Herkesin dahi bir ressam olarak bildiği Da Vinci’yi siz ne kadar tanıyorsunuz? Ben çocukluğumdan beri hakkında gördüğüm her şeyi okuyup izlemeye çalışırım. Özellikle son yıllarda daha da popülerleşmesi, Dan Brown’un kitaplarında yer alması ya da belgesellere filmlere konu olmasıyla birlikte hayatı hakkında daha çok bilgiye sahip olmaya başladık. İstanbul’un fethinden bir yıl önce, Rönesans’ın diğer adıyla Yeniden Doğuşun başlandığı İtalya’da gayrimeşru bir çocuk olarak dünyaya geliyor. Gayrimeşruluğun yanı sıra eşcinsel, vejetaryen, solak, dinle ve ailesi ile de arası iyi sayılmaz. Anlayacağınız 15.yüzyıl için zor bir hayatı var. Hayatındaki dezavantajları kendi avantajına çevirmeyi başarmakla kalmıyor, onu dışlayan topluma birçok eser, icat, araştırma ve şaheser bırakıyor. Kitapta Da Vinci’nin çocukluğundan başlayarak ölümüne kadar nasıl dolu yaşadığını görüyoruz. Nasıl çalışmalar yaptığını, nasıl yaşadığını, kimlerle nasıl ilişkileri olduğunu, defterlerini, çizimlerini, aldığı notları, merak ettiği soruları ve bulduğu çözümleri, aile ilişkilerini, krallarla ya da dönemin yöneticileri ile mektuplaşmalarını, resimlerinin incelemelerini… Leonardo’ya dair daha birçok detaya değinilmiş. Hatta öyle ki kitap bittiğinde aslında onu ne kadar da az tanıdığımızı anlıyoruz. Ona sadece ressam gözü ile bakmak, ya da bu kitaba sadece biyografi olarak bakmak büyük haksızlık olurdu. Kendi çağının çok ilerisinde yaşamış, bu kadar çalışkan ve üretken biri için “ne söylense” az, kaldı ki böyle birinin hayatını yazmak da zordur. Asıl Isaacson’un çıkardığı muhteşem işi ne kadar övsek az çünkü her şeyi o kadar ayarında yazmış ki! Önemli olan konularda sadece kendi bulduğunu değil birçok kaynağı referans vererek anlatmış ve bunu yaparken de sıkıcı akademik bir dil kullanmak yerine herkese hitap edebilecek tertemiz akıcı bir dil kullanmış. Cümlelerin arasına ise samimi bir şekilde kendi yorumlarını ya da sorularını katması ise kitabı ayrı bir güzelleştirmiş çünkü çoğu zaman tokatlayıp düşündürecek türdenler. Kitabın kapağından, içerisindeki resimlerin seçimine ve kalitesine kadar bayıldığım bir kitap oldu. Her şeyi ile çok ince elenip sık dokunduğu belli. Leonardo gibi biri için tabii ki bu kadar özenle hazırlanmış bir eser gerekliydi. Yana kaydırarak içeriğini ne kadar sevdiğimi ve ne kadar etkilendiğimi görebilirsiniz. Herkesin kütüphanesinde mutlaka olması gerekiyor. En kısa zamanda sizin de yolunuzun kesişmesi dileğiyle…

Leonardo da VinciWalter Isaacson · Domingo Yayınevi · 2020472 okunma

·

635 views

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Birmimarinobjektifinden