Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Mobbing Bank Diyor ki;
️ Peynir, Fare, Kedi ve Kapan Her kapan peynirin ve açın çok olduğu yere kurulur. Kurban edilecek olan faredir. Fareler kimdir? Bu sorunun yanıtını yazının sonunda anlamak mümkün olacaktır. Peynirin çok olduğu yerde neden aç olur sorusu sadece düşündüren insanlara sorulur. Hayatta roller fare ve kedi şeklinde dağıtılır. Fare ve kedi rol dağıtanların işbirlikçisidir. Hepsinin emeğini sahnede hiçbir rolü olmayan rol dağıtanlar yer. Fare peynirin, kedi farenin peşindedir. Kapan üzerlerine kapanana kadar yanlışını anlayamama inadı ile karşı karşıya kalanları görünce böyle bir yazı yazmak ihtiyaca dönüştü. Betimleme sadece edebiyatın işi değil. Hayatın her alanında her konuda çok işe yarayan bir yöntemdir. Bir fare kapanı var. Peynir çok büyük, yol çok kısa, nefis ve açlık ise çok sabırsız. Kapanı kuran kapan kurulan ile işbirliği içinde hareket eder. Bir kedi fare oyunudur hayat. Oysa büyük peynir - kısa yol tuzağına tecrübeli hiçbir fare düşmez. Fareyi ağına düşürmek isteyen kedi yol gösterir ve fare kediye kanmaz ise canından olmaz. Doyurulmamış açlığa çok kolay yenilir insan. Bedava peynir sadece fare kapanın da olur. Can pazarıdır hayat. Hayat kucağı açık derinliğinde bizi boğmak isteyen bir nehir gibi akar. Boğulma ihtimali olduğu halde o serin suya girmeyen çok az insan var. Dünyayı açlık daraltır. Açlığına sıkışır insan. Açlık ve muhtaçlık kapanın kendisidir. Açın derdi karnını doyurmak ve yaşamaktır. Aç bırakanın derdi ise muhtaç çoğaltarak peyniri ve açlığı büyütmektir. Kara ağıdır kapan. Kapan peynir peşinde koşan farelere kurulur. Bir düzence karşısında acze düşenler kendi isteklerine yenilerek fare durumuna düşer. Büyük peynir bol paraydı. Göz konulan ise bir asırlık birikimdi. İktidar olmanın yolunu medya desteği kısaltıyordu. Kapan işte bu düzeneğin içinde birileri için görünmez bir vaziyetteydi. Bu kapandan bilerek peyniri alıp sağ kurtulacağına inanmış birilerine söyleyecek sözümüz yoktur. Söz konusu sadece kendileri olmadığı için söz hakkı doğurur. O kapana milyonlarca insan sıkışabilirdi. Neticede öyle de oldu. Kapanı fark etmeyen fare yolun kısa ve peynirin büyüklüğüne aldanan fare kapanın üzerine kapanmasını önleyebilir mi? O kocaman peyniri oraya koyan o peyniri küçücük bir fareye yedirir mi? Bol para iştah artıracak karnını peynirle doyuranın gözü ve bilinci iyice kapanacaktı. İnanç üzerine bir temel atılıyor, cennet garantili bir yaşam vaad ediliyordu. Bir kaç kapan birden kurulmuş her birinin içine de kocaman peynirler konulmuştu. Aç çoktu neticede! Bir başka kapan medya üzerinden kuruldu. İnsanın her ihtiyacını sorunsuz çözen bir ekonomik düzen vardı. Reklam ve propaganda ile gösterip özendiriyor, ötekileştiriyor, sömürgenin yönetenleri ile hareket edenlerin varsıl durumları satılıyordu. Siz neden böyle olmayasınız deniyordu. Para mı sorun hemen bankaları her yerde anında devreye giriyordu. Hala giriyor. Bireysel özgürleşmenin yolu borçlanmak, mal mülk sahibi olmak, tüketmek, alışveriş merkezlerine gitmek, tıkıntı restaurantlarda nefes nefese ortamlarda tıkınmak, görgüsüzlük, araba sahibi olunca markaya bağlı üstünlük vb rezaletler boşuna mı pompalanmıyordu. Bağlı ve bağımlı köleliğin tüm zincirleri sağlam halatlar ile görünmez bir şekilde insanların bilinçaltına düğüm olarak atılıyordu. Yapılmak istenenlerin üzeri böyle örtüler ile örtülünce iktidar ödülünün karşılığını kapanları