Yazar Edgar Cayce, eskiden Amerika da yaşamış ünlü bir medyum. Bu kitabında rüyalarla ilgili kendine ait bir bilimsel açıklaması mevcut değil. Yazarın bir zaman; okul kitaplarının üzerine başını koyduğunda sayfaları belleğine almak gibi bir özelliği varmış. Daha sonra rahatsızlanmış ve bu yeteneğini kaybetmiş. Bahsetmesine göre transa girdiğinde hastalığını ve nedenlerini anlatmış, meditasyonlarla kendine gelmiş. Yazar kitabında yaptığımız rüya yorumlarının doğruluğundan nasıl emin olabilirsiniz? Sorusunu okuyucuya yöneltiyor ve bunun için de üç yöntem gösteriyor: 1. Rüyalar arasında kıyaslamalar yapmak 2. Öznel duygulara ve sezgilere bakmak 3. Doğru yaşamak ve etrafa yararlı olmak. Bu başlıklar altında açıklamalar sunmaya çalışıyor, uzman düşünürlerin ve araştırmacıların görüşlerine yer veriyor. Rüyaları ve yorumlarını anlatıyor. Bunu yaparken de bazen İncil’den pasajlara da yer veriyor. Modern rüya laboratuvarlarından çok daha önce kendisi, hızlı göz hareketleri başladığında rüya görmediğini sanan kişinin uyandırılırsa gördüğü rüyayı hatırlayacağını belirtiyor. Ancak rüyalar aracılığıyla bilinç altının güçlü enerjilerini uyandırıp ehlileştirmek isteyenler ve de zaman içinde ölçülü bir yaşam tutturamayanlar için tehlikenin var olduğunu söylüyor. Ona göre rüyaları yorumlamak, bir kitaptan sembollere bakıp onları rüyaya uygulamak değilmiş. Önemli olan hangi ruh halinin işe karıştığı ve bu ruh halinin neyi başarmaya çalıştığını fark etmekmiş. Yani öncelikle rüyayı görenin, rüyadaki yerini bulmak gerekliymiş: rüya problemi çözüyor mu? Ve görende rüya, bazı potansiyelleri ortaya çıkarıyor mu? Yani kişi; ilgilerine, amaçlarına ve kararlarına gördüğü rüyalar ile ayna tutabiliyor mu? Bir üst bilince ulaşabiliyor mu? Önemli olan bu diyor. Ve belli bir konu, kişinin rüyalarında tekrarlanıyorsa yapılacak yorumun da doğruluğuna bir güvence verebilir, diye ekliyor. Ve yazar şu yasayı özellikle unutmayın diyor: “Rüyalar bir şeyle birçok şeyi i fade ederler, öyleyse yorumlayabildikleriniz başlangıçta rüyanın sadece bir bölümü, bir yanıdır.” Yazar kitabının başlangıcında rüyalarınızı bir kitaptan sembollere bakıp yorumlamayın demesine rağmen kitabının sonunda bazı rüyada geçen sembollere yer veriyor ve açıklıyor. Benim gördüğüm rüyalarda karşıma çıkan sembollerden açıkladıklarını dile getirmek istiyorum: Elbise giymek: Yeni bir ruhsal aşama. Ölmüşlerden gelen ikaz: Uyulması gereken bir uyarı. Yüzük: Birliğin, birliğe ulaşmanın işareti. Bir insanı ölü görmek: O insanın ruhen ölü olması ya da olacağı. Mavi renk: Gerçeğin sembolü, görevli olmanın sembolü. Ölmüş annenin ikazı: Kendi öz varlığından gelen uyarı. Mektup: Yakında gelecek olan mesaj, haber. Kendini çocukluk evinde görme: Gönlün saf hali. Balık: Manevi gıda, nasip. Ayakkabı: Düzgün ve güzelse: İnsanın doğru yolda olduğunun, garip ve çirkinse: İnsanın doğru yolda olmadığının işareti. Tanıdık insanlar: İsimleri önemlidir; isimlerin anlamı sembolik bir mesaj taşır. Serüven: Gelecekteki güzel günler vaadi. Işık: İlahi yardım, yol gösterme, yükselme. Kilitteki anahtar: İdrak açılması, insanın içinde bir şeyin açılması. Eldiven: Koruma, kötülüğe karşı muhafaza etme. Bebek: İyilik yaratma, iyilik yapma, hayır. Otomobil, otobüs gibi vasıtalar: Akıl. Nehir geçmek, karşı taraf: Yeni bir realiteye geçmek, ulaşmak. Denizde ada: Düz bir yolda insanın karşısına çıkan engel. At: Tanrısal mesajın taşıyıcısı. Açıkçası rüyalar hakkında kendisinden genişletici bir bilgi alamadım. Freud un ve Draaisma nın kitaplarını okumak gerekecek.

Rüyaların DiliEdgar Cayce · Arıtan Yayınevi · 199849 okunma

·

311 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

ozden79