Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

135 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Kadın olan olmayan herkese okumasını tavsiye ederim.
Batılı erkek yazarlar, Doğulu eğitimsiz, bilgisiz, değersiz kadın imgesini, harem müessesesi üzerinden emperyalist / oryantalist gelenekten beslenen zihniyetiyle yürüttüğü fantezilerinde haremde kadının ‘hapis’ olduğu tezlerini savunurken; Buna karşılık, Lady Montagu, Julia Pardoe, Bayan Hornby, Bayan Harvey, Sophia Lane-Pole gibi Batılı kadın seyyahlar, seyahatnamelerinde aslında anlatılanların hiç doğru olmadığını, özellikle Osmanlı kadınına, ev yaşantısında bizzat içlerinde kalarak izlenimlerini, gördüklerini aktararak yıkmaya çalışırlar. Bütün bu kulaktan dolma, abartılı yalan bilgilerin doğru gibi lanse edilmesi, Ortaçağ Haçlı Seferleri’ne kadar dayanması aslında Müslüman kimliğimize ezelden düşmanlıklarını açığa çıkartıyor. Bu durumu yazar hanım, “Doğu hakkında Batılı (erkek) yazarların yaptıkları tanımlamalar çoğu kez Batının üstünlüğünü koruma güdüsü ile çarpıtılmıştır. …” şeklinde İfade etmiştir. Batılı kadın seyyahlar Osmanlı hanımlarının canayakınlık, misafirperverlik gibi hasletlerinden; zarif, neşeli mizaçlarından; hamam sefalarında, mesire alanlarında eğlenme, hayattan zevk almalarından çok etkilendiklerini de saklamazlar. Kısaca hamamı, kadın haklarını bizden öğrenmişler. Kahveyi ilk Doğu’da görüp, içip, sevip Batıya taşımışlar. Cebiri, algoritmayı, Arapça sayı sistemini, sıfırı … Müslümanlardan öğrenmişler. Türk ve İran halılarının yanı sıra ipek başta olmak üzere doğudan ihraç edilen kumaşlar da Avrupa’da yayılmış. Ancak aşırı düşmanlıklarından vazgeçememişler bunca asır. Batıyı bilimsellik, medeniyet, insanlık, akıl, ahlaklılık gibi pozitif sıfatlarla tanımlamak için kullanırken, Doğuyu bu müspet sıfatların aksine geri kalmışlık, çağ dışılık, hatta barbarlık ve şehvet düşkünlüğüyle itham edip ötekileştirmişler. Onların bu düşmanlığı bizim dinimize olan kinlerinden. Artık çok net biliniyor bu gerçek. … neyse kitaba dönelim biz Osmanlı zarifliğine “çedik papuç” hususuyla bir kez daha aşık oldum. Çedik papuç kadının özgürlüğünü simgeleyen bir Osmanlı âdeti. Kadınların, meşgulse ya da misafir ağırladığında kocasının müdahalesi olmadan kendi başına kalmak istediği zamanlarda harem kapısının önüne sarı papuç bırakması ve bunu gören erkeğin, kadının alanına müdahale etmeden bekleyişi çok hayranlık verici. Osmanlıyı gezen Batılı kadın seyyahlar Osmanlı kadınının geniş haklara sahip olduklarını ve kendilerinden daha özgür, hayatın tadını çıkartarak yaşadıklarını şaşkınlıkla belirtmişler. Hatta kendi halleriyle kıyaslayarak kıskanmışlar. İnsan hakları, kadın erkek eşitliğinden bahseden medeni(!) Avrupa erkekleri kadınlarına nasıl zulüm etmiş, kullanmış. Kendi hayatlarını kadınların kendi ifadelerinden okudukça, alışkın olduğumuz ikiyüzlülüklerine rağmen şaşırmadım desem yalan olur. Delil mi? İşte kitaptan bir iktibas: Bir diğer yöntem ise 1073 tarihinden beri uygulanan kocaların eşlerini satışa çıkarmalarıydı (wife-selling). Ayrılmak isteyen koca, yerel gazeteye eşini satışa çıkardığına dair ilan veriyor ve en yüksek parayı verene eşini satarak evliliğini sonlandırmış oluyordu. … Bir başka iktibas: 1884’e kadar evli bir İngiliz kadının kanun önündeki sıfatı "köle" ya da "mal" anlamına gelen ‘chattel’di. s.86 Kimisi karısını boynundan iple bağlayarak pazara açık arttırmayla satışa götürüyormuş. Öteki diye adlandırdıkları zencileri, Müslümanları, … kendileri dışındaki insanları hor görmelerini biliyorduk da nasıl aşağılamışlar eşlerini de. Bu zihniyeti anlamak mümkün değil. Hayret ettiğim, boşandığı için çocuklarını görme hakkı olmayan Batılı kadın hikayeleri mevcut kitapta. "kadınlar haremde hapis hayatı yaşıyordu” derken o dönemin batılı kadın seyyahları şaşkınlıkla Osmanlı kadının özgürlüğünü dile getirmiş, kendi ülkelerinde istemişler. Feminist akımı başlatmışlar. Harem aslında yanlış bilinenin aksine tam anlamıyla ahlak, saygı, görgü timsali zarif bir okuldu. Kadın hakları o kadar muazzam muhafaza edilmiş ki ecdadla ne kadar iftihar etsek azdır. Avrupa zaten her zaman … Daha kitap hakkında yazılacak o kadar çok şey ve yapmak istediğim iktibas var ki… çeyreğini yazamadım henüz!.. #Kitaptan İktibas Türk kadınlarının kuşların kafeslerde tutulması gibi evlerin de hapsedildiğini düşünmek yanlıştır. Tam tersine, Avrupalı kadınlardan daha fazla özgürlük sahibidirler. #Batılı Kadın Seyyahların Gözüyle Osmanlı KADINI #Filiz Barın Akman
Batılı Kadın Seyyahların Gözüyle Osmanlı Kadını
Batılı Kadın Seyyahların Gözüyle Osmanlı KadınıFiliz Barın Akman · Kopernik Kitap · 201718 okunma
··
200 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.