Kitabın içeriğine geçmeden önce kitap dışı dikkatimi çeken bir durumu ifade etmek istiyorum. 1925’te Kudüs’te İbrani Üniversitesi kurulmuş. Bu üniversitede genetik üzerine çalışmalar yapılmış ve dünya tohum sektörü de İsraillerin elinde. Yiyip içtiğimiz şeylerin genetiğiyle oynanıyorsa bu işin bilimini de onlar yapıyor. Stratejik silahlar ve Software yazılımında da İsrail, kendini geliştirmiş durumda. Üniversitenin ilk yönetim kurulunda da Einstein ve Freud gibi bilim adamları varmış. Bazı İsrail başbakanları da bu üniversiteden mezun olmuş. Yani İsrail Devleti’nin ortaya çıkmasında ve devamında, bu üniversitenin ve çalışmalarının büyük katkısı var. Onlar, inandıkları şeyleri gerçekleştirmek adına bilim üzerinde faaliyetler yaparak buraya kadar gelmiş. Ama Müslümanlar olarak bunu yapamadık. Gücümüz kalmadığı için sahip olduğumuz değerleri de savunur hale gelemedik. Sanki sorunlardan beslenerek bunu bir yaşam tarzına dönüştürdük. Ve kitapta okuduğum üzere Einstein ın dini görüşleri Freud un kiyle sanki örtüşüyor. Bunda birlikte aynı yerde çalışıyor olmalarının nedeni olabilir. O, eserinde; bilimin insan düşüncesi üzerine yaptığı etkilere değiniyor. Din, uygarlık, ahlak, ırkçılık, insan hakları konularına giriyor. Eğitim konusunda ise; kendisi öğretmene öğreteceği şeyleri ve öğretme yollarını seçmekte özgürlük verilmesi ve öğretim yollarının ikinci derecede önemli olduğu kanaatinde. Önemli olan da düşünme ve karar verme yeteneğini geliştirmek, özel bilgiler kazandırmak değil. Eğitimin devletçe uygulanması, hayat okulundaki düzensiz ve karışık durumu tehlike kaynağı olmaktan çıkarılmasını sağlayabiliyor. Yani eğitim aslında güçlü bir siyasal araç ama okullar, siyasal bir öğretinin sözcüsü olmamalı. Ayrıca sağlam bir toplumsal tutumun öğrenmekle değil yaşamakla elde edileceğini dile getiriyor. Öğrencilerin ilgilerinin de bencillik temelli değil de yaptığından zevk alma temelli oluşturulmalıdır, diyor. Böylece toplum içinde dostane ve yapıcı bir tutum meydana gelecektir. Okullar, gençlere sorgulayan ve toplum bilinci içinde olan bir tutum içinde olmalarını aşılamalıdır. Öğretim özgürlüğünün kısıtlanması da bilimin yayılmasını güçleştirir. Bilim adamları olarak da insanları yok edici araçların ortaya çıkarılmasına yardım ettiklerini itiraf ediyor. Daha sonra da bu konuda beni önder görerek yanılıyorsunuz, diyor. Tam bir paradoks! Hayatı boyunca Gandhi yi önder gördüğünü ve barış yanlısı olduğunu dile getiriyor. Adının atom bombası ile iki yönden ilişkisi varmış: fizikte kitle ile erkenin eşitliğini bulmuş, bu ilişki giderek atom gücünden yararlanma olanağını yaratmış, ikincisi de, atom bombası konusundaki araştırmaların geliştirilmesi gerektiğini Başkan Roosevelt'e bildiren bir mektuba imza atmış. Nazi yönetiminin atom bombasını daha önce kullanma tehlikesinin söz konusu olması yüzünden bunun gerekliliğine inanmış. Açıklaması bu şekilde. Ona göre uluslararası kargaşalıktan kurtuluş yolu; bir dünya devleti kurulması, bu da ne kadar tutarsa. Onun bu görüşü yeni bir görüş olmayıp zaten Milletler Cemiyeti kurulurken görüşülüp de konuşulmuştur. Bu yanlı bir tehlike oluşturabilir. Onun görüşü sadece emperyalist ülkelere yarayabilir. Freud a yazdığı mektuptan da bahsediyor. Savaşın nedenlerini insanın doğasının derinliklerinde arıyor. Sanki kitabın başında görüşü olarak savaşmaktansa doğranmayı tercih ederim yazıyordu sonuna doğru ise kıpırdamadan kesilip biçilmektense savaşmayı tercih ederim, yazıyor. Artık çeviriden mi kaynaklı yoksa benim uykulu olarak okumamdan mı kaynaklı bir hata bilemiyorum. Asıl önerdiği yol ise: uluslar üstü bir denetlemeye dayanan silahlı barış düşüncesi. O anki şartlarda Amerika'yı Rusya dan daha tehlikeli buluyor. Ona göre aydınların barış için en büyük yararlılığının bilim ve sanat alanındaki yaratıcılık olduğunu dile getiriyor. Sonra New Times’ da Rusların kendisine yazdıkları açık mektuba yanıt veriyor. Bu yazı saldırılarının başlıca hedefinin kendisinin bir dünya devleti kurma isteği olduğunu dile getiriyor. Kapitalizmin işsizliğe engel olamayacağını ve bir dengenin oluşamayacağını söylüyor. Kitabın sonlarına doğru siyasal ve ekonomik beyanlarını net bir şekilde ortaya koyuyor. Aslında üzerine konuşulabilecek sade güzel bir kitap ama işte daha okunacak çok kitap ve izlenecek çok video var.

Dünyamıza BakışAlbert Einstein · Alan Yayıncılık · 1990661 okunma

·

461 görüntüleme

Harun Fatih AKTAŞ

@Mr_Philister ·

06 Temmuz 2022 11:54

A. Einstein on iki yüzlü bi tablo. Bilim insanı kimliği rönesans döneminin ucuz boyaları kadardır. Onun dehası ve değeri boyalarda değil boyanın ardına gizlenen derin felsefesinin matematiğidir.

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

ozden79