kuranlar yasalarla istiyordu. Özelleştirmeler, yabancıya toprak, mülk ve maden ruhsatlarının satışı, vatandaşlık satışı, istilacılar ile demografik yapımızı bozmak o derin planın siyaseti oluyordu. Peynir ve açlık başka nasıl büyüyebilir ki! Dinin bir siyasi ideoloji yapılması tarihte de bugünde batının işidir. Emperyalizm kapan kurar. Asya bozkırlarından gelen göçebe Türkler ile çöl göçebelerinin ideolojik savaş alanı olan ve ağlayan analar ile dolu olmasını ismine taşıyan Anadolu'da kurulmuş bu kaçıncı kapandır? O kapanların tamamını ortadan kaldıran Cumhuriyet devrimleri değil miydi? Cumhuriyet ve devrim düşmanlığı inancın siyasi ideolojisi olarak ayakları yere sağlam basan bu toprakların bir siyaseti olabilir mi? Devlet ortak aklın binasıdır. Devleti yıkmak isteyen ortak akıldan uzaklaşır. Kendi öz değerinin farkında olan bir zihniyet bu tür tuzaklara düşer mi? Doyurulmamış açlıklar düşer. Kim besledi o doyurulmamış açlığı? Nerelerde beslendiler? İmam hatip okulları bir başka kapandı. Siyasetin arka bahçesi! Tarikat ve cemaatler bir başka kapandı. Yozlaştırılmak istenen dinin arka bahçesi. Anadolu'nun çocukları bu tuzaklara hangi hilelerle düşürüldüler? İdeolojiler bir başka kapandı. Siyasi partilerin arka bahçesi! Devlet babaysa bu evlatlarına babalık yerine neden üzey babalık yapanlara bu yetkiyi verdi? Bu büyük soruların altında kalanlar kim? İktidar olmak iktidar bittikten sonra itibar veya saygınlık kazandırmış ise anlamlıdır. Mustafa Kemal Atatürk'ün itibarı ve saygınlığı neden yıpratılamıyor? Kendisinden sonrası için ilke koyduğu için. O ilkeyi yok etmeye kalkanlar şimdi nasıl bir tuzağa düşürüldüklerini anladılar mı? Biz ikinci kurtuluş savaşını kime karşı vermemiz gerekiyor? Kapı neden kilit tutmuyor? Yanıtı burada. Bugün bol para peynirini kaldırdılar ortada fareler ve kapanlar kaldı. Bugün geriye dönüş için yol ne kadar uzak gözüküyor! Oysa peynire gitmek ne kadar yakındı. Ye kürküm ye kültüründen yaşanmış bir sosyal olguyu söze dökmek istedim. Sonuçları ile karşılaşınca şaşırmayın bakın biz bunu yıllar önce bedeller ödemek pahasına inanca ve sömürüye dayalı siyasi ideolojiye devletimizi, ulusumuzu, vatanı, toprağı, insanı sevdiğimiz için, tarihte bunun örneklerini bildiğimiz ve sonuçlarının hüsrana yol açacağını gördüğümüz için karşı çıktık, uyardık. Bu çabamız işe bundan sonra yarayacak. Bugüne kadar yaramamış olması hayal kırıklığına dönüşmemelidir. Hile hiçbir zaman kazanmaz kazandım diye aldatır. Kafka neden büyük bir yazardır? Mustafa Kemal Atatürk neden dahi bir liderdir? Fare kapanı kurmayı olanaksız hale getiren bir çaba bugün o kapana düşenler tarafından bir kenara itilmek isteniyordu. Önemli olan fare kapanına yerleştirilen o peyniri almak mıdır? O kapanı kurabilmek midir? Bu tuzağı görebilmek midir? Yoksa fare kapanı kurmayı olanaksız hale getirmek, peyniri korumak için bir tedbir almaya gerek kalmayacak şekilde açlığı ve muhtaçlığı ortadan kaldıracak bir düzen kurmak mıdır? Fare açlığını gidermek için canını ortaya koyar. Aç kalsa da, kediye yem olsa da, kapana sıkıştığında da ölecektir. Kedi açlığını gidermek için avcılığını ortaya koyar. En büyük riski fareler üstlenir. Avcı kedi kimdir? Fare durumuna düşürülenler kimlerdir? Ve peyniri sürekli büyüyenler kimlerdir? Tek soruda bitirelim yazıyı. Kimileri ölür, kimilerinin peyniri büyür? | Önder KARAÇAY |
İkinci Adam YayınlarıKitabı okudu
·
152 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.