Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.27
Gönderi
Bazen hatıratlar şimdiki zamandan daha gerçektir..
Bilindiği üzre Ali Ulvi Kurucu, İslam dünyasının dahilî ve haricî binbir meşakkate giriftar olduğu yakın tarihimize tanıklık eden şahsiyetlerden. Beş ciltlik hatıratının bu cildinde de Ezher'de okuduğu yıllardan Medine'de kitapların arasında geçirdiği nurlu vakitlere gidiyoruz.
Son dönem Osmanlı alimlerinin; dünyaya bakışı, bir imparatorluğun çöküşüne dair izlenimleri, tüm bunların eşiğinde yer alan dünyevî ve uhrevî tasavvurlarına ortak olabileceğimiz bir hatırat aslında elimizdeki.
Kurucu, Mısır'a gittiği günlerin hemen ardından Osmanlı Devleti'nin son şeyhülislamı Mustafa Sabri Efendi ile tanışır.
Beş altı yıl boyunca sohbetine ve hayatına konuk olur.İlim,irfan,din ve iman gibi bir çok mevzunun konuşulduğu bu buluşmalarda aslında Cumhuriyet devrimlerinin halkın müslüman kimliğini nasıl tahrif ettiği de sıkça sohbetlere konu olur.Alem-i İslam ve Türkiye üzerine gerçekleştirilen bu sohbetlerde hocaefendi bir kez olsun yaşadıkları mâli ve şahsî sıkıntılardan bahsetmemiştir.
Zor koşullar altında dahi kendi müşkülünü değil de ümmeti gözetmesi, Osmanlı aydın ahlakının bir yansıması olsa gerek.
Cumhuriyetin ilanından sonra 150'likler listesine oğlu ile beraber dahil edilen Mustafa Sabri Efendi, Yunanistan'a gider.Burada çıkardığı dergi ile İslam dünyasının yöneldiği batılılaşma hareketini şiddetle eleştirir.Ancak derginin yayımı durdurulduktan sonra Kahire'ye gitmek ve müslüman bir diyarda son günlerini geçirmek ister.
Ezher'de okuyan Türk talebelerle tanışması ve muhabbeti de bu sayede hasıl olur.
Mustafa Sabri Efendi, Peygamberî mucizeleri reddeden Muhammed Heykel Paşa'nın yazdığı Hayat-ı Muhammed kitabını tenkit için el-Kavlül-Fasl kitabını yazar.Bastırılması vesilesiyle de Hasan'ül Benna ile tanışır.
Müslüman Kardeşler Teşkilatını lideri olan Hasan'ül Benna gerekli maddî kaynakları temin ederek kitabın basılmasını sağlar.Aynı zamanda Sabri Efendiye hürmeten kitapların bir çoğunu da satın alır.
Mısır'a yerleşmesinden sonra Mehmed Akif de hocanın ziyaretine gelenler arasındadır.Akif'in şiirine ve duruşuna hayran olan hocaefendi bir buluşmasında şöyle bir sitemini arz eder:Yunanistan'da iken çıkardıkları dergide ya da farklı yayınlar aracılığı ile Cumhuriyet rejiminin din aleyhine yaptığı devrimleri neden tenkit etmediğini sorar.Ancak Akif'in "zihni artık perişan"dır.Zira memleket bu hale gelmesin diye çırpınıp durmuş ve yazacağını yazmıştır.Kendisi böyle ifade ediyor…
Akif'in Babanzade Ahmet Naim'e muhabbeti malum.Bilahare Mustafa Sabri Efendi de Babanzade'yi sever ve bir hayli hürmet edermiş.
İlim, irfan,namus, şeref,ahlak,edep her türlü iyi hasletin Babanzade'de mevcut olduğunu, bu haliyle onun selef-i sâlihinden sayıldığını söylüyor hatta.
Mustafa Sabri Efendi'nin sevip sayıp takdir ettiği kimseler arasında Elmalılı Hamdi Efendi,Ferid Kam,İsmail Fennî ve İsmail Hakkı Bey gibi son dönem Osmanlı entelektüelleri de vardır.
