Gönderi

17 Mayıs 07
Sabahtan beri 27 Nisan darbesi konuşuluyor okulda. Her kafadan bir ses çıkıyor. Bizim dindarlar ateş püskürüyorlar orduya. Zaten pek hazzetmezler ya. Peki arkadaşlar. Gelin biraz oyun oynayalım. 'İnkılâpçı Müslümanın El Kitabı' için size sözüm vardı zaten. Soru: Ordu ile dindarlar arasında bir gerginlik var mıdır? Cevabı biz söylemeyelim, herkes kendi tahmin etsin. Silahlı kuvvetlerden 'disiplinsizlik' suçu adı altında, namaz kılan ya da eşi başörtülü olan bazı subayların atıldığı söyleniyor. Bir dindarın bunu kabullenmesi beklenemez. Genelkurmay bir açıklama yapıp "Bu ülkenin en büyük sorunu bölücülük ve gericiliktir." dediğinde dindarlar yaralandıklarını söylüyorlar. Eyvallah. O halde soralım: Ordu nedir? Mil let nedir? Ordu milletin nesidir? (Köylü milletin efendisidir,o başka.) Milli Güvenlik derslerinden hatırlarsınız Türk Ordusu,Türk Milletinin silahlı, üniformalı, örgütlenmiş halidir/Yap lan tanım bu. Yani ordu, milletin bir parçasıdır. O halde ordu,milletin temel değerleriyle ters düşmemek zorundadır. Peki İslam, Türk Milleti'nin temel değerlerinden biri midir? Tarih ve sosyoloji bilen; gaflet, dalalet ve hiyanet içersinde olmayan her insan, bu soruya apaçık şöyle cevap vermek zorundadır. Evet bayım; İslam (kişisel olarak beğenseniz de beğenmeseniz de) bu milletin temel değerlerinden biri ve hatta birincisidir. O halde? Önce bir hah ha' efekti alalım lütfen; çünkü elimizdeki zurna 'zırt' demek üzeredir: Hah ha. O halde? O halde bayım, ordu, milletin en temel değeriyle, yani İslam'la ters düşmemek zorundadır. Millet ile ordunun aynı temelden beslendiğine vurgu yapmak gerekiyor arkadaşlar. Biz ordunun yıpranmasını, yok edilmesini isteyecek kadar ahmak değiliz. Çünkü bir millet kendi devletine, kendi ordusuna küserse, bunun en başta emperyalistlerin işine yarayacağını biliyoruz/Nerde ordusuz müslüman görseler tepesine biniyorlar baksanıza/Emperyalistler nerde devletsiz müslüman görseler başına üşüşüyorlar, baksanıza. Ancak bir devletin ve bir ordunun kendi milletiyle ve milletinin öz değerleriyle ters düşmesi de kabul edilebilir bir şey değildir. Ve sen, ey ordu mensubu kardeşim, ey vatanı koruduğunu söyleyen arkadaş, sen, şu soruya cevap ver bakalim: Bu millet, askerine neden 'Mehmetçik' demiştir? Bu millet, ordusuna neden 'peygamber ocağı demiştir? Gelin düşmanı kendimize güldürmeyelim. İslam'dan uzaklaşan ordu mensubu, emperyalistlerin oyununa gelmiş olur. Çünkü ordu, milletin değerleriyle ters düşmemelidir. İslam bu milletin en temel değeridir, canıdır, ruhudur. Bağımsız müellifler! Kalem başına! Ordu ile milletin aynı şey olduğunu anlatmaya! Marş marş! Ne diyor Üstad İsmet Özel İstiklâl Marşımız Kahraman Ordumuza' ithaf edilmiştir. İstiklâl Marşının ithaf edildiği ordu, kendini NATO'ya ve CENTO'ya bağlılığıyla tezkiyeye çabalayan orduyla aynı ordu değildir. Gregor, orda mısın? Buradayim sayın bir kahve gönder lütfen, biraz çalışmam lazım. Arkadaşlara da sor bakalım ne içerler? Bu lafların üstüne, bir bardak soğuk su içerler bence sayın başkanım. Canım, sen sor, efendilik bizde kalsın. Güzel açıkladınız meseleyi sayın başkanım; hayranlık duydum. Yok be Gregor: ne öteki ne beriki anlamaz bu lafları. En başta bizim dindar (geçinen) arkadaşlar tepki duyacaklar. Sonra da batıcı laikler burun kıvıracak. Allah müstehaklarını versin. Senin anlayacağın: Ay akşamdan ışıktır/yaylalar yaylalar.
Sayfa 210 - İz YayınlarıKitabı okudu
·
178 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.