Gönderi

104 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 3 days
Selimiye Üçlemesi’nin ilk kitabı Hücrem’in son satırında ismini öğrendiğimiz Memet Salpa’nın, çocukluğunu, büyümesini, İstanbul’a gelişini ve İstanbul’da yaşadığı zorlukları, sorularını ve bulduğu cevapları okuyoruz. Yılmaz Güney bu kitapta Hücrem’de üzdüğünden daha fazla, huzursuz ettiğinden daha fazla etki ediyor. Kitap boyunca depresyona girme ihtimali bir hayli yüksek. Kitap kısa ama derin, edebi değeri ise yüksek cümlelerle donatılmış. Salpa, Yılmaz Güney'in de dediği gibi kendine yansıyan savaşın en amansızını kendi içinde verecekti. Yeni ile eski, değişenle değişmeyen, gelişenle direnen arasında olan savaşı. İki tarafın da kaybettiği değil mağlup ve galip tarafın olduğu bir savaş. Salpa’nın kendi kendisine yaptığı cunta da diyebiliriz. Salpa, sen savaşın, bireysel küçük bir alanısın, senin savaşının ne olduğunu bilmen lazım, senin savaşın reform mu yoksa devrim mi Salpa? Ben karar veremedim senin savaşına. Salpa ile kitap boyunca konuşuyoruz ve Yılmaz Güney vasıtası ile ona sorular soruyoruz. Konuş be Salpa konuş, anlat içindekileri, yüz iki sayfa yetmez senin içindekilere, daha çok sorgula sen, daha çok soru sorulsun sana, daha çok konuş sen. Görebildiğin, duyabildiğin her şey seni etkiler mi Salpa? Gördüklerin, duydukların hatta düşündüklerin bilinçaltında birikir mi? Farkındasın Salpa sen, bizler de farkındayız, boşa korkmuyorsun sen hatta kimse boşa korkmuyor ama doğru mu yapıyoruz Salpa? Her gün ayrı bir sorundur. Korku olması mı lazımdır yoksa korkuyu yenip içimizde hep cesaret mi olmalıdır Salpa? Ne de güzel anlattı sana Hamal Ismayıl korkuyu ve cesareti. Keşke daha çok konuşsaydı Hamal Ismayıl değil mi Salpa? Ben de senin gibi şaşırdım bir hamaldan nasıl olur da böyle güzel sözler çıkar diye, yoksa önyargılı mı davranmıştım ben de? Hakkımızı aramak bu kadar zor mu Salpa, burada anayasa da yoktur, babayasa da yoktur, sadece “sopayasa” vardır diyen polise bir iki çift laf etmek gerekmez mi Salpa? O polisin yaptıklarına karşı hak aramak gerekmez mi Salpa? Anayasa içinden madde on dört, madde otuz bir, hatta madde altmış ikiyi okuduktan sonra bir şeyler yapmak, hakkımızı aramak neden bu kadar zor ki Salpa? Neden bunları yapmaktan bu kadar korkarız? Kim korkutur? Neden korkutur? Niçin korkutur? Küçükken cinden, periden, öcüden, hortlaktan, sana şeker verilirse sakın alma denilen adamdan, çocuk kaçıran çingeneden olan korkularımız biz büyüyünce devlet işleri, memur, zabıta, bekçi, inzibat, polis ve asker mi oldu Salpa? Korku olması gereken bir his ama bizim bunlardan korkmamız gerekiyor mu gerçekten Salpa, neden bunlar korku unsuru hiç düşündük mü acaba? Sorulacak çok soru var Salpa ama o sorulara sen, Kıvırcık ve Hamal Ismayıl cevap verir mi, cevap verirse ne olur hiç bilmiyorum Salpa. Neler yapacaksın Salpa yeni kitapta çok merak ediyorum, Kadir ile nerelere gideceksin acaba? Kitabın adı da Sanık’mış be Salpa ve bu isim beni korkuttu. Korkmam gerekir mi bilmiyorum Salpa? İlk kadını neden orada tanıdın Salpa, kimsin sen, nesin sen? Vatizdiz? Soyadın gibi gevşek, iş bilmez tembel biri misin? Ah be Salpa çok çektin, çok üzdün ve huzursuz ettin. Yılmaz Güney belki benim kadar soru sormamıştır sana ama merak ettirdin be Salpa. Hidrojen atomunda nötron yoktur be Salpa. youtube.com/watch?v=1lwejdO...
Salpa
SalpaYılmaz Güney · İthaki Yayınları · 2017621 okunma
··
169 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.