Sabahattin Ali yazarlığıyla, çoğumuzda güzel hisler bırakan, hitap eden romanları ve öyküleriyle tanınıyor. Yazarın hemen hemen bütün eserlerini okudum. Ama iş sadece okumakla kalmaz. Yazarın romanları, öyküleri yayımlandıktan sonra yaşadığı adli sıkıntıları da öğrenmek lazım. Hayatını öğrenmek lazım böyle olunca okuduklarınızdan daha çok zevk alıyorsunuz.
Kuyucaklı Yusuf romanı aile hayatı ve askerlik aleyhinde olduğu gerekçesiyle mahkemeye veriliyor. Bu davada bilirkişi raporu yazanlardan biri de
Sabahattin Ali, Nihal Atsız’ı mahkemeye verir. Sonuç olarak Nihal Atsız hakaret suçundan dört ay hapis cezası alır.
Bütün bunlar bir kenara
Sabahattin Ali aynı zamanda Atatürk’e hakaretten de suçlanmıştır. “Memleketten Haber” adlı bir taşlama şiirde Atatürk’e hakaret ettiği iddia edilmiştir.
Hey anavatandan ayrılmayanlar
Bulanık dereler durulmuş mudur?
Dinmiş mi olukla akan o kanlar?
Büyük hedeflere varılmış mıdır?
Asarlar mı hâlâ Hakka tapanı?
Mebus yaparlar mı her şaklabanı?
Köylünün elinde var mı sabanı?
Sıska öküzleri dirilmiş midir?
(…)
Cümlesi beli der enelhak dese
Hâlâ taparlar mı koca terese?
İsmet girmedi mi hâlâ kodese?
Kel Ali’nin boynu vurulmuş mudur?
Atatürk’e hakaret davası sonucunda
Sabahattin Ali 14 ay hapis cezası alır ve cumhuriyetin onuncu yılı affı ile dört ay önce hapisten çıkar.
Sadece bunlar değil dergilerde yayımladığı yazılarında da bir çok sorun yaşıyor.
Yazarlığının yanı sıra siyasal kimliği ile de öne çıkan
Sabahattin Ali sol görüşlü olmanın bütün zorluklarını yaşamıştır.