Gönderi

Bir zamanlar, bir narın ortasında, her şeyden habersiz yaşarken ben, bir gün, bir nar tanesinin, “Gün gelecek bir ağaç olacağım,” dediğini işittim, “Gün gelecek bir ağaç olacağım ve rüzgâr şarkı söyleyecek dallarımın arasında; dans edecek gün ışığı yapraklarımın üstünde; bütün mevsimler boyunca güçlü güzel ve görkemli olacağım.” Bunun üzerine, bir başka nar tanesi, “Senin kadar genç olduğum günlerde,” diye söze karıştı, “ben de hayaller kurardım böyle; ama olup biteni, geçmişi, geleceği ölçüp tartabiliyorum şimdi ve görüyorum ki, boşmuş, boş, boşun boşu, ümitlerim de hayallerim de.” Sonra bir üçüncü nar tanesi karıştı söze, “Hiçbir şey görmüyorum ben,” dedi, “hiçbir şey, bu tıkış tıkış ve tekdüze hayatta- öyle büyük, öyle parlak falan bir gelecek vaat eden.” Bir dördüncü nar tanesi, “Fakat, parlak bir gelecek umudu olmadan da, düşünsenize,” dedi, “ne kadar manasız olurdu hayat.” Beşinci nar tanesi, “Niye tartışıp duruyorsunuz, olacaklar hakkında böyle boş yere,” dedi, “anlam veremiyorum buna, doğrusu, daha bilmezken şimdi ve burada ne olduğumuzu.” Fakat sohbet böyle felsefi boyutlara varınca altıncı nar tanesi: “Şimdi neysek,” diye açıkladı fikrini, “gelecekte de öyle sürdüreceğiz, bence, neysek, o halimizi ve bu, hiç yoktan daha iyi.” Yedinci nar tanesi, “Gelecekte hayatın ve onu bu tohum ambarından dışarı taşımanın yolu olabilecek çok parlak bir fikir var aklımın ucunda, fakat,” dedi “bir türlü sözcüklere dökemiyorum onu.” Böyle, böyle tartışma kızıştıkça kızıştı, sekizinci, dokuzuncu, onuncu, derken bütün nar taneleri tartışmaya karıştı her ağızdan bir ses değil, sanki birkaç ses birden çıkmaya başladı bir an ve ben söylenenlerden artık hiçbir şey anlamaz oldum. Bunun için de, tuttum hemen o gece taşındım bir ayvanın içine, Birkaç çekirdek vardı ayvanın ortasında sadece; ve ortalık sessizdi, sessiz ve çürüyecek kadar rahat, sanırım, bu nedenle. Halil Cibran
·
91 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.