Akif'i şiir hususunda çokça taltif ettiği bunun yanı sıra Namık Kemal,Rıza Tevfik,Abdülhak Hamit,Muallim Naci gibi şairlerin kalemini de bir hayli sevdiğini ifade ediyor.Ancak lisan üzerinden gerçekleştirilen devrimlerin, milletin irfanına,dinine,imanına ve tarihine yapılmış bir operasyon olduğunu,Türk dilinin bu şekilde harap edilişini esefle ifade ediyor hoca.
Dil mefhumunun şahsiyet inşasını sağladığını ve yine dilin tahrif edilmesi ile şahsiyetin de harap olacağını düşünecek olursak son derece haklı bir serzeniş..
Kurucu'nun Mısır'da bulunduğu süre zarfında rast gelip sohbetine mahzar olduğu kişiler arasında Zahidül Kevserî de var.Şeyhülislam vekilliği makamında bulunan bu güzide insan da büyük bir âlim.Bilhassa hadis ricali,mezhepler,mezhep imamlarının dayanmış olduğu hadisler,o hadislerin sıhhat dereceleri ile ilgili geniş malumata sahip bir zât imiş.Öyle ki talebeler ne zaman hocanın ziyaretine gitse evinde mutlaka bir iki âlim bulunurmuş.
Yine Kurucu'nun Kahire'deyken sıkça görüştüğü âlimler arasında Miralay Sadık Sabri Bey de vardır.Âlim bir subay olarak nitelendirilen Sabri Bey,Sultan Abdülhamid devrinin iyi yetişmiş subaylarındandır.Kendisi Abdülhakim Arvasi'den tarikat dersi almış;Enver Paşa,Fevzi Çakmak,Mustafa Kemal,Kazım Karabekir gibi dönemin ordugâhıyla da yakın temasta bulunmuş.
Filistin Müftüsü Emin El-Hüseyni ile tanışmaları da yine Mustafa Sabri efendinin evinde olur.Sabri Efendinin "aziz misafir" olarak nitelendirdiği Emin El-Hüseyni,Osmanlı'nın intihat devrinde Arap yarımadasında Batı'dan gelen tecavüzlere karşı bu toprakların müdafaasını üstelenen mücahitlerden bir tanesidir.
Münevverlerin buhran içerisinde oluşundan ve şahsiyetlerini yitirdiklerinden dolayı bir Yahudi'den ve Hristiyan'dan farklarının olmadığını sık sık dile getirir Emin El-Hüseyni.
İlginçtir ama Emin El-Hüseyni'nin Hitler'le bile münasebeti olmuştur, okuyunca şaşırmayın:)
Ezher'de eğitime devam ederken Hasan'ül Benna ile karşılaşma fırsatı yakalayan Ali Ulvi Kurucu daha yirmili yaşlardadır.Benna'nın insan ayırmadan herkese muhabbet göstermesi,Kur'an'ı Kerim'e vukufu ve ihlası, muakkkipleri üzerinde derin tesirler oluşturur.
Kurucu ile bir hac yolculuğunda rast gelen Benna'nın bilhassa bu anıları onu tanımak adına çok istifadelidir.Açın açın okuyun derim.
Kitabın üçüncü kısmında Kurucu Medine'deki yıllarından bahseder.Ancak bu konun detaylı izahatı sanırım 3.ciltte.Burada daha çok neden Ezher'deki eğitimini tamamlayamadan Medine'ye döndüğünü ve burada hangi işlerle iştigal edip, ihvandan kimlerle tanıştığından kısaca bahsediyor.
İyi ki okumuşum ve bir daha okuyacağım dediğim kitaplar arasında yer alan eserimiz, yakın tarihimize dair derin perspektifler çizebileceğimiz bir kitap.Hatta sadece perspektif değil bu zaman dilimine tanıklık etmiş manevi büyüklere dair portreler oluşturabileceğiniz harika bir eser.İsitfadeniz tahmin ettiğinizden çok daha fazla olsun diyorum.Çünkü bana öyle oldu:)
Hayırla kalın:)
··
315 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.