Gönderi

Abdullah bin Huzâfe’nin arkadaşları yolun bir kesiminde bulundukları sırada ateş yakmışlardı. Onunla hem ısınıyorlar hem de üzerinde yemek pişiriyorlardı. Abdullah bin Huzâfe, arkadaşlarına:      “-Beni dinlemek, bana itaat etmek sizin üzerinize düşen bir vazife değil midir?” diye sordu.      “-Evet! Seni dinlemek ve sana itaat etmek bizim vazifemizdir!” dediler. Abdullah bin Huzâfe (r.a) şöyle bir şey sordu:      “-Ben size neyi emredersem onu muhakkak yapar mısınız?”      “-Evet!” dediler. Abdullah bin Huzâfe (r.a):      “-Öyle ise ben şu ateşin içine sıçrayıp girmenizi, size kesin bir emirle emrediyorum!” dedi. Bazıları arkadaşlarının kendilerini ateşin içine atacaklarını sanarak onları, elbiselerinden tutub geri çekmek, kendilerinin ateşe girmelerine engel olmak için ayağa kalktılar. Bunun üzerine Abdullah bin Huzâfe:      “-Oturunuz! Ben sizinle şaka yapmıştım!” dedi. Medine’ye varılıb Abdullah bin Huzâfe’nin bu işi anlatılınca, Resûlullâh (s.a.v):      “-Kim size bir mâ’siyeti, günah olan bir şeyi emir ederse, onun bu husustaki emrini dinlemeyiniz, yerine getirmeyiniz! Eğer âteşe girmiş olaydınız, Kıyamet gününe kadar ondan çıkamazdınız! Allâh’a mâsiyet teşkil eden emirler hakkında Âmir’e itaat etmek yoktur! Âmir’e itaat, ancak meşru olan emirler hakkındadır!” buyurdular.
Abdullah bin Hüzâfe (r.a)
·
754 views
Oğuzhan Âsım Güneş okurunun profil resmi
Abdullah bin Muğaffel
Eyyüp Ertaş okurunun profil resmi
Selamün aleyküm. Elinizde bu kitap mevcut mu acaba?
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.