Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

200 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
21 saatte okudu
Erdal Emre’nin “Ovacıktan Yeşeren Umut: Komünist Başkan”; Tunceli Ovacık Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu’nun çocukluğundan, aile yaşantısına, siyasi fikirlerinden, belediye başkanlığına uzanan geniş bir yelpazeyi ortaya koyan bir biyografi kitabı diyebiliriz. Zira soru cevapla işleyen bir teknikle yazılmış. Erdal Emre soruyor Fatih Mehmet Maçoğlu samimiyetle cevaplıyor. Erdal Emre şöyle der :"Komünist Başkan'ın Ovacık'ta seçilmesi ve Ovacık'ı yönetmesi tesadüf değil. Ovacık, gerek insanları­nın niteliği gerek tarihi gerekse doğal yapısı ile benzer­siz bir ilçe." Kitabın sonunda yazarımız, Maçoğlu'nun Vedat Türkali'ye yazılmış harika bir mektubunu da ekler. En çok alıntı yaptığım bu kitapla ilgili fazla söze gerek yok. Zira komünist başkanı tanımak istiyorsanız, eseri okuyabilirsiniz. *İnsanın, daha güzel bir dünya özlemiyle bitmez tükenmez arayışının, mücadelesinin bir parçasıdır Ovacık. -Elbette Ovacık'ta devrim olmadı! +Ovacık'ta komünizm kurulmadı! -Peki ne oldu? S. 16 *Çok yorulurdu annem. 11 çocuk olunca , herkese yap­tığı hizmetten fırsat bulup çok da sevgi gösteremezdi bize. Ama içinde, derinlerde yoğun bir sevgi olduğunu bilirdim. S. 24 *Yoktu, bir şey bulamazdık köyde. Kışları ayda yılda bir iki misafir geldiğinde bir kaç kilo portakal getirirdi.s. 25 *Tunceli, okuma yazma oranının yüksek olduğu bir il. Bunun çeşitli nedenleri var. Alevi kültürünün oku­maya verdiği önem, sol düşüncenin yarattığı bilinç, genç­lerin okuma dışında bir geçim kaynağının bulunmaması ve bölgede Yatılı Bölge Okulları'nın yaygınlığı . . .s.29 *Yatılı okulda arka­daşlıklar, bağlar çok derinlikli bir hissiyatı uyandırsa da, esasen travmaydı. 7-8 yaşında ailenden, kardeşlerinden uzaksın. Bugün bu kadar duygusalsak ve zaman zaman hissi davranıyorsak geçmişte yaşadıklarımızın üzerimiz­deki etkisindendir.s. 30 *Galiba biz erkekler egemen yapımızı kaybetmeyi hiç göze almamışız. Bunu kendimize bir lü­tuf olarak görmüşüz. Hatta karşı cinsin bize hizmet et­mesi gerektiği hissiyatı oluşmuş. Ben de bu toplumun bir erkek çocuğuydum. Yani aklıma geldiğinde utandığım şeyler olmuş.s. 55 *Yaşamın parçası olmak; aktivitedir, kazanmadır, emektir, ekmektir.... S. 65 *Biz buranın dışına çıkmış insanlar değildik. Dersim'de neler oluyor ya da başka ilçelerde neler oluyor, bilmezdik. Bizimkine benzer anlayışların olduğu başka ilçeler var. Biz dünyayı Ovacık'tan ibaret görüyorduk. S. 70 *O dönem devrimciler galiba yanlış yapıyorlardı. Bir­ den bire kesip atmanın bence somut olarak çok doğru bir yanı yoktur. Bin yıllık bir inançsal durumu birden bire "Tanrı yoktur. Din afyondur." gibi söylemlerle kesip at­ mak bana çok doğru gelmiyor. O dönemki bakış açısı çok halkçı, halkı anlar durumda değildi.s. 70 *Çünkü Komünizmin, birçok şeyin yıkıldığı, birçok yeni şeyin hayata geçirildiği bir dönem olduğunu düşünüyorum. Komünist bir partiden belediye başkanı olmamdan dolayı o isim bana yakıştırıldı. Ben kendime hiç "Komünist bir başkanım." demedim.s. 79 *Liseden sonra siyasi yanım, biraz daha güçlenmeye başladıkça inanç yönü biraz tali duruma düştü. Ama inanç mesele­lerine çok retçi bir tavrım yok benim. Bence inanç bir insanın psikolojik durumuyla da ilgilidir. Eğer kişi ken­ dini onunla rahatlatabiliyorsa, başkasına zarar verecek bir durum değilse, inancını, başkasına baskı aracı ola­rak kullanılmıyorsa, bu konunun tartışılmasını bile çok doğru bulmam.s. 89 *"Ben sizin oyunlarınıza akıl erdiremedim, o bana dert oldu; ben sizin önünüzde diz çökmüyorum, o da size dert olsun!" seyit Rıza s. 87 *Ayrıca sosyalistler aşık olur, doğayı çok sever, top­ lumla ilişkilerde sosyalleşir, her vatandaş gibi küf r eder, bağırır, çağırır, kavga eder, ağlar, güler, eğlenir ... Tüm yaptıklarında da eleştiri ve özeleştiri mekanizmasını ça­lıştırır. Biz de insanız ve herkes kadar severiz, herkes ka­ dar aşık oluruz, herkes kadar kadına erkeğe, ağaca, taşa, anaya, babaya saygı duyarız.s. 88 *"Değerli yoldaşlar, biz dostlanmıza karşı zafer ilan et­meyiz; biz zaferi dostlarla paylaşırız." dedim. S. 109 *Egom çok gelişmedi. "Ben" kelimesi hayatımın ön­ ceki döneminde de vardı. Onu biz yapmak için çok uğraş­tım. Çünkü bu süreçte ben kelimesi kolektif içerisindeki arkadaşlarımıza, dostlarımıza, yoldaşlarımıza haksızlık olurdu.s. 152 Vedat Türkali'ye yazılan mektuptan kesit: *Kızılbaş inancında ölüm yoktur. "Ölüm ölür biz öl­ meyiz" diyor bir dizesinde Aşık Hüdai. "Ölürse ten ölür / canlar ölesi değil" diyen bir geleneğin çocukları olarak, sizin ölümsüzlüğünüze talibiz. Sizi, "bir gün tek başına" kalmayacağınız, hiç bir vakit sahipsiz kalmamış dağları­ mıza duyacağınız "güven" le ağırlamak istiyoruz. S. 188
Komünist Başkan
Komünist BaşkanErdal Emre · Siyah Beyaz Yayınevi · 2018171 okunma
·
222 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.