Bu kitap yaklaşık 3 4 yıldır kitaplığımdaydı okurum diye birkaç kitapla beraber sinav haftasına yakın bir zamanda almıştım bir türlü sıra gelmemişti bu kitaba. Ne zaman okumak istesem hep bir engel çıktı ya da ben okumak istemedim belki de fazla popüler olmasındandı.Sürekli storylerde gördükçe kitabın bu fazla popülerliği beni başka kitaplara itmişti. Ve nihayet bu kitabı da okuyabildim. Kitabı fazlasıyla beğendim akıcı ve hoş bir kitaptı.İçinde beğendiğim sözler de var ama bunları zaten alıntılar bölümüne yazdım.Kısaca henüz okumamış kişilere tavsiye edebileceğim bir kitap. Kuyucakli Yusuf için de aynı şeyleri söyleyebilirim mesela .. Sanırım Sabahattin Ali nin tarzı böyle.. Bazı kitapları okurken söz sanatlarında,tasvirlerde boğuluruz ama bu kitap öyle değildi.Gayet akıcı ve tatlıydı.Bunalmadan sıkılmadan okuduğum tatlı bir aşk hikayesi.Aslında sadece bir aşk hikayesi de değildi üzerine konuşulacak dersler çıkarılacak bir çok yer vardı kitapta. ~~spoiler bundan sonrası... Kitaptaki anlatıcı gibi ben de ilk başta Raif Efendiyi kendi halinde sessiz bir çalışan zannetmiştim. Ama suskunluğunun altında pek çok şey varmış.Bunu fark ettikçe Raif Efendinin hikayesini daha da çok merak ettim. Ailesinin neden onu sallamadiğını onun ise neden bir tepki göstermediğini merak ettim. Kitaptaki karakter Raif Efendinin defterini okudukça ben de merakla okudum.Raifin hayatinin askini sergideki tabloda bulması ve o kisiyi bulup arkadaşlik kurması çok güzeldi. Raif cidden cok sansli dedim.Ustelik Maria cok guclu bir kadındı oldukça net ve acik biriydi. Raife onu küçük bir cocuk olarak gördüğünü soyleyen onunla sevgili olamayacağını açıkça soyleyen de oydu.Raif pes etmeden cabaladi kendini sevdirmek için ..Ama Maria nin içinde bir boşluk vardı.. Onunla yatabilecek kadar yakın aynı zamanda bir yabancı kadar uzaktı ona... Bu içindeki boşluğunda sebebini bilmiyordu..Biraz ayrı kalmak istedi Raiften.. Daha sonrasında ise Marianin hastalığı sayesinde aynı yerde kalmaya başlayınca Raif mariaya onsuz geçirdiği o ayrılık sürecinde yaşadıklarını,hasta oldugunu öğrendiğinde sabaha kadar hastanenin önünde bekledigini sabahi sabah ettiğini anlattığında Maria aydinlanma yasıyor.Meğerse Maria nin icindeki boşluğun sebebi Raifin sevgisine güvenmemesindenmiş.Raiften dinlediklerinden sonra Maria Raifin sevgisine inaniyor.. Bu inançtan sonra da o icindeki bosluk da doluyor ve Raifi aslinda sevdigini anliyor . İçini açarak onu sevdigini söylüyor ... Acaba sevenlerimiz bu sefer niye kavusamiyor diye dusunurken Raifin babasi ölüyor ve turkiye ye donmesi gerekiyor ..Tekrar buluşmak uzere ayrılıyorlar ama bir daha buluşamiyorlar maalesef.. Raife en cok kızdığım 3 nokta vardı kitapta : İlk olarak Maridan haber alamadiginda ilk aklina gelenin onu terk etmiş olma ihtimali Buradan aslinda Raifin de Mariaya guvenmedigini cikardim ben ...Çünkü güvenseydi onu birakip gittigini düşünmek yerine ona ulasmak için çabalardı... Ya da Raif de tahmin etti ölmüş olacağını ama bu gerçekle yüzleşmekten kaçtı ve daha kolay olanı ona öfke duymayı seçti ... Gerçi kitapta yazmıyor böyle bir şey ama belki Raif yüzleşmek istemediği bu gerçeği defterine bile yazmak istememiştir, hep kaçmıştır gerçekten .. İkinci kizginligim ise Maria tarafından yüz üstü bırakıldığını düşünüyor en sevdiğim kişi bana bunu yaptıysa diğer insanlar bana ne yapmaz ki diyor. Tüm insanlığa küs,herkese öfkeli,aklı sadece Maria da ama gidip evleniyor çoluk çocuğa karışıyor... Peki o çocukların suçu ne ? Onlara soruldu mu böyle kırgın enkaz halinde bir baba istiyorlar mı diye ? İşte bu kısımları okuyunca anlıyorum kitabın başında çocukların neden Raif Efendiyi pek umursamadiklarini.. Kendisi perişan haldeyken aile kurup onlari da perisan ediyor kısaca.. Üçüncü olarak da Maria nin sürprizinin hamile olması olduğunu öğrendiğinde,Frau Döppke nin yanındaki kız çocuğunun kendi kızı olduğunu öğrendiğinde hiçbir şey yapmamasıydı.. Belki o an olayın şokunda sonrasında gider kızı arar bulur diye düşündüm ama hiçbir şekilde o çocuğu da düşünmedi.Oysa Maria canı pahasına o bebeği korumuştu kendi ölüm riskini bilmesine doktorların uyarılarına rağmen bebeğe dokundurtmamış ve doğmasını sağlamıştı.. Dediğim gibi Maria çok güçlü ve cesur bir kadındı.Hep de öyle kaldı. Kim daha çok sevdi derseniz bana göre Maria daha çok sevdi .. Kitapta Raif Efendinin aşkı anlatılsa da bana göre onun ki aşktan öte hayranlık ve takıntıydı. Gerçekten Mariaya aşık olsaydı on yıl sonra bile olsa ölen aşkından ona kalan tek ortak şey olan kızlarını yalnız bırakmazdı ... Ustelik kizin yasli anneannesinden baska kimsesinin olmadığını bilmesine rağmen ... Aslinda kendini en iyi Raif Efendi özetlemiş defterin sonlarında yazdığı bir cümle ile " Hayat ancak bir kere oynanan bir kumardır, ben onu kaybettim.. " diye Raif efendi bu hayatı beceremedi maalesef ...

Kürk Mantolu MadonnaSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2021317,1bin okunma

·

240 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Yağmur