Gönderi

112 syf.
7/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 6 days
Kızıl Panda Yayınları’nın bastığı bu kitap içinde iki öykü barındırıyor: Dunwich Dehşeti ve Duvardaki Sıçanlar. Kitabın ilk ve ana öyküsü olan Dunwich Dehşeti, Cthulhu Mitosu denen, Lovecraft’ın kurduğu hayali evrenin parçalarını barındırıyor. Dunwich Kasabası, akraba evliliğinin yaygın olduğu, dış dünyayla pek bir bağı olmayan bir kasaba. Bu kasabada yaşayan Whateley ailesi de kasabanın geri kalanından pek farklı değil. 35 yaşında bir kadın olan Lavinia Whateley de, bir gün babasının belli olmadığı bir çocuk doğurur. Adı Wilbur Whateley olan bu çocuk, annesi albino olmasına rağmen son derece karadır ve insana benzemeyen fiziksel özellikler gösterir. Çok hızlı büyür, çok erken konuşur ve yaşından beklenmeyecek kadar olgundur. Bu ailenin büyüğü olan ihtiyar Whateley’in ise, sürekli evinde tamirat işleriyle uğraştığı, pencereleri ve kapıları çivileyip kapattığı kasaba halkı tarafından gözlemlenir ve tüm bu yaptıkları merak konusu olur. İhtiyar Whateley ve Lavinia öldüğünde, Wilbur tek başına kalır. İşlerini olabildiğince evden halletmeye çalışan Wilbur, Necronomicon’un – Lovecraft dünyasında karanlık sırlar barındırdığı bilinen kitap, birçok öyküde kullanılır. - bir kopyasını alabilmek için üniversitelere başvurur. Bu gizli kitabı okuyabilmek için evinden çıkması gerekir, ancak fiziksel görünüşü herkesin dikkatini çekmektedir. 2.5 metreye varan boyu ve garip yürüyüşü gözlerden saklanacak gibi değildir. Üniversiteye vardığında onu Dr. Armitage karşılar. Wilbur’un garip hareketlerinden ve Necronomicon’a olan düşkünlüğünden şüphelenir ve Wilbur’a kitabı vermekte ya da istediği sayfaların kopyalarını çıkarmakta isteksiz davranır. Kitabı başka bir üniversiteden temin edebileceğini ifade eden Wilbur yanından ayrılınca, diğer üniversitelerle de iletişime geçerek Wİlbur’a kitabın verilmemesi konusunda uyarılarda bulunur. Bir gece, derin bir çığlığa uyanır. Kütüphaneden gelen bu çığlığa doğru koşar ve bekçi köpeklerinin, Wilbur’u yaraladığını görür. Bu dünyadan olmayan, daha önce hiç duyulmamış bir koku etrafı kaplamıştır. Wilbur’dan akan şey de kan değil, yeşil-sarı bir irindir. Wilbur, Necronomicon’u çalmaya gelmiştir ama köpekleri geçememiştir. Wilbur ölür. Cesedini ve cesetten akanları gören Dr. Armitage ve iki arkadaşı, doğaüstü bir şeyler gördüklerinin farkına vararak bu aileyi, geldikleri yeri ve Wilbur’un üstünden çıkan defterini araştırmaya başlar. Bu sırada Dunwich’te garip olaylar meydana gelir. Öldürülen hayvanlar, gece duyulan çığlıklar zamanla yerini yok olan ailelere, dağılmış ahırlara ve yok edilmiş, sanki patlatılmış gibi etrafa saçılmış evlere bırakır. Bu olayları araştırmak için Dunwich’e gelen Dr. Armitage ve arkadaşları, yaptıkları araştırmalar sonucunda bu kasabada bu evrene ait olmayan bir yaratığın olduğuna emin olurlar. Köylülerin de yardımıyla bu yaratığın peşine düşerler. Devasa ve görünmez olan bu yaratığı, araştırmalarında buldukları büyülerle öldürürler. Bu yaratık, karanlık bir tanrı olan Yog-Sothoth’un oğludur. Wilbur’un da ikiz kardeşidir. Yalnızca Wilbur’a göre, babasına daha fazla benzemiştir.
Dunwich Dehşeti
Dunwich DehşetiH. P. Lovecraft · Kızıl Panda Yayınları · 0130 okunma
·
336 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.