Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Kafka Okur Sayı: 68, Dipnot: Bulma Sanatı
Aynı değil hiçbir şey. Sabah kahvaltıları aynı değil, yürüyüşler aynı değil, filmler aynı değil, tatiller aynı değil, şaraplar aynı değil, akşam yemekleri aynı değil, uykular aynı değil. Bir şeyleri yarım yapıyormuş hissi, bir şeylerin tamamlanamayışı, işte tam da şurada, göğsümde koca bir yığın. Kimse aramıyor, bulmaya da yok telaşımız, bulsak da bunuyoruz ayrıca. Geçiyor zaman, değişiyor musun? Öfken hala galip mi geliyor sana? Ya da öfke dediğimiz o kendini gerçekleştirmeye karşı büyük direnç aslında kazanması mümkün olmayan bir savaş mıydı? Sanmıyorum. İnsanlar değişmez. Hayatlarına atılan rötuşlarla daha iyi bir versiyon olmaya çalışırlar sadece. Evet, sana diyorum, her kimsen işte. Bugün kendimde bulamadığım sıcaklığın, inancın ve umudun nereden geldiğini anımsamadığım zamanımın o tuhaf, buruk, acımtırak hissi var kalbimde. Hiç kimseyle değil derdim. Kendimden biraz kaçıp uzaklaşabilseydim belki her şey daha iyi olurdu. Ama kaçanı kovalamak benim huyumdur ve ben en çok kendimden kaçıyorum. Aniden gelen gitme isteğim, kalmaya karşı arzum, savaşmaya olan tutkum, fevriliklerim, derin çukurlarım; hepsi bir araya gelince dayanılmaz bir ben yaratıyor işte. Ama buna en alışkan kişi de benim . Ve sebebi de yok değil bu hislerin. Başkalarının beni yok saydığı günler için bazı günler ben de kendimi yok sayıyor gibiyim. Alışkanlık olsa gerek. İnsan ne de olsa bunların en sonunda kendi en iyi gelecek olanı değil kendine en çok benzeyeni bulur, seçer, hissettiğini düşünür. Belki de bir ayna, bazen bir pencereden çok daha iyidir. İnsan bazen karşısında duran zihni, bedeni öylesine sömürebilmek ve bilebilmek ister ki tüm normlarını unutur. Kimliği, rutini, yasaklıları, istekleri bir su buharı gibi yükselir, eninde sonunda kaybolur. Bulmak, kaybetmekten daha meşru hale gelir ve sen kaybedeceklerini değil bulma ihtimalin olanı düşünüp durursun. İçinde kim olduğumu sorgulayan, rutinini sabah kahvaltısı gibi bu sorguya adamış bir ses var. O ses, bir şey bulman gerektiğini, içimdeki o ne olduğunu anlayamadığım boş, soğuk odaya bir anlam gerektiğini söylüyor. Belki beni başka bir şehirde bekleyen bir fırsatı seziyorum, belki yanlış yaptığım ama kendimi doğru olduğuna inandırdığım bir kalıbın içindeyim .Belki de bir duyguyu özütleyebileceğim şekilde almıyorum, ya fazla ya az geliyor. Bunu bulmak insanın kendisinde -en azından benim için- tuğlaların arasına iyi bir çimento seçmek gibi uzun süredir seçmek gibi. Uzun süredir yazamıyordum. Bunu kimi zaman kendimi düşünmenin ardında bana kalan o tokat sonrası uyuşukluk hissine, bazen de hayatımda bulamadığım o şeyin beni korkutup düşünmemenin önüne geçmesine yoruyorum. Bazen de böyle, yani şu an olduğu gibi bir uçak bileti alıp yola çıkıyorum. Gitmek bazen uzaklaşmak, bazen yakınlaşmak gibi geliyor ve bu ikisini bir eylemde topluyor olmanın verdiği o belirsizlik bana kendimi düşünme cesaretini veriyor. Nereye olduğu önemli değil, bir yere gidiyorum, kendimle gidiyorum, iyileştirmek ya da onarmak için gidiyorum. En çok da bulmak için. Bulmaktan çok "neyi" bulmam gerektiğini bilmek için. Bilirsiniz yol yolcunun dilediğini mutlaka kale alır. Kendinizi her şeyiyle tanıyıp, bildikten sonra eksik olanı bulmaya çalışmak ne kadar bir tencerenin dibine kazımak görünse de insan buraya gelebildiği, tenceredeki tüm yemeği bitirmiş olabilmeyi ödül belliyor kendine. Böylesi güzel. Elbet her eksik, yerini fazlaya bırakır bir gün. Bazen tek başıma kaldığımda ve baktığıma kendimi en çok yargılayanın, belki de en az sevenin kendim olduğunu düşünürüm. Sonra an gelir, bir sessizliğin ortasında kendimi yine en iyi anlayan, bilenin ben olduğunu bilir ve kendimi, kendim olmakla kutlarım. Ruhumu canlı tutmanın bir yolu budur diye düşünürüm. Onu evirip çevirmek, bazen tepe takla edip bir süre bekletmek, bazen sırtını sıvazlamak. Ruh, doğru ışığı alması gereken bir bitki gibi dolanır durur evin içinde. Bulur da, büyür de, solar da. İhtiyacınız olanı bulmanız dileğiyle, aramaya ve aramış olmaya benden koca bir şerefe...
·
165 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.