Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

144 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Ağlayan Pasta Tadında Öyküler
İncelemenin başlığına beni en çok etkileyen öykünün ismini koymak istedim. Hakikaten de ağlayan pasta tadında biraz tatlı ama daha çok acı öyküler okudum. Bir öykücünün başarılı olduğunu nereden anlarsınız? Akılda kalan öykülerinden mi? Kitap boyunca süren başarılı anlatım dilinden mi? Kuvvetli içeriğinden mi? Peki bunların hepsi aynı kitap içerisinde yer alırsa ne olur? Tabii ki cevap olarak tüm metinleriyle başarılı bir kitapla karşı karşıya oluruz. Henüz bir ilk kitap olmasına rağmen oturmuş, olgun üslubun varlığını en başından sonuna kadar görebiliyorsunuz. Kitapta ben anlatıcı sesi yoğun, anlatıcıların kendine has bir mizahı var ama anlatılanlar oldukça kuvvetli, zorlu. 144 sayfa boyunca adeta tokat üzerine tokat yiyorsunuz. Fakat burada ajitasyona da maruz kalmıyorsunuz. Kimi zaman ters köşe finaller kimi zaman da nispeten daha sakin sonlar görüyorsunuz. Öykülerin ortak yanı samimi, doğal bir anlatıma sahip olması. Ayrıca genel olarak duygu yoğunluğu yüksek metinler. Tabii ki içlerinde daha başarılı bulduğum ve çokça sevdiğim öyküler oldu belki ama tamamının benzer çizgide gittiğini söyleyebilirim. Açıkçası bu olmamış hissini veren bir öyküye kitapta denk gelmedim. Yazarın metinlerdeki anlatımı rahat, herhangi bir zorlama yok, gayet akışkan. Bunlar özellikle bir ilk kitapta övgüye değer hususlar. Okurken gözümden birkaç yaş damlanın dökülmesine neden olan "Ağlayan Pasta" başta olmak üzere "Kör Makas", "Hekim Mustafa" ve son öykü "Yeşil Koku" benim açımdan kitaptaki en güçlü metinler. Bundan sonraki bölüm "kıl okur" olarak yazara söyleyeceklerim, bunları okumasanız da bir şey kaybetmezsiniz. Yanlış hatırlamıyorsam üç öyküde ben anlatıcı finalde ölüyor. Kişinin bilincinde olarak ölüm anını anlatması kısmının kurgusal bir problem olduğunu düşünüyorum. Böyle finale giden metinlerde ben anlatıcı yerine en kolay şekliyle üçüncü şahıs anlatıcı kullanılabilir ya da ben anlatıcıyla başlanıp sonunda üçüncü şahsa geçip çoklu anlatıcı tercih edilebilir. Bir de sen anlatıcıyla da yazılabilir ama bu içlerinden en zoru. İkinci benim açımdan negatif durum, olmak fiiliyle birlikte kullanılan eylemler. Ör: "bekliyor olacak", "ciddiye almaz oldular", "merak eder oldular". Bu örnekleri çoğaltabiliriz. Böylesi anlatımın akışı bozduğunu düşünüyorum. Bunun gibi kullanımlar yerine "bekleyecek", "ciddiye almadılar", "merak ediyorlardı" gibi akışı rahatlatılabilir. Üçüncü kısımsa "mi" ve "ki" eklerinin aynı cümlede kullanışı. Bunun da akış açısından problem oluşturduğunu düşünüyorum. En azından okurken zihnimin bunlara takıldığını, cümleye odaklanmakta zorlandığımı söyleyebilirim. Örneğin "İnsan iki canlı olabilir miydi ki" Buradaki "ki" ekinin anlatımı bozduğunu düşünüyorum. "Ki" olmasa da soru zaten yeterince güçlü. Bu üç konudan dolayı kitaptan 2 puanı kırdım belki ama kendisinin bundan sonra da yeni öykü kitaplarının geleceğinden eminim. Onları da ileride kısmet olursa zevkle okuyacağım. Umarım gelecekte daha büyük yayınevlerinden yayımlanan kitaplarını okuma fırsatımız olur. İlk kitabıyla bile karşımızda iyi bir öykücü duruyor. Son olarak öykü türünü seven arkadaşlarımızın bu güzel kitabı es geçmemelerini diliyorum. Yazar
Neşe
Neşe
Hanım'ın zihnine, ellerine, emeklerine sağlık.
Sesler Yüzler Sokaklar
Sesler Yüzler SokaklarNeşe Cengiz · Parya Kitap · 2022117 okunma
··
4.215 görüntüleme
Neşe okurunun profil resmi
Yüzümde tebessüme dönüşen bir inceleme okudum. Kalemimden dökülenleri duyumsayarak okuduğun için, hem anlatımımı hem içeriği güçlü bulduğun için, emek verip inceleyecek kadar değer verdiğin için hislerim tebessüm oluverdi. Üstelik tarafsız bir gözle, eksik bulduklarını da dile getirmişsin. Edebiyata olan ilgisi ve bu alandaki yetkinliği bilinen birinden böylesi bir yorum gururumu okşadı. Bir kez daha “ne iyi ettim yazmakla” dedirttin. Çok teşekkür ederim Turhan. İletişimde olduğum dostlardan benzer yorumlar alıyorum ancak, emek verip yazma nezaketini göstermişsin. Nasıl mutlu oldum bilsen... Yorumunu ve temennilerini aldım, başım üste koydum. Tavsiyelerini yazdım not defterime. Eline, güzel yüreğine sağlık. Bu güzel yolculukta birlikte yol almak dileğiyle, senin de nice yeni kitaplarına... Sevgilerimle. 🥰
Turhan Yıldırım okurunun profil resmi
Bu güzel yorumu öylesine geçiştirmek istemedim. Sitede inceleme yazmaktan emekli olanlardanım ben de. Yalnızca dostlarımın kitaplarına yazıyorum. Tıpkı daha önce Yusuf Atılgan'ın "Eylemci" öyküsüne özel inceleme yazdığım gibi bu kitapta da "Ağlayan Pasta" için yazabilirdim belki ama diğer öyküler de haksızlık yapmak istemedim. Bir kitabı irdeleyebilme şansımız varsa mutlaka pozitif ve negatif yanlarını bir arada söylememiz gerektiğine inanıyorum. Bazen kitaba öyle bir sevgiyle bağlanıyoruz ki varsa bile olumsuz kısımları gözümüzden kaçabiliyor. Ama bir inceleme yazarken olabildiğince dikkatli ve detaylı bir şekilde olumsuz kısımları belirtmeye çalışıyorum. Bunun yazarın kalemine de katkı sağladığının -ben de eli kalem tutan biri olarak- bilincindeyim. En önemlisi de oturmuş üslubunuzun varlığı. Bu olduğu sürece, derin gözlem yeteneğinizle birlikte daha nice güzel öykülerinizi okuyacağız.
1 sonraki yanıtı göster
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.