Gönderi

140 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
80'lerde çocuk, 90'larda genç, 2000'lerde yetişkin biri olarak Deniz Poyraz'ın öykülerini hafızamı tazeleyerek, bazı şeyleri özlemle hatırlayarak, bazı şeylere hayıflanarak, ülkenin bugün geldiği duruma baktıkça çokça kızarak okudum. Ne zor zamanlardan geçmişiz. Hatta o zamanların umut tacirleri bugün geldiğimiz noktada meğer bizim en büyük sınavımızmış bir türlü verip de geçemediğimiz. Ben böyle belleklere hitap eden, onları zorlayan, derdi olan yazarları seviyorum. Deniz Poyraz'ı da aldım, okudum, sevdim o da artık benim yazarlarımdan. Dili güzel, anlatımı duru, okurken insanı yormuyor ama hep bir yerlere dokunmayı da çok iyi başarıyor. Ben öykülerin her birini çok severek okudum. Her bir öyküyü okurken aynı zamanda bir film izler gibi izledim desem yalan olmaz. Bence bu öyküler birbirine bağlanarak güzel bir dönem filmi olabilir. Öykülerin tümü mekan olarak Deniz Poyraz'ın doğup büyüdüğü topraklarda Trakya'da bir kasabada geçiyor. Yazar kendi topraklarından çıkarmış öykülerini bu kitabında. Kitapta dört uzun öykü var. İstila, Zeliş, Nasip'in Günahı ve Canavarın Günü. Hepsi üzerine uzun uzun konuşulup yazılabilecek öyküler. Başta da belirttiğim gibi ülkenin bir dönemine çevirmiş projektörü yazar. O günlerin ekonomik, siyasal, toplumsal, kültürel gelişmelerini, küçük hayatlarında sıkışan insanları, kendi içlerinde kendi devrimini yaşayanları, hayal kırıklıklarını, yoksulluğu, aileyi, acıları, kayıpları, yorgun ve umutsuz bir ülkenin belirsiz bir geleceğe doğru yola çıkışını, adı her ne kadar hayata dönüş olsa da insanların hayatlarının karartıldığı adı operasyon olan katliamları, Eurovision'dan Van Gölü canavarına pek çok şeyi hatırlatıp anlatmış bize. Kitabın adını da içindeki öykülerden birinin adı olması yerine (genelde öykü kitaplarına isimler öyle veriliyor), Nasip'in Günahı öyküsünde bir baba ile oğulun arasında geçen diyologdan yola çıkarak koymuş, bence böyle kitabın bütününe yakışan çok anlamlı bir isim olmuş Dünya Unutana Kalır. Biz aslında hiçbir şeyi unutmadık, unutmayacağızda. "Düşünen erken ölür, dünya unutana kalır. Düşünme." diye nasihat ediyor öyküdeki baba oğluna. Düşünmeyi bırakanların yüzünden geldiğimiz durum da ne yazık ki ortada. Biz yine de düşünmeye devam edelim. Umut etmeye devam edelim. Dert etmeye devam edelim. Motorları maviliklere süreceğimiz günleri hayal etmeye devam edelim. Yüzümüzü günebakanlar gibi hep güneşe dönelim. Şairin de dediği gibi "Göğe bakalım", bu arada Deniz Poyraz yazsın biz okuyalım. Keyifle okunsun...
Dünya Unutana Kalır
Dünya Unutana KalırDeniz Poyraz · İletişim Yayıncılık · 2021173 okunma
··
1.575 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.