek çocuğu gibi davranıyor oluşunu okumak epey keyif verici. Tezcanlı ve öfkeli olsa da aslında yumuşacık bir kalbinin olduğunu bilmek okuyucularını bence mutlu ediyor. Kitap okumayı çokça seven karakterimizin en büyük hayali ise yazar olmak. Anlayacağınız üzere her ne kadar seçim yapmak benim için güç olsa da en sevdiğim ve kendime en yakın hissettiğim karakter Jo oldu. Jo’nun bir küçüğü ise Elizabeth yani Beth de oldukça utangaç ve sanatsal yönü yüksek bir kız. Hem çok tatlı hem de çekingen olması Beth’e kocaman sarılıp öpme isteği uyandırıyor insanın içinde. Ayrıca Beth çok güzel şarkı söylüyor, şiirler yazıyor ve harika piyano çalıyor. En büyük hayaliyse ailesinin bir arada olması. Hatta şu halinden de oldukça memnun olduğu için diğer kardeşlerine de sürekli beraber olduğumuz için şükretmeliyiz tarzında öğütlerde bulunuyor. En küçük kız kardeşimiz ise Amy. Ailenin en küçüğü olduğundan mıdır bilinmez ama bir parça bencil ve kibirli bir küçük hanımdır kendisi. Yine de oldukça sempatik kişiliğiyle bizi kendine çekmeyi başarabiliyor elbette. Amy resim yapmaya bayılıyor ve sürekli büyük hayaller kuruyor. Ailemizin en büyük ferdi de Bayan March. Örnek davranışları ve olgunluğuyla beni kendine hayran bırakan tam bir anne profili kendisi. Kızlarıyla konuşma biçimi olsun yapılan hatalara karşı tavrı olsun gerçekten çok başarılıydı. İnanın okurken gerçekten çokça takdir ettim kendisini. Bir diğer karakterimiz ise Bay Laurence. Kendisi March ailesinin yan komşusu olup birazcık aksi bir ihtiyardır. Torunu olan Laurie ile beraber yaşamaktadırlar. Laurie de ihtiyar adamın kaygılarıyla büyümekten bunalmış ama esasında muzip ve hareketli bir çocuk. Laurie de çok sevdiğim ama yaramaz erkek çocuk karakterini bir parça yansıtan bir karakter olduğu için bazı noktalarda nutuk çektiğim bir karakter oldu. Karakterleri bu şekilde özetleyebilirim. Her biri ayrı güzel ve özenli anlatılmış kitapta. Söylemek gerekirse karakterlerin böyle çok yönlü yazılıyor oluşunu çok başarılı buldum. Ayrıca bambaşka karakterdeki insanların birbirleriyle olan ilişkileri, samimiyeti ve sevgisi okurken sizi epeyce bir imrendiriyor. Çünkü kardeşlerin böylesine kopmaz bağlarla birbirlerine sıkıca bağlanmalarını takdir etmekten öteye gidip hayran oluyorsunuz. Kitapta satır aralarına sıkıştırılmış öğütleri çok çok sevdim. Dini olsun, günlük hayattan olsun gerçekten çok faydalı öğretiler içeriyordu. Örneğin her karakterin içinde bir yanlış huy barınmasına rağmen iyi bir insan olmak için sürekli çabalamaları bence kitapta verilen en güzel öğretilerden birisiydi. Bu konuda değinmek istediğim diğer nokta ise kültürde böylesine yer edinmiş bir kitapta dini öğeler ve öğretilerin açıkça ve sakınılmadan iletilmesi oldu. Nasıl desem, hem şaşırdım hem de takdir ettim. Çünkü bizim toplumumuzda özellikle çocuk kitaplarında din kokusu dahi çok tasvip edilmiyor, kaçınılıyor. Bu bazı çekincelerden kaynaklanıyor ancak Avrupa’da dahi böyle rahatça çocuk kitaplarına girebiliyorsa bizim de aşmamız gereken bir çekince olduğunu ifade ederek bu konuyu burada kapatıyorum. Kitabın kapağına ne demeli peki? Kelimenin tam anlamıyla aşık oldum! İtiraf etmem gerekirse kitabı almakta acele etme sebebim kapağının güzelliği oldu. Çevirisine gelecek olursak bence oldukça başarılıydı, okurken herhangi bir pürüz hissetmedim. Son sözlerime geldik sanırım. Kitabı büyük küçük her yaştan okura tavsiye ediyorum. Dilerseniz küçük okurlara sadeleştirilmiş halini de alabilirsiniz hatta. Ben kitaba gerçekten aşık oldum, tanıdığım herkese tavsiye etmekten çekinmeyeceğim çok hoş bir eser. Sizin de mutlaka okumanızı tavsiye ediyor, şimdiden keyifli okumalar diliyorum.
Küçük Kadınlar
Küçük KadınlarLouisa May Alcott · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202013,8bin okunma
·
221 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.