Gönderi

196 syf.
8/10 puan verdi
·
Read in 6 days
Yine beni zelzele misali sarsan bir kitabı bitirip, geldim incelememin başına. Öncelikle herkese merhabalar. Şuan beynimin sağ lobunun bir tarafa sol lobunun diğer bir tarafa doğru koşup benden kurtulmaya çalıştığını düşünüyorum. Çünkü o derece dehşet bir şekilde ağrımakta. Neden mi? Bu işin müsebbibi sayın Bergen'dir. Kitap hakkındaki iç açıcı beyanlarımdan sonra dikkatimi çeken birkaç noktayı izah etmek isterim. Öncelikle lütfen, kafanız boşken, işlerinizin yoğun olmadığı bir zamanda okuyunuz. Zira oldukça ağır ve yoğun bilgi içeren bir kitaptır. 1)Kitap hakkındaki ilk şokum yazarımızın, zamanın kapitalist ve emperyalistleriyle, zamanın Müslümanlarının mülkiyet ve dünyevi menfaat açısından aynı olduklarını, aynı şeyleri düşünüp, aynı şeyleri arzu ettiklerini bana tokat atarcasına farkettirmesi oldu. Bu konularda vahiyden alabildiğine uzaklaştığımızı acı bir şekilde fark etmiş oldum... 2)Kitabımız şehir ve mülkiyet kavramları üzerine kurulu. Şehrin ve kentleşmenin insan hayatına ve doğaya verilen zararları üzerinde ekseriyetle durulmuş. İnsanın kendi ellerinden çıkan üretimlerle zindana girdiğini ve bu zindandan kurtulmanın yollarını incelemiş.Kitabın hepsini alıntı olarak yazacaktım neredeyse, gerçekten başarılı tespitleri vardı sayın Bergen'in. 3)İnsanların sömürülmesi, insanın kendi eliyle kendi doğal kaynaklarını tüketmesi, şehir-kent sorunsalı, kapitalist ve emperyalist sistemin dayatmaları, insanlığın kırlardan koparılması, yaşamın plastikleşip yapay maddelere dönüşmesi gibi birçok can alıcı noktaya parmak basılmış. 4)Kitabımızda üzerinde çokça durulan diğer bir konu ise, kurulması gereken İslam şehirleri ve bu şehirlerin içinde kurulması gereken pazarlardı. Büyük işletmelerin, AVM'lerin, markaların, küçük işletmeleri ezmesi sonucunda ortaya çıkan işsizlik, sömürü ve yoksulluk ve bununla alakalı çözüm önerileriydi. Yoksulluk-işsizlik sonucunda ortaya çıkan barınma sorunları, bankaların ev kredilerini verirken vatandaşlarda çok absürt meziyetler aramamaları, insanlara üretmedikleri halde kazanma duygusunun verilmesi konuları da benim açımdan çok can alıcı meselelerdi. Uzun lafın kısası, çok faydalı bir kitaptı. Çok ağırdı, çok zor okuttu kendini ama, bittikten sonra iyi ki okumuşum dedirtti. Maalesef çok çarpıcı gerçeklerle karşı karşıyayız. Dünyayı tüketmekteyiz. İnsan toprağı tüketerek, beton ve plastik kusmaktadır. Topraksızlığımız kent zindanımızdandır... Önerimdir...
İnsanın Beşinci Zindanı
İnsanın Beşinci ZindanıLütfi Bergen · Akçağ Yayınları · 201517 okunma
··
93 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.