Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

216 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
İnsan Nietzsche
Ben senden bir hastanın rica edişi gibi şunu rica ediyorum: Basel’e gel! Bu satırlar Nietzsche'den arkadaşı
Erwin Rohde
Erwin Rohde
'ye yazdığı mektubu ile ilettiği bir ricadır. Nietzsche,
Böyle Söyledi Zerdüşt
Böyle Söyledi Zerdüşt
'de her ne kadar bir insan tanrı gibi konuşsa da nihayetinde bir insandır. Üstelik acıları ve sancıları çok yoğun yaşamış bir insandır. İçine kapalı, çekingen ve ciddi bir insandır. Eserlerinde yansıttığı Zerdüşt, Nietzsche değildir. Nietzsche'nin personasıdır. İdealidir. Nietzsche, içerisinde yaşattığı üst insanı kitapları ile ortaya dökerek bilinç altında yaşattığı anti-Nietzsche'yi ortaya koymuştur. Nietzsche'nin olmasını istediği kendisidir zerdüşt. Nietzsche'nin kahramanıdır. Hepimizin kahramanları vardır. Onlar bizim özlem duyduğumuz kendimizdir. Bu sebeple kahramanı bizim olduğumuz hayaller kurar, öyküler yazarız. Bu hayallerimizin kahramanları da bizde neyin eksik olduğunu düşünüyor isek o özelliklere sahiptir. Zayıf benliğimizin antidotudur onlar.
Alfred Adler
Alfred Adler
, insanın en önemli yaşam motivasyonunun aşağılık kompleksi olduğunu söyler. İnsan kendini zayıf gördüğü ölçüde büyük gözükmeye çalışır. Eksik gördüğü ölçüde tamamlanma arzusu içerisindedir. Çirkinlerin güzel olmaya, zayıfların güce, yalnızların sevilmeye ihtiyaçları vardır. Mutlak bir denge. İşte bu sebeple kendi içimizde eksikliğini duyduğumuz insanı sürekli yansıtmaya, öyleymiş gibi görünmeye çabalarız. Nietzsche, ileri derecede içeri dönük, düşünsel olarak çok aktif bir insandır. Düşünsel insanların duygusal olarak kendilerini ifade etmeleri zordur. Nietzsche, çok çoşkulu ve duyguları uçlarda yaşayan bir insan olduğu için kendisini düzgün bir şekilde ifade edememiş, bu durum da sürekli olarak kendisini anlayabilecek dostların arayışında olmasına sebebiyet vermiştir. En sonunda Zerdüşt'ü yazarak içerisinde özlemini duyduğu gerçek kimliğini yansıtmıştır. Dostluk Nietzsche için çok önemli olsa da zaman zaman ihanete uğramış, anlaşılmamış, yalnız bırakılmıştır. Nietzsche'nin ilerleyen dönemlerde anlaşılma çabasını kadınlara yönelttiğini görürüz. Bu sebeple bazı kadınlarla ilişkiye girmeye çalışmıştır. Bunlardan birisi de mektubunda evlilik teklif ettiği Mathilde Trampedach'dır. Ama malesef Nietzsche aşk maceralarından da beklediğini bulamamış, üzgün ve acılı bir şekilde hep vazgeçmek durumunda kalmıştır. Bernoulli'ye göre Nietzsche'de kadınların ilgisini çekebilecek bir şehvani görünüm yoktur. Fikirleri sebebi ile kadınlar ona ilgi gösterseler de bu büyü bir süre bozulmuştur. Nihayetinde Nietzsche'ye hayatı boyunca hiç bir kadın aşık olmamıştır. İnsanlar Nietzsche'nin genelde yazdıkları ile ilgilenmişler, onun içinde yaşadığı hayatı, kişiliğini, acılarını, kısaca "insan Nietzsche"yi umursamamışlardır. Bu sebeple kitap bize o tanınmayan Nietzsche'yi anlatmakta, mektupları aracılığıyla onun gerçek kimliğini tanımamıza fırsat vermektedir. Biz hep Nietzsche'yi Zerdüştte ki üstinsan olarak tanısak da hayatı hep yokluklar, yalnızlıklar, hastalıklar ve acılar içinde geçmiştir. Nietzsche, bu gün meşhur olsa da kendi döneminde popüler bir insan değildir. Fakirdir, maddi olanakları sınırlıdır, hatta arkadaşı Carl Fuchs'a yazdığı mektubunda, mektup atmakta kullandığı pulların ziyan olmasıyla alakalı dert yanmıştır. Nietzsche'nin o hep söylediği "amor fati!" yani "yazgına güven", "yazgını kabul et" sözü, aslında Nietzsche'nin kronikleşen beyin iltihabı için çektiği dehşetli baş ağrılarına dayanabilmesini sağlayan tesellisidir. Neticede Nietzsche, hayatının ilerleyen dönemlerinde iyice hayattan izole olmuş, dostlukları bozulmuş, hastalıkları şiddetlenmiş ve yanında sadece annesi kalmıştır. Bu şekilde de ızdırap içerisinde hayatını tamamlamıştır. İşte, gerçek Nietzsche'nin öyküsü bu. Biz yine de kendisini hayata karşı dik duran o Zerdüşt! olarak hatırlayacağız.
Mektuplar 1
Mektuplar 1Friedrich Nietzsche · Birey Yayınları · 200770 okunma
·
1.284 görüntüleme
Semih okurunun profil resmi
Niçe'nin hayatını özetleyen güzel bir inceleme olmuş, elinize sağlık. Yazılanlar ile yaşananlar her zaman benzer olmuyor demek ki, her ne kadar yazmaya teşvik eden şey yaşanmışlıklar olsa da!
Gökhan okurunun profil resmi
Teşekkürler yorumunuz için :)
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.