Daha ilk satırlardan itibaren devam edip etmeme konusunda tereddütte kaldığım bir kitap oldu.Yazar kendisine eziyet edilmesinden ve acıyı hissetmekten büyük zevk alan , seksüel fanteziler içeren Sado- Mazoşizm ile ilerlemiş. Kitabın genelini kapsayan dövülme, aşağılanma, bağlanma, işkence edilme, vb. fanteziler özellikle acıdan zevk alanları anlatmak için yazılmış. Bir yetişkinin dahi aklının alamayacağı satırları okurla çok cüretkar bir şekilde paylaşan yazar, acaba konuyu nereye bağlayacak diye bekliyorsunuz.Konu bir yere dahil edilmiyor, sadece işlenen cinayetlerin temelini oluşturuyor. Farklı bir dünya ve yaşamlarda fiziksel işkenceyi yaşamak isteyen insanların bilinç altında nasıl birini barındırdığını anlamaya çalışıyorsunuz. Cinsel bir tercih bozukluğu olan 'Sado-Mazoşizm' yazarın kitabında her güzellik bir kurban olarak gösterilirken bunun bedelinin ise sadece acı ve işkence çekerek ödendiği bir davranış bozukluğu değilde bir kişisel tercih olarak empoze edilmiş.
Konu dışarıdan her şeyin olağan , sessiz ve yolunda göründüğü aslında esas cehennemin evin içinde olduğu ve hiç kimsenin tahmin dahi edemediği bir bodrum katında gerçekleşiyor.Kaçırılan kızların hem karanlık hem de her tür sapkınlığa maruz kaldıkları bu yerde işkenceler sonucu öldürülmeleriyle yazar sapkın fantezilerden uzaklaşarak biraz polisiyecilik oynuyor. Olay ; işlenen cinayetlerde Sado-Mazo dünyasında konuya hakim, striptiz kulüplerini yakından tanıyan dominatrix bir karekterin polislerle işbirliği yapmasıyla devam ediyor. Diğer insanlar gibi topluma uyum göstermekte zorlanan ve sıra dışı bir yaşama sahip bir psikopatın işlediği cinayetlerin anlatıldığı bölümlerden sonra katil hakkında biraz kişisel bilgiler verilerek devam ediyor. İlk başlarda Asya üzerinden Amerika'ya eroin getirme becerilerini ticarette kullanan daha sonra kendisini zirveye taşıyacak sapkınlıklarıyla yaşam ve ölüm, acı ve zevki tüm gerçekliği ile saygı ve kontrolün kendisinde olmasını istediği gerçek ölümleri ilk başlarda ticaret amaçlı kullanıyor. Yazara ya da oluşturduğu kitap karekterine göre insanların bir kadının işkenceye maruz kaldığını ve öldürüldüğünü görmek istediği gerçek filmleri çekerek kendisine saygı duyacaklarını düşündüğü için bu yönde ilerliyor. Kadınlara işkence yapmanın vicdanını rahatlattığı gerçeği altına sığınan katil kontrolün kendinde olduğunu düşünse de tıpkı kendi aşkının da öldürülürken kontrolünü başkaları ele geçirdiği gerçeğini hiç bir zaman da unutamıyor. Yazar , korkunun kokusundan beslediği bir psikopat karekterle yol aldığı kitapta kendisine bir okur olarak eşlik etmekten gerçekten çok huzursuz oldum. Bay bay dediğim saçma sapan bir serüvende okuyup okumamayı ise size bırakıyorum .