Gönderi

71 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 23 hours
'Bir Kadının Yaşamından 24 Saat', Stefan Zweig'ın tutkuyu iliklerimizde hissettirdiği öyküsü. Sizin hiç basiretinizin bağlandığı anlar oldu mu? Bu öykü, kontrolün elimizden çıktığı, hayatımıza ancak bir seyirci gibi yaklaşabildiğimiz anları hatırlatmak adına anlamlı… Stefan Zweig, kalemine hayran olduğum yazarlardan bir tanesi. Onun için kitaplarının konusuna dahi bakmadan hemen alıyorum. Bu kitabı da hakkında hiçbir fikir sahibi olmadan almıştım. 'Bir Kadının Yaşamından 24 Saat' , en kuvvetli duygulardan tutkunun nasıl da bizi esir alıp kendimize bile söz geçiremez hale getirdiğini, mantığımızı nasıl da kenara itip bizi yönetmeye başladığını öyle güzel anlatıyor ki.. Ağzımız açık bir halde kendimize seyirci kalmak... Ben bu öyküde bu durumu o kadar kuvvetli hissettim ki. Mantık devrede değilse, hayret edilecek davranışlarda bulunmak kaçınılmaz. Bu öyküde de yaşını başını almış, saygıder bir hanımefendinin duygularının peşinden korkusuzca gidişi anlatılıyor. Öykünün anlatıcısının bu olaya ilişkin psikolojik tesbiti ise kayda değer; …Bir kadının, hayatının bazı anlarında istemeden ve farkında olmadan bazı gizli güçlerin esiri olabileceği gerçeğini reddetmenin altında, insanın kendi içgüdülerinden, doğasındaki şeytanlıklardan korkmasının yattığını, bazı insanların kendilerini 'kolay baştan çıkaranlar'dan daha güçlü, daha namuslu, daha temiz hissetmekten zevk aldıklarını söyledim. Bir kadının, kendisini içgüdülerine özgürce bırakmasını, tutkularının peşinden gitmesini, genelde olduğu üzere kocasının kollarında, gözleri kapalı onu aldatmasından daha dürüstçe bulduğumu belirttim... Söylenen bir söz psikolojik durumumuzu nasıl da ele veriyor… Çok saygı duyduğum, -hatta duyduğumuz desek daha doğru olacaktır- Maksim Gorki, Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat için, “Böylesine derin bir kitap daha okumadım diyebilirim.” demiş. Böylesi büyük üstadlardan bu tip sözler duymak, şu an yapılan bu tip sözlere benzemez. Yaşadığımız dönemde bir çok sanatçı, bunu bir reklam aracı olarak kullanabilir fakat, büyük üstadların yaşadığı o zamanlarda bu sözler gerçekten çok ama çok değerliydi. Maksim Gorki gibi bir usta böyle bir söz söylüyorsa o kitap derin bir kitaptır. Zaten kitap sizi birkaç sayfada ne kadar derin olduğunu, ne kadar yoğun olduğunu ve ne kadar güzel bir anlatıma sahip olduğunu gösteriyor. Herkese keyifli okumalar dilerim :)
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört SaatStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020128.1k okunma
·
2 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.