Gönderi
herkese selam! bugün geçtiğimiz haftalarda çıkmış olan Zülfü Livaneli – Kaplanın Sırtında kitabından bahsetmek için buradayım. tarihi okumalar ve araştırmalar yapmayı çok seviyorum, o sebeple direkt alıp okuduğum bir eser oldu kendisi. bu kitap; tartışmasız en çok konuşulan Osmanlı’nın 34. Padişahı ve 113. İslam Halifesi olan 2. Abdülhamid dönemine götürüyor bizleri. olaylara siyasi tartışmalardan uzak bir bakış açısıyla yaklaşmış olan canımız Livaneli, edebiyatla birlikte çok güzel bir eser ortaya çıkarmış. Yaklaşık 5 yılda hazırlanmış Kaplanın Sırtında, sayısız araştırma ve belgelerle ortaya çıkan bir eser sizin anlayacağınız. kesinlikle tarihi bir roman okumuyorsunuz. Livaneli’nin o güzel anlatımıyla 2.Abdülhamid’in benliğini tanıyorsunuz aslında. Yaptığı birçok şeyin yanında aslında yapmak istediklerinin neler olduğunu, tam bir Avrupa hayranı, Alafranga tarza daha yatkın birisiyken neden onların gösterdiği ilerlemeye ayak uyduramadığımızı, nasıl olduğumuz yerde veyahut daha da gerisine gittiğimizi bir de Abdülhamid’den okuyun isterim. diyeceksiniz ki “yahu koskoca padişah, onun yapamayacağı ne olabilir?” şu olabilir; tarikatlar dervişler, şeyhler padişahlık makamını bile altüst etmeye yetebilir… düşünün ki Abdülhamid, dininine körü körüne bağlı bir padişahken çıkan fetvada dinsiz ilan edilmiş..
#arkakapakyazısı
Otuz üç yıl süren bir saltanat, ardından bir gece yarısı gelen Selanik sürgünü… Tahttan indirilişinin üzerinden bir asırdan uzun bir zaman geçmiş olan II. Abdülhamid’in yaşamının en ilginç evresi Livaneli’nin çağdaş anlatısıyla gün yüzüne çıkıyor. Devrik padişahın, ihtilalci fikirlerin filizlendiği Selanik şehrindeki günleri hem bir vicdan muhasebesi hem de yoğun bir psikolojik gelgit dalgası. Türk edebiyatının kuşak bağı Zülfü Livaneli, II. Abdülhamid’in tahtını kaybettikten sonra yaşadıklarına odaklanırken, bireyi, toplumu, devleti ve iktidarı sorguluyor. Selanik sürgünü boyunca Sultan’ın ve maiyetinin hususi doktoru olan Tabip Yüzbaşı Atıf Hüseyin Bey’in hatıratından hareketle vücut bulan bu tarihi romanda, iktidar kavramına çarpıcı bir bakış açısı sunuluyor.
aynanın öbür yansıması İlber Hoca’nın deyimiyle. düşündüklerini gerçekleştirememiş, verdiği kararlar ile tam 33 yıl hüküm sürmüş, aslında 33 yıl devleti kurnazlığıyla ayakta tutmuş 2. Abdülhamid’e bir de onun perspektifinden bakın derim. edebiyatımızın yaşayan değeri Livaneli çok objektif bir eser ortaya koymuş, okumak keyifli ve güzeldi Abdülhamid’i. ilgilisine tavsiyemdir, okuyunuz.
sevgiler, buse.
·
5.8k views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.