Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

“… Metafizik form ve madde cevherleri arasında ontolojik bir hiyerarşi vardır. Form, maddenin metafizik prensibidir, yani ontolojik anlamda onun üstündedir. Bu formel prensip metafizik bir hareketle maddeyi oluşturur. Geometrik sembolizmde formel prensip bir noktaya benzetilirse, madde bu noktanın hareketiyle oluşan çizgiye tekabül eder. Sayı sembolizminde formel prensip sabit, madde ise değişken niceliğe karşılık gelir. Aynı metafizik prensip için bazen varlık (being) kelimesi de kullanılır. Zuhur etmiş varlık olan varoluş (existent), metafizik varlık (being) prensibinden doğar. Büyük harfle yazılan Varlık (Being), küçük harfle yazılan tüm tikel varlıkların (being) tümel prensibi, hepsinin evrensel (metafizik) ilkesidir. Zuhurdan önce bir “nokta” olan prensibin (being) metafiziksel bir boyut kazanarak bir “daire” hâline gelmesiyle form ve madde cevherleri ortaya çıkar. Form bu dairenin merkezi; madde, çevresi; cismani dünya ise çevrenin sınırladığı alandır. Eğer cismani alan dairenin çevresi ile sembolize edilmek istenirse, çevreden merkeze çizilen yarıçap formu, dairenin merkez ise o formun kendi prensibini sembolize eder. Bu modele göre Evrensel Daire’nin (tüm ontoloji) merkezi Varlık (Being), çevresi ise ilk maddedir (materia prima). Birlikten doğan ve biri olmadan diğeri var olmayan bu ilk ikiliğe, Taoizm’de yin-yang, Hinduizm’de Puruşa-Prakriti, Zerdüştlükte iyi-kötü, İşraki ekolde nur-zulmet ve tasavvufta hakikat-ayânı sâbite isimleri verilmiştir. Bu isimlerin hepsi gerçekliğin farklı seviyelerinde olsa da nihayetinde aynı kutuplaşmayı dile getirir. “Mümkün olan tüm varlıklar, ilk maddeden Varlık’ın kendisine kadar uzanan bir hiyerarşi içinde yer alır ve ortak merkezlerini yankılayan [iç içe geçmiş] birçok eş merkezli daireye benzeyen bu varlıklar, Varlık’a bağlanmıştır.” s. 84-85
·
213 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.